Röportaj: Canan Danyıldız
Fotoğraf: Muzaffer Kantarcıoğlu

■ ‘En Güzel Şey Yaşamak’ şarkınızın klibini çektiniz...

Her şeyi yaşamış, kenara koymuş bir adamın şarkısı. Şarkılarımda hep acılar vardı, biraz bunlardan soyutlanmış bir iş oldu. Ben de o moddayım.

■ Klibinizde oynayan Azeri model Dilber Mahmudova ile aşk yaşadığınız doğru mu?

Yok öyle bir şey. Bodrum’da iki klip çektik. Mahmudova kliplerin birinde oynadı.

■ 48 yaşındasınız, kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Yaşam tarzımı değiştirdim. Aşka bakışım bile değişti. O masum aşkları dahi önemsemiyorum. Evlilik, aile kurmak gibi düşünceler geride kaldı. İleriye dönük planlar yapmıyorum, anı yaşıyorum.



■ O romantik adam gitti mi?

Her şey gittiği yere kadar... Kimse bana fazla bağlanmasın ya da sorumluluk almayayım istiyorum. Dilim yanmadı. Her şeyi iyi ki yaşamışım. Kimseyi suçlamıyorum.

■ Özeleştiri yapar mısınız?

Evet, hep ders çıkarırım. Yaşadıklarımda pozitif bir taraf mutlaka bulurum. İçimde öfke ya da sitem yok. İnsan her şeye yeniden başlayabilir. Şu an çok mutluyum. Yaşadıklarımı da şarkılarıma akıttım gitti.

■ Maşallah! Bir kırılma noktanız var mı?

Yaptığım yanlışlardan utandığım oldu. Ama bunu sürdürmem. Doğal yaşamaya çalışıyorum, hayat samimi olmalı.

■ Özel hayatınızla, kavgalarla çok gündeme geldiniz...

Böyle yaşadım, kendimi olmadığım biri gibi göstermedim. Kime isyanım, öfkem varsa herkese yansıttım. Gerçektim.

■ ‘Doğal olmanın’ bedelini ödediniz mi?

Bilmem, ödemişimdir... Ama hiç farkında değilim. Ne yaşadıysam yaşadım ama iyi bir şarkıyla yine herkesin sevgisini kazandım. Şanslı bİr adamım

■ Zorlandığınız zamanlar oldu mu iş hayatınızda?

Zorlandım ama çok da eğlendim. Hem eğlenip hem para kazanıyorum. Hâlâ şöhretli olduğuma inanıyorum. Müzikle hayatımı kazanmak çocukluk hayalimdi.

■ Bu pozitif bakış açınızda ailenizin katkısı var mı?

Dört kardeşiz. Almanya’ya gittiğimizde küçüktüm ama uyum sorunu hiç yaşamadım. Hayata hep iyi bakarım. Ailem öyle değil. Annemi bir Alman restoranına bunca yılda ancak üç kere götürmüşümdür. Benimkisi fıtrat.

■ Egonuz ne alemde?

İdareci bir adamım. Kaprisim yok. Menajerim “Bir kere de bir şey iste” der! Hayata çırılçıplak geliyoruz. Egoyu, kaprisi sonradan öğreniyoruz.

■ Size akıl veren olmadı mı hiç, “Şöyle davran, böyle bak” diye?

Önceki menajerim, “Sen otele git, ki olmadım.

■ Her anlamda şanslı mısınız?

Hep doğru zamanda doğru yerde oldum. Şanslı bir adamım. 90’lardan 2000’lere kadar iyi işler yaptım, iyi kazandım. Artık ustalık dönemindeyim. Yeni albüm yapayım, bir numara olayım derdim yok. Daha seçiciyim.

■ Farklı bir sesiniz, hatta şiveniz var. Sahne soyadınız da şöhretinizde etkili oldu mu?

Kendimi övmeyi pek sevmem ama sektörde farklı bir yerde olduğumu söyleyebilirim. Unkapanı’na ‘Seni Seviyorum’ şarkısını ilk götürdüğümde, “Senden bir şey olmaz, bu Türkçe mi?” diye demoyu elime geri tutuşturmuşlardı.

Çocuklar belki anneleriyle yaşayacak

■ Tuğba Hanım ile boşanmanız olaylı oldu...

Çok büyük bir savaş verdik. Boşanma sürecinde her şey zıvanadan çıktı. Tuğba için de çok zordu. O karanlık yolu ancak yaşayan bilir.

■ Çok dolduruşa gelmiş miydiniz o zamanlar?

Evet, özellikle Tuğba bunu çok ağır yaşadı. Başkalarının gazına geldik, yanlış yönlendirildik.



Rafet El Roman çocukları Şevval, Su ve Edvan ile.

■ Çocuklar çok etkilendi mi?

Çocuklarım çok önemliydi. Olaylardan etkilenmeden hayatlarına Almanya’da devam etmelerini sağladım. Velayetleri bendeydi ama kanunlara uygun şekilde anneleriyle de görüştüler. Çocuklarım artık genç kız oldu, okullarında çok başarılılar.

■ Anneleriyle yaşamayı istiyorlar mı?

Bunu henüz kide okuyacak.

■ Onlar ünlü çocukları... Kurallarınız var mı?

