Tek eşli olmak bana artı değer kazandırdı

Bir televizyon klasiği yıllar sonra yine Kanal D ekranlarında. Turnike’yle televizyona dönen Mehmet Ali Erbil’in keyfi de formu da çok yerinde. Her zamanki rahatlığı ve profesyonelliğiyle seyircinin ilgisini yine topladı. Buluştuk, hem programı hem de özel hayatını konuştuk. Sevgilisi Gülseren Ceylan da yanındaydı. Buyurun sohbetimize.

GENÇ KADINLARDAN HOŞLANMAM BEDENİMİN YA DA RUHUMUN SUÇU

Bir televizyon efsanesi yuvasına döndü diyebilir miyiz? Nasıl hissediyorsunuz?

Çok heyecanlı ve mutluyum. Yine bir yarışma programıyla döndüm ve Türkiye’nin ilk yerli formatı Turnike. Eski kanalım Kanal D’de olması da ayrı bir faktör. Tabiri caizse yeni değil, geri geldim.

Son konuştuğumuzda, “Artık televizyon yapmam, ne ben aynı Mali’yim ne televizyonlar, ne seyirci aynı” demiştiniz. Fikrinizi ne değiştirdi?

Polat Yağcı ve Kanal D yöneticileri değiştirdi fikrimi. Normalde zaten televizyonlar artık kapalıydı bu tip formatlara. Dizilere yöneldiler. Şimdi yaz sezonundayız. Diziler de ara verince meydan bize kalmış oldu bir nevi.

Şu an televizyonda eskisi gibi rahat ve özgür hissediyor musunuz?

O rahatlığım olmasa ben, ben olamam ki. Yaptığımın bir farkı olmaz. Öyle hissetmesem yapamam zaten. Ama canlı yapmıyoruz, bir denetimden geçiyor tabii.

Özel hayatınızda durumlar nasıl?

Gülseren’le (Ceylan)11 aydır beraberiz. Evliliklerimden sonra en uzun ilişkim. Şaka gibi ama tek eşli olmak bana da artı değer kattı. Yolunda her şey.

Dışarıdan bir küs bir barışık gidiyor gibi görünüyor sanki?

Yok ya, bir kere oldu öyle bir şey. Onda da bir ay bile ayrı kalmadan barıştık zaten.

Yüzük de verildiğine göre evlilik ne zaman?

O yüzük bir doğum günü hediyesiydi. Evlilik yok. Öyle bir şey yok şu an.

Gülseren Hanım isteyebilir ama…

O, onun tasarrufunda.

İlişkinizi çocuklarınızın kabul etmediği doğru mu?

Ali Sadi, “Evlenin ama çocuk asla” diyor.

“Çocuk yaparsanız camdan atarım onu” dediği doğru mu?

Espriydi o. (Gülüyor) Artık onlar da kanıksadılar durumu.

Yasmin’in benim röportajımda söylediği “Babamdan travmam var” sözlerinden sonra hiç konuşmadık sizinle. Ne hissettiniz o zaman?

Aramız çok iyi şu an. Hiçbir sorun yok. Gülseren’le de tanıştılar. Şimdi onlar da görüşüyor. Sevgilisiyle tatilde Yasmin. Ben de magazinden takip ediyorum.Gülseren tatildeyken de annesiyle gelip benimle ilgilendiler. Yolunda yani her şey.

GÜLSEREN, EGELİ OLMASI DIŞINDA KADIN KRİTERLERİME UYUYOR

Beğendiğiniz kadın kriterlerini sayarken “Çok içki tüketen, çok dikkat çekecek şekilde giyinen kadından hoşlanmam; mümkünse yine Ankaralı olsun” demiştiniz. Gülseren Hanım bu kriterlerinize uyuyor mu?

Gülseren Egeli. Ankaralı olmaması dışında hepsi uyuyor. Kıyafetlerine de çeki düzen verdi, benden önce farklı giyiniyordu ama şimdi karşılıklı saygıyla yürüdüğü için o da benim fikirlerime dikkat ediyor.

Yaş farkınız da çok eleştiriliyor. Ona ne dersiniz?

Buna çok olumlu yaklaşan da var. Aşkın yaşı olmaz diyen de var. Bizim aramızda zaten öyle bir sorun olmuyor, aynı şeylere gülüyor, aynı yerlere gitmeyi seviyoruz. Mesela o hayatında hiç operaya gitmemiş. Benimle birlikte gitti ilk kez, çok sevdi.

Sizin yaşıtlarınız sizin ruhunuza mı hitap etmiyor acaba?

Bilmiyorum ki sorgulamıyorum da… Ama ben artık bedensel mi ruhsal mı, genç kadınlardan hoşlanıyorum. O benim ya bedenimden ya da ruhumdan kaynaklı bir durum. Benim suçum değil yani.

Çocuklarınızda bu durumun örneği olsa, mesela Yasmin sizin yaşınızda biriyle birlikte olsa nasıl yaklaşırsınız?

Bilmiyorum, onu o zaman düşünürüm ama o tip eğilimleri yok şu anda. Ben de gençken hep kendimden büyük hanımlardan hoşlanırdım mesela. Zaman tersine işledi bende.

