Rol gereği seviştim ama yan gözle bile bakmadım
Yeşilçam'ın salon beyefendisi tipli kötü adamı Nuri Alço eski günleri mumla arıyor, Türkan Şoray'ı, Fatma Girik'i yere göğe sığdıramıyor. "Bizde öyle set aşkları falan olmazdı, ölene kadar dosttuk. Daldan dala konan, sürekli partner değiştiren sanatçılar değildik. Yeşilçam topluma yaşamıyla da örnekti. Rol icabı Türkiye’nin en güzel kadınlarıyla seviştim ama hiçbirine yan gözle bakmadım" diyor.
Alev Gürsoy Cimin / Yeşilçan Efsaneleriyle Nostaljik Sohbetler
Yeşilçam'ın salon efendisi tipli kötü adamı Nuri Alço ciddi bir sağlık sorunu atlattı ama şimdi turp gibi. Yeşilçam günlerini mumla aradığını söylüyor ve "Şurada toplasan 20 kişi ya kaldık ya kalmadık" diye üzülüyor. Türkan Şoray'ı, Fatma Girik'i yere göğe sığdıramıyor, "Bizde öyle set aşkları falan olmazdı, ölene kadar dosttuk" diyor.
ROL İCABI TÜRKİYE’NİN EN GÜZEL KADINLARIYLA SEVİŞTİM AMA HİÇ KİMSEYE YAN GÖZLE BAKMADIM
Sağlık durumunuzla ilgili bizi çok korkuttunuz. Nasılsınız?
Gittim ve geldim’ diyebilirim. Ölümü yaşadım ama yaşayacak günler ve yiyecek ekmeğimiz varmış daha. İnsanın alnına ne yazıldıysa o oluyor. Ölümün genci, yaşlısı yok. Ben de kendi adıma çok korktum. Ama öleceğim diye değil. Ardımda gözü yaşlı sevenler, eş, dost bırakacağım diye.
Şu an her şey yolunda mı?
Vallahi şu anda çok iyiyim. Maalesef Yeşilçam’ın çoğunu kaybettik. En son Murat ağabeyimize de (Murat Soydan) veda ettik. Bu benim için çok büyük bir keder ve ıstırap. Gözünüzün önünde, her geçen zaman bir kişi daha eksiliyor.
Kalbinizi çok mu yordunuz?
Üzüntü. Diyorum ya son dönemdeki ölümler beni çok üzdü, kalbimi yordu. Bayram dolayısıyla Eskişehir’e gittim. Kalbimde ritim bozukluğu oldu. Bir ameliyat geçirdim, kalp pili taktılar. Şu anda da gayet iyiyim.
Eşi Burcu Alço ile...
Ne kadar sürdü tedavi süreci ve neler yaşadınız?
17 gün yattım hastanede. Sağlık Bakanımız özel bir hastaneden Eskişehir’deki tam teçhizatlı hastaneye, oradan da Ankara’ya aldırdı beni. Sağlık Bakanı’nın devreye girmesiyle kurtardık işi. Daha kötü şeyler de olabilirdi Allah korusun. Tam teşekküllü hastane diyorsunuz, gidiyorsunuz ama kalp damara bakan bir kişi var. O da sabah geliyor, akşam ne zaman gittiği belli değil. Nöroloji bölümü yok. İyi ki aldırmış beni oradan.
Var mıydı daha önceden bir kalp probleminiz?
Yok. 20 sene önce kalp kapakçığım değiştirilmişti. Ondan sonra herhangi bir şey olmadı. Ama son dönemde çok stresliyim. Kolay değil. En son Murat (Soydan) ağabeyimi kaybettim. Benim yıllardır çok eski dostum, arkadaşım. Onu öyle görmek, elimizle toprağa vermek çok zor oldu. Ailesi dağıldı. Bu durumlar beni üzdü. Cenaze sonrası yine rahatsızlandım.
BİZİM FİLMLER MASUMMUŞ ŞİMDİ HER ŞEY DAHA KİRLİ
Yeşilçam filmlerini bir kesim küçümsese de bence çok büyük ve önemli mesajlar vardı...
