MagazinSansürün her türüne karşıyım benim ki bir farkındalık çağrısı...

Sansürün her türüne karşıyım benim ki bir farkındalık çağrısı...

Paylaş
Sansürün her türüne karşıyım benim ki bir farkındalık çağrısı...

Aydilge, Türk popunun en üretken isimlerinden biri. Hem söz yazıyor hem beste yapıyor. Kendi üretimini seslendiriyor. Şimdi de hem Anıl Piyancı ile farklı türleri birleştirdikleri şarkıları ‘İçime Düştü Aşk’ ile hem de ‘Yaren Leylek’ filmi için yaptığı şarkıyla gündemde.

Şu sıra üretkenliğinizin en üst seviyelerindesiniz sanki. Anıl Piyancı ile yeni şarkı yaptınız. ‘Yaren Leylek’ filmi için özel bir şarkı seslendirdiniz. Kendinizi çalışmaya mı verdiniz?

Haberin Devamı

Ben hep yazıp çiziyorum biliyorsunuz, yıllardır kendi sözlerimi ve bestelerimi yapıyorum. Anıl’la yaptığımız şarkı beni ayrıca mutlu ediyor. Hem müzik türü olarak rap ve pop müziği harmanladık hem de duygu olarak güzel bir birliktelik oldu. Şarkıda hem aşkın o ateşe düşme halini hem de küllerinden yeniden doğma halini anlatıyoruz. Yani ‘İçime Düştü Ateş’, bir ayağa kalkma hikayesi aslında. O yüzden çok hoşuma gidiyor.

Klipte de bir ilki gerçekleştirdiniz sanırım?

Evet, bununla da gururlu ve mutluyum. Bu aslında Türkiye’de yapay zeka yardımıyla yapılmış ilk video klip değil ama bizim gerçek görüntülerimizden yapay zeka klonları oluşturulan ilk klip olma özelliği taşıyor.

Yapay zekanın geldiği nokta üreten çok insana ürkütücü de geliyor. Sizin var mı böyle bir endişeniz?

Haberin Devamı

Elbette bir ölçüde var ama hiçbir şekilde insanın yerini tutacağına inanmıyorum. Eni sonu duygu arıyoruz hepimiz. İnsanı mükemmel yapan, güzel yapan kusurlar, acılar, yaşanmışlıklar… Yapay zekanın bu duyguları geçirebileceğine inanmıyorum.

FELAKET SANDIĞIMIZ ŞEY BAZEN BÜYÜK BİR FERAHLIK GETİREBİLİR

Şarkıda ‘Bazen sevmek de zor sevilmek de’ diyorsunuz. Şu an çok mutlu bir evliliğiniz var ama bunları mutlaka yaşamışsınızdır herhalde?

Elbette yaşadım. Eşim de bildiği ve onu rencide etmeyeceğini bildiğim için anlatabilirim. Önceki ilişkimde ben aldatıldım ve ilişki bittiğinde bunu bilmiyordum bile. Bir anda küt diye terk edildim ve o zaman bu duyguları hissettim tabii.

Ne tepki vermiştiniz?

Çok enteresan bir şey oldu. Bende eşyaları vardı. Çok sürüncemede olduğumuz bir süreçti. Ben evde yalnızım ve yaz mevsimi. Hava nasıl sıcak anlatamam. Serinlemek için fan almak istiyorum ama dışarı çıkıp o fanı alacak gücü bulamıyorum kendimde. Sonra bir gün çok sinirlendim. “Eh, yeter, bu eşyaları da kaldırayım artık, kurtulayım bunlardan” dedim. Eşyaları bir kaldırdım, meğer evde fanım varmış benim ve unutmuşum varlığını. O an bu bana ilahi bir mesaj gibi geldi. Beni sıkıştıran o duygudan vazgeçmeyi seçtiğimde beni ferahlatacak olan o fan kendiliğinden çıktı ortaya sanki.

Haberin Devamı

Gerçekten enteresan bir hikayeymiş…

Acayip bir andı gerçekten. Açtım fanı püfür püfür… (Gülüyor) Bir anda ‘oh be!’ hissi geldi ve çok iyi hissettim. O yüzden hep şunu diyorum. Başımıza gelen, o an felaket sandığımız şey aslında bize daha iyi bir yol açabiliyor. Ben o boşluğu yaratmasam Utku giremeyecekti mesela belki de hayatıma.

