Atatürk'ün yaveri Hüsrev Gerede'nin torunu, 4 çocuk annesi ünlü fotoğraf sanatçısı Bennu Gerede, meslekteki 25. yılını 'Bennu Yüz 25' kitabı ile kutluyor. Bundan sonraki kitap projeleri de yolda. Ama en önemlisi “Yayınlarsam yer yerinden oynar çünkü herkes deşifre olacak.” dediği aşk kitabı... İşte özgür ruhlu bu güzel kadının POSTA Karnaval'a özel açıklamaları...
Röportaj: Elçin CAN GÜRBÜZER
elcin.can@posta.com.tr
Meslekteki 25. yılını kutluyorsunuz. Neler tecrübe ettiniz bu çeyrek asırda?
Ticari fotoğrafçılığın bana göre olmadığını anladım. Moda fotoğrafçılığında da kendimi yeterince özgür hissetmedim. Hep sanatsal ve sosyal sorumluluk bazlı çalıştım. Sayısız insanla tanışmak ve onların hayatlarına dahil olmak en güzel deneyimdi.
‘Bennu Yüz 25’ kitap fikri nasıl oluştu?
Paris’te üniversitede okurken bir proje için portreler çekmeye başlamıştım. İlk olarak Abidin Dino’nun portresini çektim. Hatta Dino’nun fotoğrafını en son ben çektim. Portre çekmeyi çok sevdim. Annemin de benim de çevremiz genişti. Türkiye’ye katkıda bulunmuş, ülkede değer yaratmış simaların portrelerini fotoğraflamaya başladım.
Bir liste hazırladım. Fırsat bulduğum her an, listemde kim varsa peşlerine düşüp onları portrelemeye başladım. Süreç uzun oldu. Arada bir sürü çocuk yaptım, onların büyümesi, eğitimi...
Kitabınızı babanıza adamışsınız...
Kitabı hazırlarken hayatımın en büyük acısı, en büyük ilhamım, beni ben yapan canım babamı kaybettim. Bambaşka bir ilişkimiz vardı. Beni hep destekliyordu. Birbirimize tapıyorduk. Bana ‘anka kuşum’ derdi.
‘Opelimle Ben’ projesi için Opel ile nasıl buluştunuz?
Kitabıma sponsor bulamamıştım. Son olarak Opel ile anlaştık. Opel’in Türkiye’deki 25. yılı ile benim meslekteki 25. yılımı birleştirdik. Kitaba 125 isim seçtik ve ‘Bennu Yüz 25’ adını verdik.
Başka kitap projelerin de yolda, değil mi?
Evet. Şu anda ‘Çeşme 100’ adlı bir kitap üzerinde çalışıyorum. Çeşme’nin 10 farklı ilçesinde yaşlı kişilerin fotoğraflarını çekip hayat hikayelerini dinliyorum. Bir masal kitabı var.
Bize masal mı anlatacaksınız?
Aslında tuhaf bir hikayesi var. Çocuklar için yazdım ama büyükler de okuyabilir. Oğlum Kai üç sene önce resimlerini çizdi. Kitap Kai’nin Amazonlara yolculuğunu anlatıyor. Bu kitaba da sponsor arıyorum. Daha sonra diğer oğullarıma da birer kitap hazırlayacağım.
Sizce 25 yılda Türkiye’de neler değişti?
Kendi mesleğim adına konuşursam; son yıllarda daha çok kadın fotoğrafçı türedi. Fotoğrafçılık dijitalleşti. Ama ben hala eski sistemde çalışıyorum. Tam otomatik makinaları sevmiyorum. Son model makinalar ve fotoşop sayesinde artık fotoğraf çekmek çok kolay.
Fotoğrafçılığı bırakmak istediğinizi duydum...
Ben istiyorum da o peşimi bırakmıyor.
‘Survivor All Star’a neden katılmadınız?
Katılmak istedim ama olmadı. Bu sefer uygun bulunmadım galiba. Adada yaşadıklarım sınırlarımı zorladı ve çok sevdim.
Peki, dizi teklifi alıyor musunuz?
Evet teklifler var ama henüz karar vermedim.
Sizi fazla özgür ve pervasız bulanlar var. Bu kadar özgür ruhlu bir kadını çekemiyorlar mı?
Sınırlar içerisinde, canım nasıl isterse öyle yaşıyorum. Ama canım bir erotik filmde oynamak istese mesela oynayamam. Veya hayalim olan kendimi çektiğim erotik bir sergi projem vardı. Ama artık yapamam. Çünkü dört oğlum var ve kocaman oldular. Her adımımı iki defa düşünmek zorundayım.
Aile fotoğrafı: Daren, Canan Gerede, Bennu Gerede, Miro, Dylan Gerede Erkaya, en arka Kai Ağaoğlu
Ee daha önceki filmlerinizi izlemedi oğullarınız?
Kesinlikle izletmiyorum. Annelerini öpüşürken
Peki, aşk üzerine de kitap yazacak mısınız?
Yazıyorum. Birbirinden farklı o kadar çok adam girdi ki hayatıma. Yaşadığım aşklar ve dramlar üzerine bir kitap. Ama yayınlarsam yer yerinden oynar. Herşey ve herkes deşifre olacak. Belki 20 yıl sonra veya Türkiye’den gidersem. (gülüyor) Ama sağım solum da belli olmaz.
Bir de tişört tasarlamışsınız?
Evet. ‘Organibu’ diye bir organik tişört markası yarattık. Herşeyi organik. Benim fotoğrafladığım domates ve turp baskı desenleri var. Cam kavanozlarda tohum ile birlikte Alaçatı’da satışa çıkıyor.
- Karlı ve yağmurlu havalarda tabak tabak için! Vücudu soba gibi ısıtıyor: Böbrek ve karaciğere kalkan oluyor
- Kaşık kaşık yiyoruz ama tansiyonu, şekeri tavana çıkarıyor! Zehirden bile daha zararlı 3 besin, ağzınıza bile sürmeyin
- Her yemekte sarımsak soymaya son! Dondurucuda aylarca tazeliğini koruyor
- Yumurtadan 30 kat faydalı! 1 kaşığı protein depolarını fullüyor, etten 20 kat ucuz, kaslara protein banyosu yaptırıyor
- Eşi için başladı, şimdi siparişlere yetişemiyor! Satış rekoru kırıyor: Kilosu 500 TL'den başlıyor