Veda Yurtsever: Kendimi bildim bileli kötüyü oynamayı severim

Önce Üç Kız Kardeş ’den bahsedelim biraz. Çok izlendiğinizi biliyorum ama yine de sorayım, nasıl gidiyor?

İkinci sezonumuza girdik. Halen iyi gidiyoruz. Hem Ayvalık Cunda’da olmak hem de birbirleriyle bu kadar iyi anlaşan bir ekiple çalışmak büyük ayrıcalık. İnci Gündoğdu şahane bir takım kaptanı. Yönetmenimiz Eda Teksöz ile de uyum içinde çalışıyoruz.

Çocukluğunuz ve gençliğiniz Diyarbakır, Bingöl ve Eskişehir’de geçmiş, nasıldı o yıllar, şimdi o yıllardaki Veda’ya ne söylemek isterdiniz?

Birbirlerine benzemeyen yıllardı. Bingöl; doğduğum yer, çocukluğum, ilk gençliğim, ne olacağımı hiç bilmediğim ama farkında olmadan gözlem kabiliyetimi geliştirdiğim toprağım. Eskişehir; ne olacağımı karar verip gittiğim ama yanımda toprağımı da götürmeyi ihmal etmediğim yıllar. Çok çalıştığım öğrenmek için delice çırpındığım eğitim hayatım. Diyarbakır; ilk profesyonelliğim, gençken başlayıp olgunlaşınca şehir değiştirdiğim, her sorana yükselenim Diyarbakır dediğim, kendimi tamamlanmış hissettiğim öbür memleketim. Üç şehirde ki Veda ’ya da demek istediğim “Her ne yapıyorsan doğru yapıyorsun kızım devam et.” olurdu.

O zamanlar bir gün çok başarılı bir oyuncu olacağınızı düşünmüş müydünüz?

Mümkün mü…Bingöl lisesine gelen edebiyat öğretmenimin eşi tiyatrocu olmasa ve bize bir oyun çalıştırmasa, tiyatronun ne olduğunun bile bilmeyebilirdim. Zaten ailesinde oyuncu biri olmayanın çocukken aklına bunun geleceğini hiç sanmıyorum. En azından o yıllarda.

Oyunculuk, hayatınıza tesadüflerle mi girdi, bilinçli mi?

Tabi ki tesadüf ve o tesadüften doğan bir bilinçlilik hali diyebilirim.

Sizi genelde hep sert, hayatta derdi olan karakterlerle izliyoruz, Bu sizin özellikle tercih ettiğiniz bir şey mi yoksa oynadığınız rollerin getirisi mi oldu?

Kendimi bildim bileli kötüyü oynamayı severim. Çocuk oyunlarında bile... Çünkü kötünün sınırı yoktur. Ondan her şeyi bekleyebilirsiniz. Kötülüğün içinde iyilik bile görebilirsiniz. İyi karakterler öyle değildir. Sınırlıdır, bir oyuncu için ya da en azından benim için sıkıcıdır.

Hakkınızda bilinen en büyük yanlış nedir?

Hayatımızda yüce Google olduğu ve oraya olur olmaz bilgi akışı sürdüğü sürece, benimle ilgili bilinen yanlışlar da artıyor. Doğum günümden eğitim hayatıma kadar bir karmaşa var ama önemsemiyorum. Bu yüzden en büyüğü diye bir sınıflandırma yapmadım.

Hem tiyatro hem dizi hem de sinema oyunculuğu yapmış biri olarak siz sektörü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sinema, dizi ve tiyatro; ekipmanlar anlamında farklı, atmosferi, malzemesi ve izleyiciye ulaştırma şekli farklı. İnandırıcılığı ve doğallığı tartışılabilir. Üçüncü olarak ise dinamik… Lakin benim için sonuç değişmiyor. Nihayetinde yaptığım tek şey oyunculuk. Benim gibi tiyatro tutkunuysanız ve sizin yakınlarınız bile çekilmezken, kameranın arkasında hala oynamaya devam ediyorsanız hiç fark yok da denebilir. Ama genelde seyircinin nefesini duymak iyi geliyor.

Kendinizi ifade ettiğiniz en net kelime ne diye sorsam?

Açık sözlü ve çam deviren (güzel pot kırarım)

Rüçhan Korman oldukça bakımlı bir hanımefendi, set dışında siz de makyaj yapmayı sever misiniz?

Hiç sormayın… Rüçhan’ın makyajlı oluşu; İclal Aydın’ın kitabında çok spesifik bir özelliğiydi. Dizide de büyük sahneler vardı makyaj üzerine. Başlarda çok iyi hissediyordum. Çok seviyordum takma kirpikle dolaşmayı ama her gün yapılınca insan sıkılıyor tabi. Günlük hayatımda makyaj yapmıyorum. En fazla markete giderken kırmızı bir ruj kendimi yetirince süslenmiş hissettiriyor.

Rüçhan’dan sonra hayatınızda ne değişti? Sokaktaki tepkiler nasıl mesela?

İstanbul'da öyle çok belirgin bir fark olmadı aslında. Sadece yeğenlerim arayıp söylemese, sosyal mecrada yazanlardan çok haberim olmayacak. Bizim meslek böyledir. Her yaptığınız işte biraz daha tanınırlığınız artar. O doğal akış içinde normal bir gidişatı olduğunu söyleyebilirim. Sadece Ayvalık’ta bir pop star olduğumu belirtmeliyim. Çığlık atanlar var mesela çok tatlılar.

Sizi komedide izleme imkânımız olur mu ne dersiniz?

Ah komedi. Bence yatkınım da. Tiyatro da en iyi kadın oyuncu ödülünü ve adaylıklarımı komedi dalında aldım mesela. Umarım bir gün televizyonda da oynayabilirim. Babil dizisinde Kudret rolüyle biraz yakalamıştım ama maalesef onun da ömrü uzun olmadı.

Son olarak buradan Rüçhan’a ne söylemek istersiniz?

Bugünün sevgi sözcüğüyle; “Rüçhan’ım, üzümlü kekim… Biraz rahat ol, germe kendini de çevreni de. Bak güzel kadınsın, zenginsin de. Yapma can parem bırak bu kıymetini bilmeyen beceriksizleri. Topla valizini dünyayı geziyoruz hadi.” derdim.