Dini bilgilerHucurat suresinin anlamı, fazileti, Türkçe meali ve tefsiri! Ezberleme için Türkçe ve Arapça okunuşu

Hucurat suresinin anlamı, fazileti, Türkçe meali ve tefsiri! Ezberleme için Türkçe ve Arapça okunuşu

Paylaş
Hucurat suresinin anlamı, fazileti, Türkçe meali ve tefsiri! Ezberleme için Türkçe ve Arapça okunuşu

Hucurat suresinin anlamı, fazileti, Türkçe meali ve tefsiri pek çok kişi tarafından merak ediliyor. Çoğunlukla şifa bulmak için okunan surede Müslümanların Allah’ın peygamberlerine nasıl davranması gerektiği konusundan bahsedilmektedir. İşte, Hucurat suresi hakkında bilinmesi gerekenler ve ezberleme için Türkçe ve Arapça okunuşu…

Hucurat suresi en çok okunan ve ezberlenen sureler arasında yer alıyor. 18 ayetten oluşan surede Allah-u Tealâ’nın Hakim, Alim, Gafur ve Rahim sıfatları geçiyor. Ayrıca, Hucurat suresinin 11. Ayetinde alay etmenin en büyük günahlardan olduğu uyarısında bulunuyor. İşte, Hucurat suresinin anlamı, fazileti, Türkçe meali ve tefsiri ile ezberleme için Türkçe ve Arapça okunuşu…

Haberin Devamı

HUCURAT SURESİNİN TÜRKÇE OKUNUŞU

1.Ya eyyühellezıne amenu la tükaddimu beyne yedeyillahi ve rasulihı vettekullah innellahe semıun alım

2.Ya eyyühellezıne amenu la terfeu asvateküm fevka savtin nebiyyi ve la techeru lehu bil kavli ke cehri ba'dıküm li ba'dın en tahbeta a'malüküm ve entüm la teş'urun

3.İnnellezıne yeğuddune asvatehüm ınde rasulillahi ülaikel lezınemtehanellahü kulubehüm lit takva lehüm mağfiratüv ve ecrun azıym

4.İnnellezıne yünaduneke miv verail hucürati ekseruhüm la ya'kılun

5.Ve lev ennehüm saberu hatta tahruce ileyhim le kane hayral lehüm vallahü ğafurur rahıym

6.Ya eyyühellezine amenu in caeküm fazikum bi nebein fe tebeyyenu en tüsıybu kavmem bi cehaletin fe tusbihu ala ma fealtüm nadimın

Haberin Devamı

7.Va'lemu enne fıküm rasulellah lev yütıy'uküm fı kesırim minel emri le anittüm ve lakınnellahe habbebe ileykümül ımane ve zeyyenehu fı kulubiküm ve kerrahe ileykümül küfra vel füsuka vel ısyan ülaike hümür raşidun

8.Fadlem minellahi ve nı'meh vallahü alımün hakım

9.Ve in taifetani minel mü'minınaktetelu fe aslihu beynehüma fe im beğat ıhdalüma alel uhra fe katilületı tebğıy hatta tefıe ila emrillah fe in faet fe aslihu beynehüma bil adli ve aksitu innellahe yühıbbül müksitıyn

10.İnnemel mü'minune ıhvetün fe aslihu beyne ehaveyküm vettekullahe lealleküm türhamun

11.Ya eyyühellezıne amenu la yeshar kavmün min kavmin asa ey yekunu hayram minhüm ve la nisaüm min nisain asa ey yekünne hayram minhünn ve la telmizu enfüseküm ve la tenabezu bil elkab bi'sel ismül füsuku ba'del iman ve mel lem yetüb fe ülaike hümüz zalimun

12.Ya eyyühellezıne amenütenibu kesıram minez zanni inne ba'daz zanni ismüv ve la tecessesu ve la yağteb ba'duküm ba'da e yühıbbü ehadüküm ey ye'küle lahme ehıyhi meyten fe kerihtümuh vettekullah innellahe tevvabür rahıym

13.Ya eyyühen nasü inna halaknaküm min zekeriv ve ünsa ve cealnaküm şüubev ve kabaile li tearafu inne ekrameküm ındellahi etkaküm innellahe alımün habır

14.Kaletil a'rabü amenna kul lem tü'minu ve lakin kulu eslemna ve lemma yedhulil imanü fi kulubiküm ve in tütıy'ulahe ve rasulehu la yelitküm min a'maliküm şey'a innellahe ğafurur rahıym

Haberin Devamı

15.İnnemel mü'minunellezıne amenu billahi ve rasulihı sümme lem yertabu ve cahedu bi emvalihim ve enfüsihim fı sebılillah ülaike hümüs sadikun

16.Kul etüallimunellahe bi dıniküm vallahü ya'lemü ma fis semavati ve ma fil ard vallahü bi külli şey'in alım

17.Yemünnune aleyke en eslemu kul la temünnu aleyye islameküm belillahü yemünnü aleyküm en hedaküm lil ımani in küntüm sadikıyn

18.İnnellahe ya'lemü ğaybes semavati vel ard vallahü basıyrum bima ta'melun

HUCURAT SURESİNİN ARAPÇA OKUNUŞU

Hucurat suresinin anlamı, fazileti, Türkçe meali ve tefsiri Ezberleme için Türkçe ve Arapça okunuşu

Hucurat suresinin anlamı, fazileti, Türkçe meali ve tefsiri Ezberleme için Türkçe ve Arapça okunuşu

Hucurat suresinin anlamı, fazileti, Türkçe meali ve tefsiri Ezberleme için Türkçe ve Arapça okunuşu

HUCURAT SURESİNİN TÜRKÇE ANLAMI

1.Ey iman edenler! Allah'ın ve Peygamberinin önüne geçmeyin. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

2.Ey iman edenler! Seslerinizi, Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle bağırmayın, yoksa siz farkına varmadan işledikleriniz boşa gider.

