‘Garip Bülbül Neşet Ertaş’ filmi bu yılın en çok tartışma yaratan yapımlarından biri oldu. Film daha vizyona girmeden ortalık karıştı. Mahkeme kararıyla filmin yayınlanmamasına karar verildi. Filmin yapımcısı Mustafa Uslu aynı zamanda çok izlenen ‘Ayla’ ve ‘Müslüm’ filmlerinin de yapımcısı. Mustafa Uslu ve eşi, oyuncu Sinem Öztürk ile buluştuk.
ALEV GÜRSOY CİMİN / alev.gursoy@posta.com.tr
Nasılsınız Mustafa bey?
Zor günlerden geçiyoruz ve keyfimiz kaçık. Anlamsız bir şekilde filmimiz yasaklandı. Gerçekten çok sarsıcı. Ülke adına da yazık oldu. Özgürlükçü babanın yasakçı çocukları bize gerçekten haksızlık yaptı.
‘Garip Bülbül Neşet Ertaş’ filmi hem vizyona giremedi, hem de ortalığı karıştırdı?
Tam olarak ne yaşandı? Büyük bir hukuk skandalı yaşandı ve filmimize tedbir konuldu. Bunları hak edecek ne yaptım? Bütün hukuk kurallarına uyarak 10 yıl önce Kültür Bakanlığı’nın prestij yayını olarak çıkmış bir kitabın sinemaya uyarlanma haklarını aldık. Çok da muhteşem bir film yaptık. Ama olmadı.
Madem tüm izinleri aldınız, bu karar nasıl çıktı?
Biyografi filmlerinde mecburen aileyle görüşürsün, aslında hukuki olarak hiçbir izin alma zorunluluğunuz yok çünkü kişinin kişilik hakları onun vefatıyla sona eriyor. Zaten kişilik hakkı ihlali yaparsan senin cezanı otomatik olarak halk kesiyor. Kim Neşet Ertaş karakterine zarar vermeye cesaret edebilir? Maalesef çocuklarıyla nezaketen konuştuğumuzda, icazet almak istediğimizde önümüze, yapamayacağımız; yaptığımızda halkı kandıracağımız, filme zarar vereceğimiz bir şey koydular. Dediklerini yapsam Türk halkına ihanet etmiş olurdum.
BENİ İTİBARSIZLAŞTIRMAK İSTEYENLER BENİ KAHRAMAN İLAN EDECEKLER
Sizin hiç mi suçunuz yok?
Elbette yok. Tam bir hukuk skandalı var. Ben bu ülke toprakları için güzel şeyler yaptım. ‘Ayla’yı çekmesem belki Süleyman Amca’yı kimse bilmeyecekti. Bugün Güney Kore’de onun adına bir cadde var. Ders kitaplarında anlatılıyor Süleyman Amca. Mesela Müslüm Ağabey’i (Gürses) çektiğimde bana “Ne çekiyorsun? çekecek başka adam mı kalmadı?” dediler. Onu tanımıyorlardı. Sonra milyonlar onun nasıl bir derviş olduğunu gördü, o algı kırıldı. Bugün beni taşlıyorlar, itibarsızlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar ama tarih beni kahraman ilan edecek.
Neden her filminiz davalık oluyor?
Gerçek hayatlarla uğraştığımız için gerçek insanlarla muhatap oluyoruz. Bunların hepsinin de iyi insanlar olmasını beklemek doğru değil.
AİLE, NEŞET ERTAŞ’IN İKİNCİ EŞİ SEYHAN HANIM’IN FİLMDE GÖRÜNMESİNİ İSTEMEDİ BUNU YAPAMAZDIK
Neydi Neşet Ertaş’ın çocuklarının isteği?
Büyük ozanımızın ikinci eşi olan Seyhan Hanım, çok nahif bir hanımefendi. Ömrünün son 15 yılında Ertaş’ı pamuklara saran, yüzünü güldüren kişi. Hastalığının son günlerinde ölüm döşeğinde yanında olan o kişiyi bu filmde görmememizi, yok saymamızı istediler. Ama biz bunu yapsaydık Ertaş ustamızın kemiklerini sızlatırdık. Onlar sadece benim filmimi yasaklatmadılar, devlet tiyatrolarında oynanan bir tiyatro oyununu bile yasaklattılar. Kayserili bir yazarın yazdığı kitabı yasaklattılar.
Sizden bir talepleri oldu mu?
Ekonomik olarak tabii ki. Oraları hallettik ama onlar babalarının kendi istedikleri gibi gözükmesini, anlatılmasını istediler.
Peki, filmde onları rahatsız edebilecek bazı sınırları aştığınız oldu mu?
Asla! Bizim filmimizde bırakın kişilik haklarını zedelemek, çocuklarının ismi dahi geçmiyor.
Belki tam da bu rahatsız etmiştir onları! Adlarını anmamanız…
Yahu filmi izlemediler. Önce izleyip sonra yasaklatsalardı. Hakim de, bilirkişi de, çocukları da filmi izlemedi.
SİNEM USLU: BİZİMKİSİ ÇIKAR DEĞİL AŞK EVLİLİĞİ
Sinem Hanım, siz eşinizin yaşadığı bu durumlara ne diyorsunuz?
S.U.: Çok üzülüyorum ama ona da üzülmemesi gerektiğini söylüyorum çünkü adalet er geç tecelli eder. Hemen olmasa da muhakkak iyiler ve haklılar kazanır. Başarılı insanlar sevilmiyor ve maalesef her başarı cezalandırılıyor. Benim eşim Anadolu çocuğu. Neşet Ertaş’ı ondan iyi kimse çekemezdi.
Siz filmi nasıl buldunuz Sinem Hanım?
S.U.: Çok etkilendim. Çok yerde ağladım. Orada bir Neşet Ertaş yok, 22 milyon insanın yaşadığı haksızlığı anlatan büyük, derin, gerçek bir kültür var.
Sinem Hanım, neden Mustafa Bey’in projelerinde daha fazla yer almıyorsunuz?
S.U.: O benim eşim. Evle işi ayırmaya çalışıyoruz. Çocuklarıma çok iyi babalık yapıyor. İş konusunda ondan destek almak yerine kendi ayaklarımın üzerinde durmayı tercih ediyorum. Ben Mustafa’dan önce de oyuncuydum. Biz çok aşık olduk, çıkar değil aşk evliliği yaptık.
M.U.: Ona da tonla laf söylediler. “Bunlar iki güne boşanır” diyen oldu. “Para için evlendi” diyen oldu. Sinem Sadece ‘Ayla’ filminde oynadı. Onda da çok zor ikna ettim. Çok disiplinli, çok başarılı bir oyuncu.
Fotoğraf: Ozan GÜZELCE
- Kilis'te hasadı başladı! 3 kuşaktır aynı topraklarda üretiliyor: Damarları çamaşır suyuyla temizlemiş gibi yapıyor
- Organları ve damarları çürütüyor! Vücudu baştan aşağı zehirliyor: Böbrekleri iflas ettiriyor
- Bayburt'ta hasadı başladı! Kilosu 10 TL: Kolesterolü düşürüp kabızlığın ve basurun kökünü kazıyor!
- Karadenizliler ondan vazgeçemiyor! Soğuk algınlığı ve gribi bitiriyor: Bağırsakları makine gibi çalıştırıyor
- Cilt tonunu eşitliyor! 2 malzemeyi karıştırıp sürün: Parlamanın önüne geçiyor