Hiç! Aramızda gizli saklı yok. Erkek arkadaşlarına kadar bilirim. Annelerini elbette çok seviyorlar ama bizim aramızda başka bir duygusal bağ var.

■ Yeşim Hanım’dan olan oğlunuz Edvan’ın ablalarıyla arası nasıl?

Çok iyi. Sanki aynı anneden olmuşlar. Çok seviyorlar!

■ Hepiniz bu kadar iyi anlaşıyordunuz madem niye ayrıldınız demezler mi adama?

(Gülüyoruz) Özel ilişkide anlaşmak başka, arkadaş olarak başka...

■ Geriye dönüp bakınca, “Tuğba ile kurtarılacak şeyler varmış. Keşke...” dediğiniz oluyor mu?

Hayır. Bir şey bitme noktasına geldiyse, geriye dönmeyi sevmem. Yeni başlangıçları severim. Yürümezdi.

ÖZEL HAYATIMDA BAŞARILI OLAMADIM

■ “Müzikte olduğum kadar özel hayatımda başarılı olamadım” demişsiniz...

Evet, olamadım. Evlilikler, bir sürü kurdun arasından en zararsızını seçmeye dönüştü. Bütün ilişkilerin psikolojisini bozan sosyal medya!

■ Tuğba Altıntop ile evliliğiniz dönemde sosyal medya var mıydı?

Yoktu, haklısın. O zaman da medya vardı. Demeye çalıştığım, Tuğba ile evlendiğimizde bir çıkar derdi yoktu. Tuğba ile birbirimize aşıktık ve aile kurmak istedik. Şimdi, “Kadınlar bana daire alır mı?” diye bakıyor.

■ Herkes de aynı değildir herhalde!

Son boşanmamın üzerinden bir yıl geçti. Bu arada 20 kadınla görüştüm, birlikte oldum. bunlardan ancak üçüyle gerçek bir şey yaşayabilirim. Aynısı erkekler için de geçerli.



Rafet El Roman 1996’da evlendiği ilk eşi Tuğba Altıntop ile 2003’te olaylı bir şekilde boşanmıştı.


■ Tuğba ve Yeşim Hanım ile her şey yolunda mı?

Bende kidir. Yeni gelen biri buna karışamaz.

■ Ceren Hanım ile aranız düzeldi mi?

Ceren’le de zamanla çok iyi arkadaş olacağız. Buna inanıyorum. O benim nasıl bir insan olduğumu bilir. Kimseyle husumetim kalmaz. Kalırsa ben rahat edemem.

■ Tekrar evlenir misiniz?

Evlenmem demiyorum; evlenirim ama çocuk sahibi olmam. Mantık evliliği yaparım. Mutlaka evlilik sözleşmesi de yaparım. Herkese de tavsiye ederim. Çünkü Tuğba ile boşanmam üç yıl sürdü! Arada sözleşme yoktu, daha masalsı bir evlilik anlayışım vardı. Ama son evliliğim altı ayda bitti gitti.

■ Evleneceğiniz kadın için çocuklarınızın ve annelerinin fikirlerini alır mısınız?

Çocuklarıma mutlaka sorarım, “Hayır” derlerse yapmam. Son evliliğimde bunu zorladım ve sonucu gördüm. Annelerine sormam ama gerekirse tanışabilirler. Onların fikirleri önemli.

■ Tuğba Hanım, Yeşim Hanım ve çocuklarla hep birlikte tatile çıktığınız doğru mu?

Hayır. Ama diyelim ki planladık... Bu çok doğal ve saygın bir şey. Yeşim ve Tuğba tanışıyorlar tabii. Ama bir araya gelince, haremim varmış gibi göstermek istediler.

SEKS YOKSA İLİŞKİ YAŞAMAM

■ “Yeni başlangıçları seviyorum” diyorsunuz hangi kadın size güvenir ki?

Hiçbir kadını sonsuza kadar sevemem! Daha güzelini görünce, yön değiştiririm. Sadece fiziki güzellikten söz etmiyorum. Mesela aşırı kıskançlık beni bitme noktasına getirir.

■ Pahalı hediyeler alır mısınız?

Özel günlerde. Ama araba, ev gibi pahalı şeyler almam. Cimri değil, tutumluyum.

■ Hep genç kadınları mı tercih ediyorsunuz? Hayatınızda şu an aşk var mı?

Valla ben yaşıtım ya da yaşça benden büyük bir kadına aşık olmayı istiyorum. Keşke olsam ama daha olmadı. Şu an yeni bir aşk yok. Her şeyi sınırsız yaşamak istedim, yaşadım.

■ 50 yaş üstü kadınlardan size mesaj yağacak!

Valla keşke olsa. Hepsine kapım açık.

■ Ya seks? Bu yaşta da ilk yıllardaki gibi önemli mi?

Benim için cinsellik her şey! Tamam duygusal bir adamım ama ten uyuşmazsa, seks olmazsa o ilişkide hiç durmam! Beni tatmin etmiyorsa öyle bir ilişki istemem.

■ Nerede o duygusal Rafet El Roman?

Çok romantiğim, çok duygusalım. Günün her anını o kadınla yaşamayı severim. Ama cinselliği uymuyorsa her şey biter.

■ Fantezileriniz geniş midir? Tek eşli misinizdir?

İnanılmaz geniştir! Evet tek eşliyim. Birini sevdim mi gözüm ki