2 eş, 2 aşk, 2 hayat!
Eşlerine böbreğini veren kadınların haberine sıkça şahit oluyoruz. Son yıllarda bu örnek davranış, erkeklerde de yaygınlaşıyor. 32 yaşındaki Recep Aygün ve 39 yaşındaki Halil Uzun, böbrek yetmezliği hayat arkadaşlarının kapısını çalınca hiç düşünmeden bir böbreklerini sevdikleri kadınlara verdiler
Acıbadem International Hastanesi Organ Nakli Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. İbrahim Berber ve ekibinin gerçekleştirdiği nakille Arzu Aygün ve Pınar Yalnız yeniden can buldu. Her iki ailede de tarifsiz bir mutluluk hakim şimdi.
29 yaşındaki Arzu Aygün ile 33 yaşındaki Pınar Yalnız böbrek yetmezliği olan iki genç kadın. Biri üç, diğeri 5 yıllık evli. Eşleri Recep Aygün ve Halil Yalnız en büyük şansları. Zira nikah masasında söyledikleri ‘sağlıkta ve hastalıkta’ sözüne sadakatlerini sınav günü geldiğinde bir an bile düşünmeden ‘birer böbreğini eşine vererek’ kanıtlayan iki genç adamla evliler.
'ONUN CANI YANDIKÇA BENİMKİ DE ACIYORDU'
32 yaşındaki Recep Aygün ve 39 yaşındaki Halil Yalnız, eşlerinin böbrek yetmezliği hastası olduğunu evlenirken de biliyordu. Buna rağmen kalpten sevdiler, bağlandılar; gerektiği anda da eşlerine yeniden can verdiler. Recep Aygün “Onun canı yandıkça benim de canım yanıyordu. Doktora gerekirse ikinci böbreğimi de alın eşime verin, onun çalışmayan böbreğini bana takın dedim” derken Halil Yalnız aylarca geceleri eşinin başucunda adeta nöbet tutarcasına beklemiş “Ona bir şey olacak diye çok korkuyordum. Çanakkale’de eşim bir gece ölümün ucundan döndü. İki ay diyalize girdi ama böbrek nakli ile sağlığına tamamen kavuşabileceğini öğrenince bir an bile düşünmeden böbreğimi verdim” diyor.
İstanbul’da yaşayan Aygün çifti ile Çanakkale’de yaşayan Yalnız çifti, Acıbadem International Hastanesi Organ Nakli Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. İbrahim Berber ve ekibinin gerçekleştirdiği başarılı nakille sağlıklı ve hayat dolu bir şekilde, ta derinden gülen gözlerle evlerinin yolunu tutuyor.
'DELİKANLILIK BİZ DEMEKLE OLUR'
Makine operatörü olan Recep Aygün Rizeli. Bir böbreği eşine verdikten sonra kendini çok daha iyi ve sağlıklı hissettiğini söylüyor; “O gülsün iyi olsun başka bir şey istemem. Bir yanda bir insan gözünün önünde eriyip biterken sen bacak bacak üstüne atıp bekleyemezsin. İnsanın vicdanına dokunması lazım. En güzel duygu eşime can katmak. Delikanlılık her şeyi yapabilmek değil, yüreğini ortaya koymaktır” diyerek tüm hemcinslerine örnek bir davranış sergiliyor.
Halil Yalnız da “Hep kadınların eşlerine hayat verdiklerine şahit oluyoruz. Hayat yoldaşlığına çıkıyorsanız kadınla erkeğin bir olması lazım. Kadın-erkek değil biz olunmalı. Erkekler de destek vermeli, hayat vermeli” diyor. Aygün ve Yalnız, eşlerinin sağlığı ve gülümsemesinin kendilerine en anlamlı hediye olduğunu belirtirken Arzu Aygün “Çevremde çok kişi eşim bana böbreğini verince şaşırdı, erkeklerden böyle bir şey çok görmüyoruz. Bana her zaman her şeyde destek oluyordu, üstüne bir de hayatımı hediye etti” diyor. Genetik geçişli polikistik böbrek yetmezliği hastası olan Pınar Yalnız da “Bu yolculuğa çıkarken sağlıkta ve hastalıkta sözü lafta kalmadı. Biz bir elmanın iki yarısı olduk. Onun doğum gününde benim ona vermem gereken hediyeyi o bana verdi, böbreğini, hayatımı hediye etti” derken mutluluğu gözlerinden okunuyor.
AYNI GÜN AYAĞA KALKMAK MÜMKÜN
Genç çiftlerin böbrek naklini başarıyla gerçekleştiren Acıbadem International Hastanesi Organ Nakli Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. İbrahim Berber, vericilere laparoskopik yani kapalı yöntemle ameliyat yaptıklarını, sadece üç delik ve kasıkta 5-6 santimlik kesi ile böbreği çıkararak alıcılara yerleştirdiklerini belirterek “Laparoskopik yöntemin avantajları çok fazla. Verici aynı günün akşamında ayağa kalkıyor, ertesi gün taburcu olabiliyor, kendisi söylemese bir böbreğini verdiği anlaşılmıyor bile. Kanama ve ağrı hemen hemen hiç olmuyor, yara yerinde fıtık riski açık ameliyata göre çok az oluyor, gayet sağlıklı bir şekilde diğer böbreğinin eksikliğini hiçbir şekilde hissetmeden hayatını sürdürüyor. Günümüzde artık erkeklerin de eşlerine böbreğini verdiğine her geçen gün daha fazla rastlıyoruz, bu da ayrıca sevindirici” diyor.
Vericilerin kendilerine en sık “İleride tek böbrek sorun yaratır mı?” diye sorduklarını belirten Prof. Dr. İbrahim Berber “Çok net söyleyebiliriz ki doğuştan tek böbrekle doğan ve 80-90 yaşına kadar hiçbir sorun yaşamayan çok sayıda insan var. Tek böbrekle hayatlarını tamamlıyorlar. Ama bir sürü hastamız var ki doğuştan iki böbrekle doğuyor ama böbrekleri bozulabiliyor” diyor.
'GERÇEK HAYAT ARKADAŞI OLDUKLARINI GÖSTERDİLER'
Acıbadem International Hastanesi Organ Nakli Merkezi Nefroloji Sorumlusu Prof. Dr. Ülkem Çakır da "Eskiden olsa bu durumda böbrek nakli yapılamaz diye bırakılabilecek hastalara artık çok gelişmiş yöntemler sayesinde başarıyla organ naklini gerçekleştirebiliyoruz” diyor.
Her iki hastanın böbreğinin de tam kapasiteyle çalıştığını, çiftlerin son derece sağlıklı olduklarını vurgulayan Prof. Dr. Ülkem Çakır “İki hanımın da en büyük şansları hayat arkadaşlarının gerçek hayat arkadaşı olmasıydı. Çok cesur, çok sağlıklı iki adam eşlerine seve seve böbreğini verdi ve hayat hediye etti. Kaçıp gitmek yerine bizzat eşleriyle tek yürek olduklarını, yürekli olduklarını ispat ettiler” diyor.