Canan Danyıldız
canan.danyildiz@posta.com.tr


■ Kalp ameliyatı geçirdiniz, hepimizi korkuttunuz!

Ben de korktum! İki ay önce check up’a gittim. Doktorlar aniden “Seni yarın ameliyata alacağız” dediler. Şok oldum. “Her işte bir hayır vardır” derler. Şimdi iyiyim. Biraz uyku problemi yaşıyorum, biraz da asabiyet var. Kalp ameliyatlarından sonra olurmuş.

■ Yaş 73. Bu zamana kadar hiç sıkıntı yaşamış mıydınız?

Hiç. Hasta değilim ki, hâlâ da öyle hissetmiyorum. Üç kızım var Uzay, Dünya, Güneş. Kızlarım yardım etti maddi manevi. Sonuçta Antalya’da yaşıyorum, yazın plajlarda, kışın restoranlarda çalışıyorum. Bir de emekli maaşım var. Neyse ki onlar var.

■ “Ölürsem, içimde şunlar kaldı” diye endişe ettiniz mi?

Ölümden korkmuyorum. Verilemeyecek bir hesabım yok. Çok iyi yaşadım. Ne alacağım ne de vereceğim var. Yaşamla arkadaşım. İnsanların duasını alıyorum. Dua alan tek tecavüzcüyüm düşünsene. Bu kime nasip olmuş? Seviliyorum.

■ Anlamadım?

Tesadüfen iki kere denk geldiğim bir insan, “Abi sana dua ediyorum” diyor. Ben şöhretim ama insanlarla iç içeyim.

�Tecavüzcü olup bu kadar sevilmek herkese nasip olmaz...

(Gülüyoruz) Aynen öyle. Tecavüzcü rollerinde oynadım, zamanında küfür de yedim ama seviliyorum. Nazar değmesin.



■ İyi görünüyorsunuz, kendinize nasıl bakıyorsunuz?

Kendimi seviyorum. İyi bakar, iyi giyinirim. Kavga etmekten hoşlanmam. Belki sinemada kötü adam rolleri oynadım, ama gerçek hayatta eğlenceli ve hayata güzel bakan biriyim.

■ ‘Tecavüzcü’ denmesine kızıyor musunuz?

Hayır, her kötü adam rolü bu kadar sevilmez. Böyle ünlendim. Sinemaya girişim 1963. Askerliğimden sonra, 1973’te meşhur oldum. İlk filmim Hülya Koçyiğit’leydi. 500 kadar filmde oynadım. Günde üç dört farklı filmin setine gittiğim oldu.

■ Sinemaya nasıl adım attınız?

9 yaşından beri çalışıyorum. Yeşilçam’a figüran taşıyan otobüsler Beyoğlu’nda o zaman çalıştığım berberin önünden kalkardı. 14-15 yaşlarındayken meraktan bir gün atladım o otobüse, gidiş o gidiş...

■ Sonra?

Önce hippi rolleri geldi. Sonra yönetmen Altun Yeres beni keşfetti. ‘Tecavüzcü’ olarak yürüyüp gittim. Tan gazetesi “Tecavüzü özendiriyor” diye manşetten vermişti.

■ Bu roller yüzünden küfür, dayak yediniz mi?

Ooo! Küfür de yedim, dayak da. Aldığım para yediğim küfre yetmedi, değmedi. 54 seneyi bitiriyorum sinemada ama hâlâ yan bakanlar oluyor.



■ Kadir İnanır, Tarık Akan, Göksel Arsoy gibi jönleri kıskandınız mı hiç?

Jönleri hiç kıskanmadım. Ayrıca ben de ‘tecavüzcü jönüm’ ve bu alanda tekim. Sinemada benden iyi tecavüz eden yoktur. Jön olunca ne oluyor ki? Kaşen mi artıyor? Ben de iyi kazandım, iyi harcadım. Ayrıca şu tipime baksana, benden zaten jön olmaz. Kötü rollere uygun bir yüzüm vardı. Her resmin arkası siyah beyazdır. O adamlar da soldu zamanla.

KARIMIN PİNOKYO BURNUNA AŞIK OLDUM

■ Gerçek hayatta nasıl bir erkeksiniz?

Romantik bir erkeğim. Fena duygusalım. Günde en az beş kez ağlarım, ne diyorsun.

