Atakan Özyurt, Bilal Hancı ve Fatih Yasin, YouTube’un en çok izlenen kanallarından ‘Kafalar’ın kurucuları. Her videoları 15 milyon civarında izleniyor ve şimdi ikinci sinema filmleri ‘Kendinden Kaçak’la beyazperdedeler. Hem yeni filmlerini hem de YouTube’da nasıl bu kadar başarılı olduklarını konuştuk.
Oya Çınar / oya.cinar@posta.com.tr
Yeni filminiz ‘Kendinden Kaçak’ 8 Nisan’da vizyona girdi. Dönüşlerden memnun musunuz?
Bilal Hancı: Çok güzel gidiyor…Gerçek hayattaki kendi karakterlerimizi yansıttığımız bir film olduğu için kendi kitlemiz bizi hiçbir zaman yalnız bırakmıyor zaten ama bambaşka bir seyircisiyle de buluştuğumuz için mutluyuz.
Henüz izleme fırsatı bulamayanlar için biraz filmi anlatır mısınız?
Fatih Yasin: Üç tane bilgisayar oyunu bağımlısı gencin başına gelen talihsizlikleri anlatıyor. İşlemediğimiz bir suçtan dolayı hapse giriyoruz ve oradan kaçıyoruz ama sonrasında kaçtığımıza kaçacağımıza pişman oluyoruz.
Filmde de isimleriniz aynı. Bu özellikle düşünülmüş bir şey mi?
A.Ö.: Biz tercih ediyoruz. Birinci filmimizde de aynı şekildeydi. Üçüncü olursa yine aynı şekilde olsun isteriz. YouTube’daki var olan kitlemizin filmlerimizde de aynı gerçeklik duygusunu yaşamasını istiyoruz.
Üç YouTuber bir film çekiyor ama filmde dijital hayata eleştiri de var. Üç genç sürekli oyun oynuyor ve hiçbiri ailesiyle, sevgilisiyle ilgilenmiyor…
F.Y.: Bundan sonra gazete alacağız Oya, tamam söz. (Gülüyor) Şaka bir yana, orada bir mesaj var ama eleştiri sadece dijital hayata değil. O bir bilgisayar oyunu olmayabilirdi de ama çoğu zaman bir şeye kafayı takıp, geri kalan her şeyi unuttuğumuzu düşünürsek, oradaki gerçeklik kaybına bir eleştiri var tabii.
GERÇEK HAYATTA BAŞIMIZA FİLMDEKİ GİBİ BİR HADİSE GELSE ÇILDIRIRDIK
Ben nedense sizden gelecek bir filmin senaryosunun da size ait olmasını beklerdim…
A.Ö.: Yazılmış bir senaryomuz var, onu da hayata geçirmek istiyoruz ama o bir fantastik komedi ve çok pahalı bir prodüksiyon. Onu çekecek cesur bir yapımcı varsa lütfen bizi bulsun. (Gülüyor)
Gerçekte, filmdeki gibi işlemediğiniz bir suçla itham edilseniz yaklaşımınız ne olurdu?
B.H.: Çıldırırım! Öfkemi kontrol edemezdim.
F.Y.: Hapishanede ilk bir haftam zor geçerdi, sonra bir şekilde kurtulmanın yollarını düşünürdüm.
A.Ö.: Valla, filmdeki gibi kaçmak, kaçma planı yapmak bana göre değil. Ankara’da dayım da yok, onu da arayamazdım. Hahaha! Bayağı zor olurdu benim için.
MULTİMİLYONER OLMADIK AMA ŞÜKÜR, İYİ KAZANIYORUZ
YouTube’un en büyük kanallarından birisiniz. 7,5 milyon üyeniz var. Videolarınız 15 milyon civarında izleniyor. Nasıl başladı her şey?
