RamazanGüzel sözde bereket vardır

Güzel sözde bereket vardır

Paylaş
Güzel sözde bereket vardır

Allah Kuran'da insanların birbirlerine güzel sözler söylemelerini, güzel hitaplarda bulunmalarını emretmiştir. Bu, Kuran ahlakının bir gereğidir. Allah'ın bu emrini büyük bir titizlikle uygulayanlar birbirlerine karşı en güzel hitap şekillerini kullanır.

Müminler birbirlerine karşı asla kötü lakaplar kullanmazlar. Çünkü Allah bir ayetinde mümin kullarına bu çirkin tavrı şöyle yasaklamıştır: “Ey iman edenler, bir kavim bir başka kavimle alay etmesin, belki kendilerinden daha hayırlıdırlar; kadınlar da kadınlarla alay etmesin, belki kendilerinden daha hayırlıdırlar. Kendi nefislerinizi (kendi kendinizi) yadırgayıp küçük düşürmeyin ve birbirinizi ‘olmadık kötü lakaplarla’ çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir isimdir. Kim tövbe etmezse, işte onlar, zalim olanların ta kendileridir.” (Hucurat, 11)

Haberin Devamı

ANNE BABAYA ÜSLUP

İnsanların birbirlerine güzel sözlerle hitap etmeleri konusunda Kuran’da verilen bir başka örnek ise müminlerin anne-babalarına karşı kullanacakları üslubu öğreten ayetlerde görülebilir. Bu konudaki bir ayet şöyledir: “Rabbin, O’ndan başkasına kulluk etmemenizi ve anne babaya iyilikle davranmayı emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara ‘Öf’ bile deme ve onları azarlama; onlara güzel söz söyle.” (İsra, 23)

HAYIR GETİRİR

Allah, Kuran’da güzel sözün ne kadar bereketli olduğunu ve her zaman insanlara hayır getireceğini şöyle bir örnekle bildirmiştir: “Görmedin mi ki, Allah nasıl bir örnek vermiştir: Güzel bir söz, güzel bir ağaç gibidir ki, onun kökü sabit, dalı ise göktedir. Rabbinin izniyle her zaman yemişini verir. Allah insanlar için örnekler verir; umulur ki onlar öğüt alır düşünürler. Kötü söz ise kötü bir ağaç gibidir. Onun kökü yerin üstünden koparılmış, kararı (yerinde durma, tutunma imkanı) kalmamıştır. Allah, iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam sözle sebat içinde kılar. Zalimleri de şaşırtıp saptırır; Allah dilediğini yapar.” (İbrahim, 24-27)

Haberin Devamı

Günün ayeti

Sonra Kitab'ı kullarımızdan seçtiklerimize miras kıldık. Artık onlardan kimi kendi nefsine zulmeder, kimi orta bir yoldadır, kimi de Allah'ın izniyle hayırlarda yarışır öne geçer. İşte bu, büyük fazlın kendisidir. (Fatır, 32)

Günün hadisi

Bir kul Allah'ın hoşnut olduğu mübarek kelimelerden birini, o kelimeye hiç önem vermeyerek, içinden gelerek söyleyiverir. Allah da o kelime sebebiyle o kimsenin derecesini yüceltir.

ALLAH KORKUSU

Allah korkusu, yalnızca peygamberlere ya da evliyalara has özel bir üstünlük değil, tüm iman edenlerin kalplerinde taşıdıkları ve diğer tüm insanların da taşımaları gereken bir duygudur. Çünkü Allah, Kuran'da kendisinden korkulmasını emretmiştir: "Ey iman edenler, Allah'tan korkun. Herkes yarın için neyi takdim ettiğine baksın. Allah'tan korkun. Hiç şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır." (Haşr; 18)

Tüm insanları, Allah yaratmıştır. Onları kendilerini bilip tanıdıklarından kat kat daha iyi bilip tanır. Nefsinin insana ne tür vesveseler verdiğinden, ne tür oyunlar oynayacağından haberdardır. Çünkü nefsi yaratan, ona imtihan için sınır tanımaz kötülüğünü ve bu kötülükten sakınmayı ilham eden kendisidir. Şeytanı da imtihan ortamının bir parçası olarak yaratmış ve ona bu amaç doğrultusunda birtakım güç ve özellikler vermiştir. Allah korkusu ise bu imtihan ortamında müminin en büyük dayanağı olacaktır. Çünkü Allah korkusu kişiyi, her anında Allah'ın istediği gibi davranmaya, şeytanın ve nefsinin isteklerinden sakınmaya sevk edecektir.

Haberin Devamı