■ İki kez evlenmişsiniz...

İlk evliliğimden üç kızım var, ikinci eşim Anjelika balerin. Benden 10 kat önemli bir kadındır.

■ ‘Tecavüzcü’ lakabınız onu hiç endişelendirmiş mi?

Bale dersleri veren çok iyi bir eş. Tanıştığımızda Rusya’da revüsü olan bir kadındı. Aşık olduk ve evlendik. Tecavüz mevzunun rol icabı olduğunu biliyor.



■ Aşk hayatınız ne durumda?

Yaş 73, aşk devam. İnsan hayattaysa aşk devam eder.

■ Karınızın nesine aşık oldunuz? Bir kadında neye bakarsınız?

Burnuna aşık oldum. Pinokyo gibi burnu vardır, küçük, güzel. Bütün kadınların vücudu aynıdır, değişmez. Önemli olan duygudur duygu!

■ Ya cinsellik?

(Gülüyoruz) İnsan yürüdüğü, nefes aldığı, yemek yediği sürece cinsellik devam eder. Yani, 73’ümde de cinsel hayatım devam ediyor.

�Eşiniz Anjelika durumdan memnun o zaman...

(Gülüyor) O muhteşem bir kadın, düzgün, iyi bir kadın.

■ Çok da iyi bir babasınız...

Evet, çocuklarımla gurur duyuyorum. Ben ortaokul terkim. Bizim zamanımızda üniversite mezunu pek yoktu ama çocuklarım üniversite mezunu. Onlarla onur duyuyorum. Onlar da benimle.

KADINLARA HİÇ PARA HARCAMADIM

■ Korkularınız var mı?

Bir tek denize giremem, korkarım. Yıllar evvel boğulma tehlikesi atlattım. Ama plajda çalışıyorum, tuhaflığa bak!

■ Keşke dediğiniz şeyler oldu mu?

Hiç yok. Benim hayatımda futbol da var, Antalyaspor’un amigosuyum. Mutlu ve huzurluyum. Topluma mal olmuş, saygı gören, sevilen bir adamım. Evliliğim çok iyi gidiyor, daha ne olsun!

■ Çok kazanıp iyi harcamışsınız. Hovardalığa mı gitti paralar?

Asla. Kadınlara hiç para harcamadım. Hovardalığım, çapkınlığım yoktur. İyi yaşadım sadece.

HAYATIM BOYUNCA HİÇBİR KADINI TACİZ ETMEDİM

■ Yeşilcam’daki sahnelerinizde, saldırırken bir şeyler hissettiğiniz oldu mu?

Asla, ben profesyonelim! Öyle şey olur mu? Role girersin tamam ama öteki türlü bir yerine dokunurken hissetmek olmaz. O kadınlar sanatçı arkadaşlarımdı, çoluk çocuğu olanlar var, nasıl bunu düşünürüm? Saygı duymadığım bir kadınla birlikte bile olmam. Kaldı ki rol arkadaşımla...



■ Mantıklı...

Rolün hakkını verirken karşındakin memesi mi açılmış, üzeri mi yırtılmış farketmiyorsun ki. Ayrıca benim de yüzüm yırtılmıştır, bir yerime gerçek yumruklar gelmiştir. Hiçbir kadına arkamdan küfür ettirmedim. Hâlâ o büyük isimlerle saygıyla konuşuruz. En büyük starlar, “Coşkun başkadır” derler.

■ İnsan tecavüzcü rolüne nasıl hazırlanır?

Öyle role mole fazla çalışmazdım. Spontone saldırırdım. Yapacağım belli, senaryo belli, aktörüm. Üzerine, ağzının yüzünün temizliğine dikkat ediyorsun. Kokumla, parfümümle karşımdaki kadın kadar bakımlı olurdum. Ayrıca prova yapamazdık ki, üstün yırtılsa ikinci bir kıyafet yoktu.

■ Doğru söyleyin, hiç bir kadını taciz ettiniz mi?

Bir de ‘tecavüzcü’ diyorsun ama hayatımda bir kadına laf atmadım, taciz etmedim, saldırmadım. Dünyanın en namuslu tecavüzcüsüyüm. Gittiğim yerde bana hesap bile ödetmezler.