Tası tarağı toplayıp ani bir kararla Miami’ye yerleştin. Sonra birden geri döndün. Neler oldu?

Oğlum İrfan Arslan’ın babasıyla boşandıktan sonra her şeyi satıp oğlumun geleceği ve tahsili için Amerika’ya yerleştim. Sil baştan yepyeni bir hayat kurmak istedim. Arslan, dil eğitimine başladı, anneannesi başındaydı. Ben de o süreçte bir sahne programı yaptım Miami’de. Bir gün yakın bir kız arkadaşımla oturuyordum; gecenin bir saati eskilerden konuşuyorduk. Birden aklıma ilk aşkım Nida geldi. “Acaba ne yapıyor? Arasak mı?” diye düşündüm ama bende telefonu yok.

Çok heyecanlı! Ya sonra?

Numarayı buldum ve aradım. Hatta “Görüntülü arayacağım seni” dedim. Bir cesaret geldi. Başka bir histi o! Bir de kafamda sorular vardı; yaşı ilerledi mi? Hâlâ yakışıklı mı? Beni yaşlı bulacak mı? Tuhaf bir psikolojiye girdim o sırada. 17 yaşından beri hiç görmedim onu. Düşünsene, ilk aşkımdı o benim.

ALEV ALEV BİR GÖRÜŞME OLDU

Ama sen ünlüsün. Nida Bey, seni görüyordur!

Beni televizyonda görünce aşkı depreşip kanalı değiştiriyormuş. Onu görüntülü aradığımda alev alev bir görüşme oldu. Onun gözlerine bakınca bir tuhaf oldum. İlk görüşmeden sonra her gün görüşmeye başladık.

Peki, görüşünce ne hissettin?

Nida benim çocukluğumu biliyor. Suratıma bakıp nerede ne hissettiğimi bilen biri. Masum bir yalan bile söyleyemem. Hemen anlar. Beni çok iyi tanıyor. Türkiye’ye dönmem için ısrar etti. Sahneleri özlemiştim. Bir Türkiye gecesi yaptık Miami’de. Sonra dank etti kafama! Müziği bırakmaktan vazgeçtim. Türkiye’ye döndüm. Kimseye belli etmeden şarkılar hazırladım. O sırada zaten görüşmeye başladık.

Hamilesin diye apar topar evlendiğiniz yazıldı. Bu iddialara ne diyorsun?

İftiraya yabancı değilim. Susmak çok zor. Konuştuklarıma dikkat etmem gerekiyor. Çünkü önce anneyim ve çocuğuma karşı sorumluluğum var. Ben kendimden bile önce oğlumu düşünüyorum. Hatalarım beni büyüttü. Eğer ben bu hataları yaşamasaydım ikinci yakaladığım şansın ve Nida’nın kıymetini bilmiyor olabilirdim.

BEN CANLI YAYINLARIN KADINIYIM, BANT ÇEKİMLERİN DEĞİL

Madem Nida Bey ile bu kadar aşıktınız, neden birbirinize bu kadar geç kaldınız?

Çünkü tanıştığımızda ben 17 yaşındaydım. Ailem erken yaşta bir evlilik yapmamı istemedi. O yüzden de İzmir’e taşındık. Nida da kendi hayatına bakmak zorunda kaldı. Evlendi, çocukları oldu. Sonra ben evlendim. Aile kavramına inanan bir kadınım. Öyle büyüdüm. Bizim jenerasyonumuz bebeklerle evcilik oynardı. Bu sefer ruhuma, bedenime iyi gelen bir karar verdim.

Dilerim mutlu olursun. Çünkü çok çektin, hak ediyorsun!

Kimseye bir şey ispat etmek zorunda değilim. Ben Pollyanna değilim, yüzüme maske takmam. Bu sektörde maske takan çok kadın var. Kan ağlar belli etmez. Hayranım onlara ama ben onlar gibi olamadım. Hemen yüzüme yansır yaşadığım… Ben canlı yayınların kadınıyım, bant çekimlerin değil. Potumu da kırarım, şaka mı da yaparım. Sahte değilim.

İNSAN NASIL MUTLUYSA ÖYLE GİTSİN YOLUNA

Bir ara estetiklerin çok konuşuldu. Estetiğe düşkün müsün?

Estetiğe çok önem veriyorum. Göze hoş gelen şeyler çok önemli. Mesela Ajda Pekkan benim için muhteşem bir kadın. İşini o kadar ciddiye alıyor ki anne olmamayı seçti. Bu işe ruhunu, canını verdi. Ben onun yolunda ilerliyorum. Estetik konusunda da kariyer konusunda da idolüm Ajda Pekkan.

Bazı kadınlar saklar estetik yaptırdığını... Samimiyetini tebrik ediyorum.

Bu sektöre ilk girdiğimde herkes küpelerimle dalga geçiyordu. “Basketbol potası büyüklüğünde küpeler takıyor” denmişti. Sonra herkes küpeleri büyüttü, herkes saçlarına kaynak yaptırdı. Baktım ki küçük Petek’ler çoğaldı. İnsan nasıl mutluysa öyle gitsin yoluna...

SAHNEDE İÇİMDEN CANAVAR ÇIKIYOR AMA EVDE TAM BİR STAR’IM

Dizilerde çok iyiydin. Neden yoksun artık?

Saatleri ve şartları çok zor! Çocuğumdan o kadar saat uzak kalmak zor gelir. Ben oyunculuğumu sahnede yapıyorum. Şarkılarımı söylerken bir anda değişiyorum. Arabesk, rock, pop… İçimde birçok türden kadın var.

Star mısın, assolist mi?

Sahnede tek bir kadın değilim. Sahnede içimden bir canavar çıkıyor. Yaşıyorum resmen şarkıları ama evde tam bir star’ım.

