Bazı insanların etrafına iyi gelmek gibi özel bir yetenekle doğduğuna inanıyorum. Saba Tümer onlardan biri. Buluşacağımız gün yataktan resmen fırlayarak kalkıyorum çünkü biliyorum; çok kahkaha atacağız ve içten bir kahkaha herkese iyi gelir. Yıllardır ekranda kendi alanında bir numaraydı. Kendisi de bunun farkında: “Bırakırken yerimin dolmayacağını biliyordum” diyor ve heyecanla yeni projesini anlatmaya başlıyor. Hazırsanız Saba Tümer ile kafayı değiştiriyoruz. Oya ÇINAR / oya.cinar@posta.com.tr
Bugüne kadar sayısız röportaj yapmış biri olarak, bu röportajı kendinizle yapsaydınız, Saba Tümer’e ilk sorunuz ne olurdu?
“Nasılsın şekerim, nerelerdesin kız?” derdim. (Gülüyor)
Nasılsınız, nerelerdesiniz?
Bir süre dinlenmek istedim çünkü çok ihtiyacım vardı, sonra da pandemi patladı. Şimdi ufak ufak kıpırdanmalar başladı.
SABA TÜMER İLE KAFAYI DEĞİŞTİRİYORUZ
Yeni projenizin adına bayıldım: ‘Saba Tümer ile kafayı değiştir!’ Şu sıra hepimizin çok ihtiyacı olan bir şey!
Herkeste bir mutsuzluk, bir gelecek kaygısı var. Ama hayattayız ve yaşıyoruz, umudumuzu yitirirsek nasıl devam edebiliriz? Önce kendi içimi yeşerttim. Sonra belki kendi hikayemle başkalarının içini yeşertirim, onlara umut ve ilham olurum dedim. ‘Saba talks’ diyebiliriz buna. Bir saatlik bir gösteri. Önce üniversitelerden başlayacağım çünkü gençler çok önemli.
HİKAYEMDE MOBBİNG, TACİZ VE BİNBİR TÜRLÜ BİZANS OYUNU VAR
Onca yıl televizyonda, ekran önündeydiniz. Büyük zorluklarla ya da engellemelerle karşılaştınız mı?
Benim hikayemde mobbing de var, taciz de var, kayıp da var, ölüm de var… Bin tane ‘Bizans oyunu’ var. Ama hepsinde bir şekilde ayağa kalkmayı becerdim.
‘Bizans oyunları’nı biraz açar mısınız?
Benim ana haber sunma hedefim vardı. İşte o ‘Bizans oyunları’ yüzünden ana habere çıkamadım ama o sayede yolumu değiştirdim ve kendi yolumda daha başarılı oldum. Ama o süreci bana sor! Pilli bebekler gibi çok duvara tosladım. Yastıkları döverek ağladığım da oldu ama pes etme lüksüm yoktu, kendi ayaklarımın üzerinde durmak zorundaydım. Onların kestiği yolu kendime merdiven yaptım.
BIRAKIRKEN YERİMİN DOLMAYACAĞINI BİLİYORDUM
Bu kadar başarılıyken her şeyi bırakıp dinlenmek istemeniz bana ilginç geliyor. Kimse iki dakika koltuğunu bırakmak istemiyor…
Ay kazık mı çakacağız ya! Ha ama şu var tabii, belki orada yine özgüvenim devreye girmiştir. Ben bırakırken yerimin dolmayacağını biliyordum. Dolmadı da.
Biri çıkıp benden daha iyisini yaparsa diye endişelenmediniz mi hiç?
Valla keşke yapsa da ben de hırslansam biraz, hahaha! Yok ya, çok şükür ki yok! Ben birini kıskanmayı kendime yediremem. Kendi hikayemi nasıl daha iyi bir yere taşırım, benim kafa hep buralarda.
Siz itibarınızı hep korudunuz. Ekranda sürekli kahkaha atan, güzel bir kadın… Birileri için bu bile sizi aşağı çekme nedeni olabilirdi…
Bunu bana Fatih Altaylı derdi biliyor musun? “Hayatım sen muteber celebrity’sin” derdi. O içgüdüsel bir şey herhalde. Bir matematiği yok. Alt yapı, görgü, terbiye… Bu algıda bunların hepsinin önemli olduğunu düşünüyorum.
Kadın kıskançlığına maruz kaldınız mı?
Ooo! Kaldım tabii. Muhatap olmayarak kendimi korurum ben.
SON DERECE GÜZEL BİR KADINIM, BEN DE BİLİRDİM ZENGİN BİR ADAM BULUP EVLENMEYİ
Üniversitedeyken ünlü bir gazeteci olma motivasyonunuz var mıydı?
