RamazanKarşılıksız iyilik yap

Karşılıksız iyilik yap

Paylaş
Karşılıksız iyilik yap

Samimi bir niyetle, insanlara fayda sağlamak ve karşılığında Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için yapılan hayırlar son derece bereketli ve kazançlı olur. Allah insanların samimi niyetlerine karşılık olarak her işlerinde onları başarıya ulaştırır, onlara işlerinde fayda sağlayacak çeşitli yollar açar.

Allah korkusu olan bir insan aynı zamanda vicdanına uyan ve daima Kuran ahlakına uygun hareket eden bir insandır. Kuran’da tüm insanlara karşılıksız olarak hayır işlemeleri, insanlara yardım etmeleri, onlara güzel bir yaşam sunmaya çalışmaları emredilir. Bir ayette “Daha çok istekte bulunmak için iyilik yapma” (Müddessir, 6) emriyle, insanın yaptıklarında dünyevi bir çıkar gözetmemesi gerektiğine dikkat çekilmiştir.

Haberin Devamı

MENFAATTEN KAÇINMAK

Allah’ın bu emirlerine uyan ve yaptıklarından dünyevi bir karşılık beklemeyen bir insanın tek bir amacı vardır; o da Allah’ın kendisinden razı olması, onu cennete layık bir kul olarak kabul etmesidir. Ancak dikkat edilirse günümüzde yapılan hayır işlerinin büyük bir kısmı dünyada kazanılacak bir karşılığa dayandırılmaktadır. Allah bu gerçeği bir ayetinde şöyle bildirir: “Ey iman edenler, Allah’a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara karşı gösteriş olsun diye malını infak eden gibi minnet ve eziyet ederek sadakalarınızı geçersiz kılmayın.

FEDAKARLIĞIN SINIRI YOKTUR

Böylesinin durumu, üzerinde toprak bulunan bir kayanın durumuna benzer; üzerine sağanak bir yağmur düştü mü, onu çırılçıplak bırakıverir. Onlar kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah, kafirler topluluğuna hidayet vermez.” (Bakara, 264) Sadece Allah’ın rızasını gözeten bir insanın yapacağı hayırların, göstereceği fedakarlığın sınırı da yoktur. Allah rızasının aranmadığı zaman, yalnızca çıkarlar ön planda tutulur. İnananlar ise Allah’ın rızası dışında hiçbir çıkar gözetmezler.

Haberin Devamı

Günün ayeti

"Allah’ın izni olmadıkça hiç kimse ölmeyecektir. O, vadesi yazılmış şaşmaz bir yazıdır. Bununla birlikte kim dünya nimetini isterse ona da ondan veririz. Şükredenleri ise kesinlikle mükafatlandıracağız." (Ali İmran, 145)

Günün hadisi

"Öfkesinin gereğini yerine getirebilecek güçte olduğu halde öfkesini tutan kimseyi, Allah kıyamet günü, mahlukatın başları üstüne davet eder; ta ki, herkesten önce dilediği huriyi kendine seçsin."

ALLAH’A DUYULAN SEVGİ

Herkes, kendi varlığını, bunun olgunlaşmasını ve hiç yok olmadan devam etmesini ister. Kendini ve rabbini bilen, varlığının devam etmesinin kendi elinde olmadığını, ancak Allah'ın dilemesiyle var olduğunu bilir. Bir şey önce bilinip anlaşıldıktan sonra sevilir. Sevgi anlayışa göredir. Anlamanız ne orandaysa sevgi de o oranda olur. Rabbini bilen elbette onu sever. Çünkü kendini sevenin, kendini yaradanı sevmemesi düşünülemez. Allah'a karşı duyulan sevgi, birçok duygunun birleşmesinden oluşan çok köklü bir sevgidir. Bu sevginin içinde sonsuz bir güç sahibi olan Yaradıcı'nın karşısında hissedilen teslimiyet duygusu, Allah'ın sonsuz merhametine duyulan güçlü bir güven duygusu, O'nun sonsuz aklına karşı hissedilen saygı ve yarattığı güzelliklere karşı duyulan hayranlık vardır.

Haberin Devamı