CEM YILMAZ ALANINDA TEK GENÇLERE BAKTIM BAKMAZ OLAYDIM

Zamanında uzun süre stand-up yaptınız. Yeniden yapmayı düşünüyor musunuz?

Sürpriz bir projemiz var. Şu an oyun yazılıyor. İsmini vermeyeceğim ama bir kadın sanatçımızla böyle bir projemiz var ikili olarak.

Türkiye’de mizah deyince, stand-up deyince en çok kimi beğeniyorsunuz?

Cem Yılmaz tabii. Beğenmemek mümkün değil. Sinemada kendini biraz tekrar ettiğini düşünmeye başladım ama stand-up deyince ikincisi yok bence. Cem Yılmaz alanında tek.

Gençleri takip ediyor musunuz? Bir sürü yeni isim var?

Vallahi baktım, baktım da bakmaz olaydım. Nergis (Kumbasar) önerdi, birkaçına baktım. Hiçbirinden hoşlanmadım. Bir de üstelik Cem Yılmaz’la kıyaslıyorlar, asla öyle bir kıyas olamaz. Cem Yılmaz alanında tek.

Farah Zeynep Abdullah’ın sizin programa başlamanızla ilgili sosyal medyada yazdığı “Ne kadar ‘mal’ bir kanal” sözlerine ne dersiniz?

Kanal en güzel cevabı verdi zaten. Majör bir kanala bunu söylemesi çok enteresandı. Demek ki o sırada farklı bir boyuttaydı kendisi. Yakışmadı bir sanatçıya. Denk gelirseniz bunu bir de ona sorun isterim. Neden böyle demiş? Çünkü ben kendisini şahsen hiç tanımam. Sadece kariyerini bilir ve takdir ederdim. Bunu da bu kadar hakaretvari ifadesine rağmen tüm olgunluğumla söylüyorum. Seyirci kendisine gereken dersi verdi diye düşünüyorum.

‘ÖZEL HANIMLAR’ İÇİN İKİNCİ TELEFON KULLANAN ARKADAŞLARIM VAR...

Çapkınlığınız hep dillere destandı ama…

E evet ama mesela benim hiçbir zaman ikinci bir evim, ikinci bir telefonum olmamıştır. Şimdi bakıyorum, erkek arkadaşlarımın birçoğunun sırf bu işler için, özel hanımlar için ikinci bir telefonu var.

Sizin hayatınızdaki otorite figürü kim?

Büyük kızım Sezin’e çok saygı duyarım, artık torun tombalak sahibiyim. Dolayısıyla otorite figürüm Sezin. Ama o benim mutlu olmamı ister her şekilde. “Yeter ki sen mutlu ol” der ama ahlaki yönden ona karşı sorumluluk hissederim.

Bugüne kadar size, “Hiç yakıştı mı baba? Bunu neden yaptın” dediği oldu mu?

Yani küçük kız der, o biraz aykırı. Sezin gibi değil. Ama onu da ikna etmeye çalışıyoruz. Gülseren’i tanıdı. Onunla da arkadaş oldular.

Yasmin’in sevgilisi Poyraz’ı nasıl buluyorsunuz?

Magazinden görüyorum. Ben ona Lodos diyorum. Telefonda “Lodos n’apıyor?” diyorum.

Yiğit asıl adı.

Yiğit mi? Vallahi mi? Onu şimdi senden duyuyorum bak. Ben Poyraz bildiğim için esprisine Lodos diyordum.

BEŞ NİKAHIM DÖRT HANIMIM OLDU

Hayatınızın bütününe bakınca ne hissediyorsunuz? Mutlu musunuz?

En çok sevdiğim işi yapmama şükrediyorum, çocuklarım en büyük ‘iyi ki’lerim. Evliliklerim için de aynı şeyi söylerim. Hiçbirinden pişmanlığım yok.

Dört kez evlendiniz siz değil mi?

Beş yazıyorlar ama ilk eşimle iki kez evlendiğim için. Dört hanım beş nikah aslında.

“Keşke hiç bitmeseydi” dediğiniz evliliğiniz var mı?

Biri için böyle hissediyorum ama o da onun o zamanki gençliğinden ve tecrübesizliğinden kaynaklandı.

GÜLSEREN CEYLAN: ZAMANINDA ÇAPKINLIĞIN HAKKINI VERMİŞ AMA ŞU AN SADECE DİLİNDE

Gülseren Hanım, siz Mehmet Ali Bey’in çapkın imajına ne diyorsunuz?

Gülseren Ceylan: Ben bu kadar olduğunu bilmiyordum hiç açıkçası.

Nasıl yani? Hiç mi Google’a bakmadınız tanışınca?

G.C.: Yani ben çok gencim. 26 yaşındayım, güzelim, ne kadar çapkın olabilir ki! Sevgilisi olarak ona gayet yeterli olurum diyordum. Şu an zaten çapkınlığı sadece dilinde aslında. Gerçek hayata dökmüyor.

Dildeki çapkınlık nasıl oluyor?

Yani flörtöz. Biri bir mesaj atınca “Ay teşekkür ederim” diye cevap veriyor hemen. Ama beni yanından hiç ayırmaz. Tek başıma tatile gitmemi falan istemez. O da normal, belki yaşından ve beni kaybetmek istemediğinden.