Hem de çok büyük. O zaman gündemde olanı çekiyorduk. Kızlar, sayemizde ünlü olmak için evden kaçmaz oldu. Çünkü kaçsalar ya kötü yola ya da uyuşturucu batağına düşeceklerini bizim filmlerden gördüler. Ünlü olmanın bedelleri olduğunu gösterdik. Her erkekle dışarı çıkmamayı, herkesle bir şeyler yiyip içmemeyi öğrettik. O gazoz meselesi hafifsenir ama gazoz sahnelerimle binlerce genç kıza mesaj verip birçoğunun hayatını kurtardık.
Ünlü olmak için evden kaçan genç kızlar ilginç geliyor şimdilerde kulağa.
O zaman meşhur olmak, televizyona çıkmak, filmlerde oynamak kolay bir şey değildi. Anadolu’dan kaçanlar, evinden kaçanlar. O kadar hevesli insan vardı ki; İstanbul’a gelip bataklıklara düşenleri, uyuşturucu piyasasına düşenleri çektik, gündeme getirdik. Gerçekten de o çekilenlerin hepsi gerçekti. Şu an da telefonlar ve sosyal medya herkesi bir anda bataklığa sürüklüyor. Bizim filmler masummuş. Şimdi her şey daha kirli.
ÖMRÜMÜN YARISINDA OYUNCULUK YAPTIM HÂLÂ KİRADAYIM
Geçmişle günümüz arasında nasıl bir fark var?
Yeşilçam'da çalıştığımız zamanlarla şimdiki hayat bir değil. Şimdikiler dünya paralar kazanıyorlar. O zaman bir oyuncu bir film için anlaştığı zaman kılığını kıyafetini hep kendisi alırdı. Çok cüzi rakamlara çalıştık. Şimdikiler milyonlar alıyorlar. Kulisi var, menajerleri var, hocaları var, dersleri var. Bizde makyöz bile yoktu. Oyuncu kendi makyajını kendisi yapabiliyorsa, kendi kıyafetini kendisi alıyorsa tamam. Şimdi bir bakıyorsunuz sette son derece lüks karavanlarda kalıyorlar, kulislerine özel meyveler istiyorlar.
Peki siz iyi paralar kazanabildiniz mi o dönem?
Tabii ki hayır! Sinemadan kazandığımız tek bir kuruş yok. Günde 3-4 filme birden gidiyordum. Kıyafetlerimi ona göre hazırlıyordum. Filmlerde sürekli zengin adamı oynuyordum, sürekli de elbise değiştiriyordum. Elbiselerimizi kendimiz alıyorduk. Evden çıkarken ev sahibim elimdeki onca elbiseyi her gördüğünde ‘Ne o, taşınıyor musun?’ derdi. Şimdi rahmetli anne, babamdan kalanlarla idare ediyorum. Çok lüks yaşamayı da sevmem zaten. Şimdikiler bir haftada ev alacak para kazanıyor. Ben ömrümün yarısında oyunculuk yaptım hâlâ kiradayım.
BİZİM SEKTÖRDE GRUPLAŞMA VAR BİZE İŞ YOK
Siz şimdiki oyunculardan daha mı farklıydınız?
Elbette. Fatma Girik sette öğle paydosu verildiği zaman ilk önce set işçilerini yedirirdi, onlar vücutlarıyla çalışıyor, bize hizmet ediyorlar diye. Ondan sonra kendisi yemeğe otururdu, bunu kimse bilmez. Şimdikilere bak özel karavanlarda dışarıdan özel yemekler söyleniyor geliyor, alkolüne varana kadar. Nargile hortumunu camdan sallamış, aşağıda sette dinleniyor adam. Sete çıkmadan önce masaj yaptırıyor.
Neden ekranda göremiyoruz sizi?
Aslında fiziki şartlarım da çok uygun. Dizilerde, filmlerde olmam gereken bir insanım. Fazla yaşım da yok. Eski oyuncuları gerçekten gözler arıyor. Bugün herhangi bir dizide eski bir oyuncu oynadığı zaman gerçekten izleniyor. Herkes de soruyor ‘Neden yoksunuz?’ diye. Şimdi herkes bir ekip kurmuş, gruplaşmış. Hep aynı oyuncular... Oyuncular ve yönetmenler arasında komisyon alışverişi var. Oyuncular büyük paralar aldıkları için yönetmenlerle paralarını paylaşıyor. Duyduklarımız böyle. Ne kadar doğru ne kadar yanlış bilmiyorum.
YEŞİLÇAM MI KALDI? HERKES BİR BİR UÇUP GİTTİ
Gelelim Yeşilçam’a. Bir efsane son mu buluyor?
