Pazar PostasıTuğçe Aral: İnsanlar yaşlandıkça beyinleri geriye gidiyor. Yaşlı ünlüler dedikoducu teyzeler gibi
Paylaş
Tuğçe Aral: İnsanlar yaşlandıkça beyinleri geriye gidiyor. Yaşlı ünlüler dedikoducu teyzeler gibi

Türkiye’nin en uzun bacaklı mankeni olarak tanınan model Tuğçe Aral, son dönemde daha çok şarkıcılıkla anılıyor. ‘Sallaya Sallaya’ adlı klibiyle adından söz ettirmişti, şimdi yeni bir single için kolları sıvadı. Oyunculuk da yapan Aral, mankenlik mesleği adına çok da iyimser konuşmuyor.

İngilizce öğretmeniydiniz. 2013 yılında katıldığınız modellik yarışması sonrasında, uzun bacaklarınızdan dolayı ‘bayan bacak’ unvanıyla anılmaya başladınız. Sonrasında hayatınız ne yöne evrildi?

Haberin Devamı

İki meslek de benim için çok özel. Karakter olarak ve içsel olarak bir değişim olmadı açıkçası, hâlâ eski öğrencilerimle iletişimdeyim mesela.

FENOMENLERE ÇAMAŞIR REKLAMI YAPTIRMAK NE ALAKA?

Mankenlikten şarkıcılığa geçiş nasıl oldu?

Ülkemizde mankenlik ve modellik ciddiye alınan ve kıymeti bilinen meslekler değil maalesef. Eğitimli ve profesyonel mankenler çekiliyor piyasadan. Kimisi sosyal medyadan para kazanıyor, kimisi oyuncu oldu, kimisi de şarkıcı. Bana da single teklifi gelmişti, o vesileyle oldu.

Kadınların sahne kıyafetleri tartışılıyor. Siz nasıl etkileniyorsunuz?

Hiç umurumda olmaz. İnsanlar yaşlandıkça beyinleri biraz geriye gidiyor. Bazı yaşlı ünlüler emekli olmuş, balkonda oturan, mahallede her şeye karışan amcalar, teyzeler gibiler…

Haberin Devamı

Sektörde en çok zorlandığınız şeyler neler?

Ünlü bir iç çamaşırı markası alakasız bir fenomenle iş birliği yapmış mesela. Dedim ki; “Bunun burada ne işi var!” Model benim, manken benim, en uzun bacak bende. O ne alaka!

ESKİDEN BİR MANKENLE BİRLİKTE OLMAK ÜNLÜLER İÇİN BİR İTİBARDI

Eskiden tüm defileleri takip ederdik, bütün mankenlerin isimlerini bilirdik. Ne değişti sizce?

Mankenlik geçmişte ünlü olmanın ilk basamaklarından biriydi ve büyük bir mertebeydi. Ünlüler dünyasında bir mankenle birlikte olmak itibardı. O bikiniyi giyip podyuma çıkmak da cesaret isterdi. Ama şimdi bir bakıyorsunuz, sosyal medya zaten podyuma dönmüş.

“Sektörde çok ciddi kıskançlık var” demişsiniz. Ne yaşadınız da bu cümleyi kurabildiniz?

Mankenlik dönemlerinde kuliste özellikle bazı ablalarımız tarafından manipülasyonlara maruz kalırdık. Genç, başarılı ve yeni kişileri hiç istemeyenler vardı. Kıskançlıktan benim giyeceğim tasarımı son anda kendi tarafına alıp giyen birisi olmuştu, ben elbisesiz kalmıştım. Şarkıcılıkta da ilginç şeyler yaşadım.

Nurseli İdiz, “Her dakika çıplak kadın görmekten bana fenalık geldi, artık kadınlar neredeyse sütyen külotla sokakta geziyorlar” dedi. Ne düşündünüz?

Ben şimdi çıkıp, “Her yerde kapalı insanlar var; biraz açılın, saçılın” desem yine aynı tepkiyi toplarım. Nurseli Hanım, bu giyim tarzını benimsemiyor olabilir. Ama neden hedef gösteriyor? Sen giyme.

Haberin Devamı

KISKANÇLIĞIN BİR KADINA YAPTIRAMAYACAĞI HİÇBİR ŞEY YOK

Kadın olmanın zorluklarını çok yaşadınız mı?

Evet çok maalesef. Erkeklerin konusunu hiç açmak istemiyorum. Bazen mide bulandırıyorlar. Hepsini zan altında bırakmak elbette istemem. Kıymetli, değerli dostlarım var ama en büyük zorluğu kadınlarla yaşıyorum. Kıskançlığın bir kadına yaptıramayacağı hiçbir şey yok.

TACİZ ETMEK İSTEYENİN SURATINI DAĞITIRIM

Hiç tacize maruz kaldınız mı?

Sözlü olarak fazla oldu. Tepkilerim çok sert oluyor böyle durumlarda. Bizim işimizde dişilik ön plana çıkıyor. Ama bu senin bunu kendi malzemen yapabileceğin anlamına gelmiyor. Bir haddini bil ya. İş yapacağım diye kadınlığımı kullandırtmam. Bunu yapmak isteyen birinin kafasında bardak kırdım ben. Gerekirse suratını da dağıtırım.