RamazanYüce Allah'ı hoşnut kılacak hayırlı insan olmak

Yüce Allah'ı hoşnut kılacak hayırlı insan olmak

Paylaş
Yüce Allah'ı hoşnut kılacak hayırlı insan olmak

Kuran'a göre salih amel, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için yapılan fert ve topluma yararlı işlerdir. İnsan salih bir amelde bulunurken, yapabileceğinin en iyisini, en güzelini yapmak için gayret eder. Çünkü amacı gösteriş değil, o işte Allah'ı en fazla hoşnut kılacak sonucu elde etmektir.

İnsanların dünya ve ahiret mutluluğunu hedefleyen İslam dini, bu gayenin gerçekleşmesi için çalışmayı temel kural olarak getirmiştir. Gayret göstermeden başarı elde etmenin mümkün olmadığını ilan eden Kuran-ı Kerim, temel ibadetlerin yanında, çalışmayı da ibadet kapsamında ele alarak yararlı işler yapmanın önemini vurgulamıştır. Böylece, insanın Yüce Allah’a kulluğu, tek bir şekil, belirli zaman ve mekanla sınırlandırılmamış; ibadetin, Allah ile insan arasında hiç kesilmeyen bir bağ ve hayatın her anını kuşatan davranışlar bütünü olduğu belirtilmiştir. Öyle ki, kişinin mümin kardeşinin yüzüne tebessümle bakması bile salih bir amel olarak nitelendirilmiştir.

Haberin Devamı

GÖSTERİŞLE OLMAZ

Bir insan görünüşte çok büyük hayır veya fedakarlık gibi görünen bazı işler yapabilir. Örneğin, muhtaç durumdaki insanlara yüklü miktarlarda yardımda bulunabilir. Ancak yaptığı yardımın miktarı o işin salih bir amel olduğunun göstergesi değildir. Çünkü insanlar bu tür yardımları toplumda iyi bilinmek, insanlara gösteriş yapmak veya iş hayatında güven kazanmak için de gerçekleştirebilir. Bir işin "salih amel" olması için yalnızca Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak amacıyla yapılmış olması gerekir. İnsana gerçek değeri kazandıran ilim, fikir ve kültüre hizmet etmek de, tüm hayatı kuşatan ve renklendiren en kıymetli ibadetlerdendir. Hayatı, salih amelin en güzel örnekleriyle dolu olan sevgili peygamberimiz insan yetiştirmeyi, ilme ve insanlığa hizmet etmeyi, sevabı hiç kesilmeyen salih ameller olarak nitelendirmiştir.

Haberin Devamı

Günün ayeti

İman edip salih amellerde bulunanlar ve ‘Rablerine kalpleri tatmin bulmuş olarak bağlananlar’, işte bunlar da cennetin halkıdırlar. Onda süresiz kalacaklardır. (Hud, 23)

Günün hadisi

Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında doğru sözlü diye yazılır.

ÖLÜM ANINDAKİ TÖVBE

Allah, ayetlerinde insanların tövbelerini kabul edeceğini, ancak ölüm anında yapılan tövbenin kabul edilmeyeceğini bildirir. İnsan, yaptığı tüm hatalar için ömrünün sonuna kadar tövbe etme imkanına sahiptir. Allah tövbe edilecek konulara bir sınır da koymamıştır. Bir insan olabilecek en kötü suçu işlemiş olabilir ya da o ana kadar dinsiz yaşamış olabilir.

ALLAH’IN TAKDİRİ

Her ne olursa olsun, eğer samimi olarak pişman olup, Allah’tan bağışlanma diler ve iman ederse, o zaman Allah dilerse bu insanın tövbesinin kabul edebileceğini bildirmiştir. Ancak iman etmeden yaşadığı upuzun bir ömür için tövbe etmeye ve kendini düzeltmeye gerek duymayıp, son anda ölüm korkusuyla pişmanlığını dile getiren bir insanın durumu farklıdır.

KURAN’DAKİ HÜKÜM

Bu durumda tövbe ettiğini söyleyen kimseler için Kuran’da bildirilen hüküm şöyledir: “Tövbe; ne kötülükler yapıp da onlardan birine ölüm çatınca: ‘Ben şimdi gerçekten tövbe ettim’ diyenler, ne de kafir olarak ölenler için değil. Böyleleri için acı bir azab hazırlamışızdır.” (Nisa, 18) Müminler hayatlarının sonuna kadar inananlar için Allah’tan bağışlanma dilerler, ancak bu isteklerinin kabul edilip edilmemesi tümüyle Allah’ın takdiri altındadır.

Haberin Devamı