Yeşilçam mı kaldı? Herkes bir bir uçup gitti. Ne acı. Çok az kaldık. Yeşilçam’dan 20 kişi ya kaldı ya kalmadı. O günleri mumla arıyorum. O dönemden arkadaşlarımı görünce çok mutlu oluyorum. Yeşilçam’ın babası Türker İnanoğlu gitti. Beni ilk keşfeden Türker İnanoğlu’dur. Çok şık giyinen, yakışıklı ama kötü adam tiplemesini hayata o geçirdi. Onun filmleriyle gündeme geldim ben.
Zorlandığınız sevmediğiniz roller oluyor muydu?
300’ün üzerinde film çekmişim. Ben birçok filmde oynarken çok zorlandım, korktum. Kadın satıcısı, uyuşturucu pazarlayıcısı, mafya, tecavüzcü gibi karakterleri oynadım. Türker ağabey bana ‘Sana başrol çekeceğim’ dediğinde zaten şüphelenmiştim. Senaryoyu istediğimde ‘Gerek yok’ dedi. Çünkü okusam vazgeçeceğimi biliyor. O derece kötüydü rol. Ama ben çok iyi oynuyordum, o da bayılıyordu.
HER PROJEDE AYNI GICIK TİPLER VAR
Şimdiki kötü adamlar nasıllar sizce?
Gördüğüm gençlerin oyunculukla ilgisi yok. Her projede aynı gıcık tipleri oynatıyorlar. Diziler bitti mi onlar da bitiyor. Çünkü biz gerçekten çalışıyorduk. Cüneyt (Arkın) ağabey son nefesine kadar çalıştı. Barfiksler, yaylar, trapezlerle... Millet gülüyordu ‘Nasıl duvara tırmanıyor, surlara çıkıyor?’ diyordu. Ama ömrü çalışmakla, kavgacılarla geçiyordu. Şimdikilerde öyle bir şey yok.
ÖYLE SET AŞKLARI YOKTU BİZDE ŞİMDİKİLER DİZİDE OYNADIĞI JÖNE AŞIK OLUYORLAR
Yeşilçam'da siz dünyanın en güzel kadınlarıyla oynadınız ama adınız kimseyle çıkmadı. Hiç mi yoktu kaçamaklarınız?
Öyle aşklar falan yoktu bizde. Film başlar, bitene kadar hepimiz arkadaş, dost olurduk. Şimdikiler dizide oynadığı jöne aşık oluyorlar. Beraber yaşıyorlar ya da evleniyorlar. Film bitiyor, ayrılıyorlar. Fatma Girik’e, Türkan Şoray'a bakın. Birlikte oldukları kişilere bakın. Eskilerin hepsi tek kişiyle var olup tek kişiyle hayatına devam etti. Fatma Girik ölene kadar Memduh Ün ile birlikte oldu. Türkan Şoray aynı şekilde.
Hiçbiri heyecanlandırmadı mı? Bir şey hissetmediniz mi?
Öyle bir şey düşünmüyorsun ki. Aklına öyle bir şey nasıl gelebilir? O anda rolünü paylaşıyorsun onlarla birlikte. Rol arkadaşın senin mümkün değil öyle bir şey düşünmek. ‘Set bitsin yemeğe gidelim, basına birlikte görünelim’ böyle bir şey yok. Daldan dala konan, sürekli partner değiştiren sanatçılar değildik bizler. Yeşilçam, topluma yaşamıyla da örnektir. Bu aile kavramı ve saygı hiçbir zaman bozulmadı. Rol icabı Türkiye’nin en güzel kadınlarıyla seviştim ama hiçbirine yan gözle bakmadım.
- Günlük burç yorumları! Filiz Özkol yazdı: Başak, Akrep, Balık ve diğer burç yorumları
- 'Bugün ne pişirsem' diyenlere günün menüsü (21 Kasım 2024)
- Saç diplerindeki hassasiyet! Cildimizin sessiz uyarıları
- Şampuanın içine 2 damla atmak yetiyor! Saç köklerini coşturup yağlanmayı önlüyor, parıl parıl parlatıyor! Rapunzel gibi saçların sırrıymış
- Yüzde 100 gençleştirici doğal yağ! Kırışıklıkları karış karış açıyor: Kuru görünümü yok ediyor