TOPLUM, BİZİM BÜYÜK AİLEMİZ AİLEMİZİN PSİKOLOĞA İHTİYACI VAR

Genel olarak nasılsınız peki şu sıra, nasıl hissediyorsunuz?

Dün bir arkadaşım dedi ki, ‘Son olanı duydun mu?’ Bir an, ‘hangisini?’ derken buldum kendimi ve çok üzüldüm. Eskiden kötü bir şey olduğunda bunu hepimiz duyar, bilirdik ve ilk akla o gelirdi. Şimdi üst üste öyle kötü şeyler yaşıyoruz ki ‘hangisini?’ dediğimiz noktaya geldik. Ben, bireysel olarak imkanı olan her bireyin psikoloğa gitmesinin doğru olduğunu düşünüyorum ama toplum da bizim büyük ailemiz ve büyük ailemizin, psikiloğa ihtiyacı var şu an resmen. Bu sıkışmışlık olduğu sürece bireysel olarak iyileşemiyoruz hiçbirimiz.

Haberin Devamı

Siz sokağa çıkarken endişe duyuyor musunuz?

Yakın zamanda bir şey öğrendim. Şiddet failleri, yaptığı şiddetin kendisi kadar insanları korkutmaktan büyük bir haz alıyorlarmış. Onlara bu hazzı vermeyelim. Cesaret korkmamak değil, korkuya rağmen hareket edebilmektir. Biz sokaktan çekilmeyeceğiz. Onlar çekilecek. Onlar kendilerini düzeltecek. Aksi takdirde bu ataerkil düzenin ekmeğine yağ sürmüş oluruz.

KÖTÜLERLE AYNI DİLİ KONUŞURSAK ONLARA DÖNÜŞÜRÜZ

Toplumsal meselelerde her zaman sesinizi yükseltiyorsunuz ama üslubunuz hep çok düzgün. Hiç ağzından çıkanı kulağı duymayan bir halde görmedim sizi. Bu kontrolü nasıl sağlıyorsunuz?

Çünkü bireysel olarak kimseyle derdim yok. Ben özünde her insanın iyi olduğuna inanıyorum. Ve kötülükle, onlarla aynı dili konuşarak mücadele edersek kaybederiz. Onlarla aynı dili konuşursak onlara dönüşürüz. Ben, kötülüğü muhatapsız bırakmak istiyorum.

Yakın zamanda bazı şarkılardaki cinsiyetçi dili eleştirdiğiniz için müzisyen Lil Zey ile bir tartışmanız oldu ve Lil Zey sizi sansürcü olmakla suçladı. Bu konuda ne söylersiniz?

Haberin Devamı

Ben hiçbir şekilde kimseyle kişisel bir tartışma içinde değilim. Sözünü ettiğim şarkıların rastgele iki tanesini açıp dinleyen ne demek istediğimi anlar. Kadın bedeni üzerine çok aşağılayıcı, çok cinsiyetçi küfürler var. Burada söylesem, yazamazsınız, o kadar diyeyim. Fakat burada konu asla sansür değil, sansürün her türüne karşıyım, benimki bir farkındalık çağrısı. Değişim dilde başlar. Bunu aslında hepimiz biliyoruz ama Lil Zey benim bu eleştirime yine küfürle cevap verince tartışmayı kestim çünkü ben o dili konuşamam.

BİRİNCİL ROLÜMÜZ BİRBİRİMİZİN EŞİ OLMAK DEĞİL O YÜZDEN EVLİLİK HİÇ BASMIYOR

Çok mutlu giden bir evliliğiniz var ama bazen çok gerçekçi ve samimi bir yerden ‘evlilik de insana basıyor, insanı kısıtlıyor’ diyenler var. Tabir yerindeyse, evliliğin size hiç bastığı olmuyor mu?

Hayır, hiç yaşamıyorum duyguyu, eşim de yaşamıyor diye düşünüyorum çünkü biz hayatımızı, bireysel varlığımızı evlilik üzerine kurmadık. Birincil rolümüz birbirimizin eşi olmak değil. Evlilik bize sadece mutluluk veren bir yaşam alanı. Hayatımın tekdüzeleştiği nokta olursa suçu evliliğe atmam ben. Evlilik aşkı öldürmüyor, insanlar aşkı öldürüyor bence. Her şey emekle ve çabayla ilgili.

Aşkı üç kelimeyle ifade etmenizi istesem ne söylersiniz?

Utku Barış Andaç. (Gülüyor)

Küçük bir çocukken düşlediğiniz hayatı gerçekleştirdiniz mi?

Tam olarak onun içindeyim, çok şükür.