Bırak ünlü olmayı, hiçbir motivasyonum yoktu. (Gülüyor) Zaten okulu sekiz yılda bitirdim. Bana tam sınav öncesi, “Hadi, fuarda Hülya Avşar çıkacak” diye bir telefon gelirse ben kalkar ona giderdim. Hahaha! Sonra annemi kaybettim. Ondan sonra bambaşka biri oldum. Benim kariyer yapmam lazım, ayaklarımın üzerinde durmam lazım kafası o zaman geldi. Karakter olarak da zoru severim zaten. Yoksa ben de bilirdim zengin bir adam bulup evlenmeyi… Son derece güzel bir kadınım. Bir erkeğe biraz ‘canım cicim’ deyince zaten kafalıyorsun, hahah! Ama ben hep kendi yolumu seçtim.
EVLİLİĞİ DENEYİMLEMEK İSTİYORUM AMA AYRI EVLERDE
Size sorulmasından en rahatsız olduğunuz soru ne?
“Neden çocuk yapmadın?” sorusunu sormaktan yorulmadılar. Her seferinde aynı cevabı veriyorum: Çünkü istemedim. Özgürlük hayattaki en büyük lüks. Bırak, “Keşke yapsa mıydım?” demeyi, “İyi ki yapmamışım” diyorum. Geçenlerde biri, “Yapsan yaşlanınca sana bakacak biri olacaktı?” dedi. Çocuk mu yapıyorsunuz yoksa kendinize bakıcı mı arıyorsunuz? Paran varsa zaten herkes bakıcı.
Ya evlilik?
Vallahi aslında evliliği deneyimlemek fena olmayabilir ama benim hayal ettiğim şekilde olmalı. Özel alanlar korunmalı.
Ece Dağıstan, “Fazıl’la (Say) ayrı evlerimiz var, çok sağlıklı bir yöntem” dediğinde çok eleştirilmişti…
Valla bence olması gereken şey… İmkanım varsa ben o şekilde olmasını tercih ederim. Özlemek önemli. Birinin her halini bilmek olayı arkadaşlığa çeviriyor. Bir yandan da çok bilsem bu konularda daha başarılı olurdum, hahaha! Ahkam da kesmek istemem yani.
BEN HİÇ AŞIK OLMADIM
Aşkı mı yol arkadaşlığını mı daha çok önemsiyorsunuz?
Yol arkadaşlığı kaçınılmaz durak, o noktaya zaten geliyorsun ama başta aşk olmak zorunda. Aşk da olsun, tutku da olsun, şehvet de olsun, e tabii arkadaşlık da olsun.
En son ne zaman ayaklarınız yerden kesilircesine aşıktınız?
Hiç benim ayaklarımı yerden kesen bir erkek olmadı biliyor musun? Buna ben de kafa yoruyorum bazen. Tabii çok aşık olduğumu zannettiğim, kendimce aşk acısı çektiğim oldu ama şimdi bakıyorum, aşk sandığım her şey bir takıntıdan ibaretmiş. Hepsi bir yanılsamaymış.
KISA KISA…
UZUN UZUN AYAK İNCELEMEYİ SEVERİM
Parayı en cömert neye harcarsınız?
Eskiden ayakkabıya harcardım şimdi seyahate harcıyorum.
Ne zaman cimriliğiniz tutar?
Enayi parası vermeyi, aptal yerine konmayı sevmem. Bir restoranda iki dilim ekmek, bir şişe suya kuver hizmeti altında 100 lira yazılıyorsa bundan rahatsız olurum. Ayıp bulurum.
Bir erkekte fiziksel olarak ilk neye bakarsınız?
İlk poposuna bakarım ben şekerim, hahaha! Eline ve görebiliyorsak ayağına bakarım. Ayak fetişisti değilim ama ayağa özel bir ilgim var. Instagram’da çıplak ayaklı birini göreyim mesela, onun ekranını alır, büyütür, uzun uzun incelerim. (Gülüyor)
Sizin için en etkili libido öldürücü ne?
Özenerek hazırlanmışsın yemeğe gitmişsin, karşındaki ağzını şapırdatarak yemek yiyor… Gece bitmiştir benim için, geçmiş olsun.
FOTOĞRAFLAR: OZAN GÜZELCE
- Limondan ve sarımsaktan 30 kat daha güçlü! Suyunu bardak bardak için: Dünyanın en güçlü antioksidanı, ömrü 10 yıl uzatıp iltihabın kökünü kazıyor!
- Bel, basen ve göbekte biriken direnç yağlarını mum gibi eritiyor! 90-60-90 beden ölçülerine kavuşturuyor, aç karnına 1 kaşık yemek yetiyor!
- Mantarın kökünü kurutuyor! Nasır, egzama ve mantara 5 dakikada çözüm, 1 damlası bile yetiyor, ayakları yumuşacık yapıyor
- 'Bugün ne pişirsem' diyenlere günün menüsü (21 Aralık 2024)
- Faydasını duyan avuç avuç yiyor: Tıkalı damarları yağ sökücü gibi açıyor! İdrar yolu enfeksiyonunu silip süpürüyor, doğal şeker ilacı