3.Allah'ın elçisinin huzurunda seslerini kısanlar, Allah'ın, gönüllerini takvâ (Allah'a karşı gelmekten sakınma) konusunda sınadığı kimselerdir. Onlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır.

Haberin Devamı

4.(Ey Muhammed!) Odaların arkasından sana bağıranların çoğu aklı ermeyen kimselerdir.

5.Onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

6.Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın.

7.Bilin ki, aranızda Allah'ın elçisi bulunmaktadır. Eğer o, birçok işlerde size uysaydı, sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah, size imanı sevdirmiş ve onu gönüllerinize güzel göstermiş; inkârı, fasıklığı ve (İslam'ın emirlerine) karşı çıkmayı da çirkin göstermiştir. İşte bunlar doğru yolda olanların ta kendileridir.

8.Allah, kendi katından bir lütuf ve nimet olarak böyle yaptı. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir

9.Eğer inananlardan iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltin. Eğer biri ötekine karşı haddi aşarsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar haddi aşan tarafa karşı savaşın. Eğer (Allah'ın emrine) dönerse, artık aralarını adaletle düzeltin ve (onlara) adaletli davranın. Çünkü Allah, âdaletli davrananları sever.

Haberin Devamı

10.Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.

11.Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir.

12.Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.

13.Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdâr olandır.

14.Bedevîler "İman ettik" dediler. De ki: "İman etmediniz. (Öyle ise, "iman ettik" demeyin.) "Fakat boyun eğdik" deyin.2 Henüz iman kalplerinize girmedi. Eğer Allah'a ve Peygamberine itaat ederseniz, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir."

15.İman edenler ancak, Allah'a ve Peygamberine inanan, sonra şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerdir. İşte onlar doğru kimselerin ta kendileridir.

16.(Ey Muhammed!) De ki: "Siz Allah'a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysa Allah, göklerdeki ve yerdeki her şeyi bilir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir."

17.Müslüman olmalarını bir lütufta bulunmuş gibi sana hatırlatıyorlar. De ki: "Müslüman olmanızı bir lütuf gibi bana hatırlatıp durmayın. Tam tersine eğer doğru kimselerseniz sizi imana erdirmesinden dolayı Allah size lütufta bulunmuş oluyor."

18.Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. Allah yaptıklarınızı hakkıyla görendir.

HUCURAT SURESİNİN TEFSİRİ

“Geçmeyin” şeklindeki tercüme, aslında geçişli olan lâ tükaddimû fiilinin nâdiren geçişsiz de olabileceği ve burada bu ikinci kullanımıyla yer aldığı yorumuna dayanmaktadır (bk. Şevkânî, V, 68). Bazı kıraatlerde bu kelime, “geçmeyin” anlamında lâ tekaddemû şeklinde de okunmuştur. Ancak kelimenin geçişli okunuşuna dayanan diğer yorumları da kapsayacak şekilde bunu “geçmeyin (başkalarını da geçirmeyin)” şeklinde anlamak yerinde olacaktır. Bu yasaklamaya göre mümin, gerek hüküm, karar ve tercihlerinde ve gerekse davranışlarında Allah ve resulünün önüne geçmemekle yükümlü kılınmaktadır. Yalnızca “Allah’ın...” demek yeterli olacağı halde resulün de zikredilmesi, onun dinin tebliği yanında dini açıklama, uygulama ve ilâhî bildirime dayalı olarak tamamlamadaki önemli rolüne işaret edilmekte; resule itaatin de dolaylı olarak Allah’a itaat mânasına geldiği gerçeğinin altı çizilmektedir. Hz. Peygamber zamanında, onun yanında bulunan müminler, hem irade ve kararda hem de fiil ve davranışta onun önüne geçmemek, onu beklemek, gözetmek, peşinden gitmek, izni ile hareket etmek durumundadırlar. Onun bulunmadığı yer ve zamanlarda “öne geçmemek ve geçirmemek”, dine aykırı bir karar vermemek, bir şey yapmamak mânasına gelmektedir. “Allah ve resulünün önüne geçirmemek” de, önemi ve değeri ne olursa olsun –kişinin kendi nefsi dahil– hiçbir kimsenin irade ve rızasını, Allah ve resulünün irade ve rızasının önüne geçirmeme, onu buna tercih etmeme, önceliği ilâhî irade ve rızaya verme anlamına gelmektedir.

HUCURAT SURESİNİN FAZİLETLERİ NELERDİR?

Hucurat Suresini sıkıntıda olan kişilerin okuması gerekmektedir. Bu sure hasta olan bir kişi tarafından bir hafta boyunca günde 7 defa okunup suya üflenir ve bu su hasta kişi tarafından içilirse şifa olmaktadır.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (SAV) Hucurat Suresini okuyan kişilerin Allah'a ibadet eden kişiler kadar sevap kazanacağını söylemiştir. Hucurat Suresi hamile kişiler tarafından okunduğunda hamile kişi ve bebeği kötülüklerden korunacaktır.

Bedensel bir rahatsızlığı bulunan kişiler Hucurat Suresini okudukları zaman rahatsızlıkları ortadan kalkacaktır. Bu sure 18 ayetten oluşmaktadır. Kur'an'da ise 516. sayfada yer alır. Çaresiz olan kişiler bu sureyi düzenli bir şekilde okudukları zaman dertlerinden kurtulurlar.