RamazanDin-Bilim ilişkisi

Din-Bilim ilişkisi

Paylaş
Din-Bilim ilişkisi

İnsanın yeryüzünde mutlu ve huzurlu bir hayat sürebilmesi için, hem dini değerlere hem de bilimsel faaliyetlere ihtiyacı vardır. Din; Yüce Allah ile olan ilişkilerimizi düzenleyen, neleri yapıp neleri yapmamamız gerektiğini bize öğreten, sevap ile günahın, helal ile haramın bilgisini sunan değerler sistemidir.

İnsanın yeryüzünde mutlu ve huzurlu bir hayat sürebilmesi için, hem dini değerlere hem de bilimsel faaliyetlere ihtiyacı vardır. Din; Yüce Allah ile olan ilişkilerimizi düzenleyen, neleri yapıp neleri yapmamamız gerektiğini bize öğreten, sevap ile günahın, helal ile haramın bilgisini sunan değerler sistemidir.

Haberin Devamı

İLGİSİZ KALINAMAZ

Buna göre dinin amacı, insanın Yüce Allah ile münasebetini tesis etmek ve gerçek anlamda mutluluğa ermesini sağlamaktır. Bilim ise tabii varlıkların ve olayların nasıl ve ne şekilde işlediğini keşfetme ve açıklama faaliyetidir. Eylemlerinden sorumlu olarak yaratılan insanoğlu, olup bitenlere karşı ilgisiz kalamayacağına göre, onun bilime karşı olumsuz bir tavır içinde olması elbette düşünülemez. Kainat ahenkli bir şekilde, keşfedilebilir ve anlaşılabilir bir düzen ve ölçü içinde yaratılmıştır. Bu kusursuz yaratılan düzen, Yüce Allah’ın insanlığa olan en büyük lütfudur. Zira kainatta düzensizlik ve bilinmezlik hakim olsaydı, gezegenimiz, insan için huzur veren hayat yuvası olmaktan çıkardı.

Haberin Devamı

DİNİ DUYARLILIK

Kuran, “Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır” (Yusuf, 76) diyerek bilginin sonsuzluğu fikrini telkin etmektedir. İslam dini, ilerlemeyi isteyen ve yeni gelişmeleri teşvik eden prensiplerle dolu bir dindir. Bu sebeple, bizi her geçen gün daha ileriye götürecek bilimsel çalışmalara gerekli önemi vermek, Müslümanlar olarak dini duyarlılığımızın bir gereğidir.

EN ETKİLİ GÜÇ BİLGİDİR

Bilgi, çağımızda en kuvvetli ve en etkili güç kaynağıdır. Bilgiye kim daha çok sahipse o daha kudretli ve etkili bir konuma yükselmektedir. Pazu gücü bilgi gücünün karşısında iktidarını çoktan yitirmiştir. Alimin bir buluşu, binlerce cengaveri dize getirebilecek güçte olabilmektedir. Bilenlerle bilmeyenlerin bir olmadığını çağlar ötesinden ilan eden kutsal kitabımız, bu duruma işaret etmiştir.

ALTIN ÇAĞ

Altın çağların Müslüman bilginleri, bu ilahi hakikatleri çok iyi özümsemişlerdir. Onlar, sadece dini ilimlerde değil; matematik, tıp, fizik, kimya, botanik, astronomi gibi müspet bilim dallarında da büyük başarılar elde etmişler, pek çok buluş gerçekleştirmişlerdir. İbn Sina, İbn Rüşt, Farabi, Biruni, Ali Kuşcu, Ebu Bekir er - Razi, Cabir ibn Hayyan ve daha yüzlerce bilgin dünya bilim tarihine adlarını altın harflerle yazdırmışlardır. Bugün yapmamız gereken, onların başarılarıyla övünmek değil, onların bilim anlayışını diriltmek ve günümüzün bilim ve teknoloji seviyesini yakalamaktır.

Haberin Devamı

Günün hadisi

Cömert olanlar Allah’a yakındır, insanlara yakındır, cennete yakındır, cehennemden uzaktır. Cimri ise Allah’tan uzaktır, insanlardan uzaktır, cennetten uzaktır, cehenneme yakındır.

Günün ayeti

Dünya hayatı yalnızca bir oyun ve bir oyalanmadan başkası değildir. Korkup sakınmakta olanlar için ahiret yurdu gerçekten daha hayırlıdır. Yine de akıl erdirmeyecek misiniz?” (Enam, 32)