SESİMİ ELEŞTİRMEKTE HAKLILARDI, ESKİ ŞARKILARIMI DİNLEMEYE TAHAMMÜL EDEMİYORUM

İlk çıktığında sesin çok eleştirilmişti! Üzülüyor muydun?

Sesimi eleştirmekte haklılardı. Eski şarkılarımı dinlemeye tahammül edemiyorum. Şimdi kendimi dinlemekten keyif alıyorum. Çalıştıkça ses rengim değişiyor. 19 yaşında assolist oldum, resmen sahnede büyüdüm.

İÇİM GÖRÜNMESİN DİYE SAHNEDE ALTIMA TAYT GİYİYORUM

Eskiden sahnede daha cesur kostümler giyiyordun. Bu neden değişti?

Şu anda giydikleri bir kostüm yok ki! Herkes daha farklı bir çizgide! Yadırgamıyorum, herkesin kendi tercihidir. İçim görünmesin diye sahnede altıma tayt giyiyorum. Kliplerde çok daha cesurum.

GÜLŞEN’LE BİRBİRİMİZE ‘İKİZİM’ DERDİK AMA BU CAMİADA DOSTLUK YOK

Gülşen’i nasıl buluyorsun?

Cesur bir kadın. Sesi de güzel. Biz bir dönem arkadaştık. 29 Mayıs’ta doğduk ikimiz de. Birbirimize “İkizim” derdik ama bu camiada dostluk diye bir şey yok.

ÜNLÜLER VADİSİ ‘KURTLAR VADİSİ’Nİ SOLLAR

“Yüzüme gülüp arkamdan ‘Allah belanı versin’ diyorlar” demişsin bir röportajında. Ağır geldi bana, üzüldüm.

Piyasaya tekrar girmem hiçbirinin işine gelmedi çünkü pasta bölünüyor. Bu sektörde olan bilir. ‘Kurtar Vadisi’ dizisini sollar ünlüler vadisi. Beni gördüğünde, “Allah kahretsin, nereden çıktı bu yine başımıza” diyen vardır. Alışın, artık buradayım.

BENİM DÖNEMİMDE SOSYAL MEDYA YOKTU, EN BÜYÜK ŞANSSIZLIĞIM BU OLDU

Herkes kalıcı olamıyor. Sen bunu güzel başardın.

Akıllara girdim. Rüzgar yapmadım. Sağlam bastım. Çok çalıştım, emek verdim. Benim dönemimde sosyal medya yoktu. En büyük şanssızlığım bu oldu. Orada bir gün meşhur olup bir saatte bitebilirsin, öyle bir dünya.

Z kuşağı ile aran nasıl?

Aşırı zekiler, bayılıyorum. Beni de tanıyor ve dinliyorlar. Ben okuyamadım. Çok isterdim olmadı ama tahsilim olsa ne olurdu çok merak ediyorum. Haksızlığa gelemeyen bir insanım. Avukat olabilirdim mesela. Polis olmayı çok isterdim. Okuyamadığım için birçok kardeşime  burs imkanı sağlıyorum. Bu çok mutlu ediyor beni. Okuyan ve zeki insanlara hayranım.

RECEP TAYYİP ERDOĞAN’LA RÖPORTAJ YAPMAK İSTİYORUM

Var mı hayalin, yapmak isteyip de yapamadıkların?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la röportaj yapmak istiyorum. Siyasetçilerin bilinmeyen yönlerini göstermek isterdim. Evde nasıl, kürsüde nasıl? Z kuşağı siyasetten uzak. Mesela onlara siyaseti tanıtırdım. Bence ben, Z kuşağına siyaseti sevdirirdim. Belki bir gün bu röportajı yapabilirim. Diğer bir hayalim de ana haber spikerliği yapmak. Azerbaycan’da çok önemli bir kanalda haber sundurmuşlardı bana.

Neden Cumhurbaşkanı ile röportaj yapmak istiyorsun?

Hem çok seviyorum hem de merak ediyorum. Bilinmeyen yönlerini, babalığını, eşliğini, dedeliğini, sporcu yönünü merak ediyorum. Ben tüm siyasilerimizi seviyorum. Özelikle kadın siyasetçilerimize bayılıyorum.

MARKA GİYİNEN BİRÇOK ÜNLÜ ÇANTASINI EMİNÖNÜ’NDEN ALIYOR

Ekonomi ile aran nasıl? Son zamlar etkiledi mi seni?

Tabii ki… Kraliyet ailesinden gelmedim. 17 yaşından beri çalışıyorum, aileme bakıyorum. Sorumluluklarım var. Tabii ki zamlardan şikayetçiyim. Etkilenmeyen de yoktur. Marka giyinen birçok ünlü çantasını Eminönü’nden alıyor. Çakma markalar alıp gerçekmiş gibi gezinen çok ama bunlar bana saçma geliyor. Pazardan alırım, göğsümü gere gere giyerim. Lüks ve marka tutkum yok. Bu pahalılıkta bir çantaya 500 bin vermek saçma ve mantık dışı. Ben çok çalıştım. Çalışmaktan ayaklarımın altı patladı, nasır oldu. Paramı alnımın akıyla kazandım. Tek taşımı kendim aldım ama damgalı damgalı da gezmedim sahte markalarla.

Gerçekten tüm evlerini sattın mı?

Evet, tüm evlerimi sattım. O kadar zamansız satmışım ki Amerika’dan ev alabilmek için büyük zarar ettim. O gördüğünüz okyanus manzaralı ev bana ait değil bu arada. O da yalan. Ve ben o manzaralı evi alabilmek için Türkiye’deki tüm evlerimi sattım. Kirada oturuyorum. Her duyduğunuza inanmayın.