A.Ö.: Başlarken her şey eğlencesineydi. Kendimizi eğlendiriyorduk ama sonradan insanların neyi izlediğini anlar hale geldik. Artık bir videoyu koymadan “Bu 10 milyon izlenir, bu 1 milyonda kalır” diyebiliyoruz.
F.Y.: YouTube’a günde dört-beş saat ayırınca birçok içeriğin nasıl, neden izlendiğini anlıyorsunuz zaten. Düzenli içerik üretince, yorumlardan bile neyin daha iyi olacağını bilir hale geliyorsunuz.
Başlarken bu kadar başarılı olacağınızı tahmin ediyor muydunuz?
F.Y.: Hedeflerimiz vardı ama bu kadarını hiçbirimiz beklemiyorduk. Ama izlendikçe üzerine katmak istedik, bizi geliştiren de o oldu zaten.
Sosyal medya fenomenlerinin büyük paralar kazandığını düşünen çok insan var. Bu bir şehir efsanesi mi yoksa doğruluk yanı var mı?
B.H.: Evet, çok kazanan fenomenler var ama bunun bir sürü yolu var. Hangi yoldan para kazandığınız da önemli. Bizim kazancımız YouTube’dan. Biz iyi kazanıyoruz ama mesela bizim kadar iyi kazanan beş altı tane vardır.
A.Ö.: Bir de biz kazandığımızı yine YouTube’a yatırıyoruz. Bir ofisimiz, orada çalışanlarımız var. Multimilyoner olmadık ama şükür, iyi durumdayız.
YOUTUBE’A ‘BÜYÜK PARALAR KAZANACAĞIM’ DİYE BAŞLIYORSANIZ BİLİN Kİ BU ASLA OLMAYACAK
Bugün YouTube kanalı açmak isteyen birine ne önerirsiniz? “Mutlaka yapsın, yapmasın” dediğiniz şeyler var mı?
F.Y.: Asla öyle bir matematiği yok. “Yapmayın” denileni yapıp çok başarılı olmak da mümkün. Bu, tamamen sizin yaratacağınız içerikle ve izleyiciye geçireceğiniz duyguyla alakalı.
B.H.: Bu işe büyük paralar kazanacağım diye başlıyorsanız, motivasyonunuz buysa bilin ki bu asla olmayacak. Ama iyi içerik üretir ve istikrarlı bir şekilde devam ederseniz, belki birinci, belki 100’üncü videoda olacak ama mutlaka patlayacaksınız. Benim öngörüm böyle.
Üçünüzün bir araya gelme hikayesi nasıl?
B.H.: 2015’in 14 Şubat’ında, Sevgililer Günü’nde tanıştık. O gün bugündür beraberiz. Hahaha! Üniversitedeydim, vizelere çalışıyordum. Atakan ile Fatih’in yeni başladıkları dönemdi. Çok izleniyorlardı. Tanıştığımız gün o kadar eğlenceli bir sohbet oldu ki akşamında beni aradılar, “Sana gelmek istiyoruz” diye. O gün bende kaldılar. Kalış o kalış.
A.Ö.: O gün bugündür ne yaptıysak, nereye gittiysek, ne yiyip ne içtiysek hep beraberiz. Bundan sonra da böyle olacak inşallah.
- Dr. Mehmet Öz açıkladı: Doğadaki tek omega-7 kaynağı!
- Çayını yapıp bardak bardak için! 1 bardağı basura en doğal çare, resmen doğal kalp ilacı! Cilt lekelerini silgi gibi siliyor
- Gençlik iksiri olarak biliniyor! Her sabah çeyrek bardak içenler bir ayda 5 yaş gençleşiyor
- Çinliler sabah akşam bardak bardak tüketiyor! Tansiyonu yarı yarıya düşürüyor: Günde 2 defa içmek yeterli oluyor
- İbrahim Saraçoğlu ısrarla öneriyor! Kaşık kaşık tüketince vücuda enerji veriyor, kan şekerini dengeliyor, vücudu dipçik gibi yapıp yüze renk katıyor!