Akran zorbalığının nedenleri nelerdir?
Uzman Klinik Psikolog Merve Tokgöz, akran zorbalığı hakkında açıklamalarda bulundu. Akran zorbalığının ne olduğundan bahseden Uzm. Klnk. Psk. Tokgöz, “Akran zorbalığı bir veya daha fazla çocuğun, daha zayıf ve savunmasız olduğunu düşündükleri çocuklara kasıtlı ve sürekli zor anlar yaşattığı durumları ifade eder. Bu bir saldırganlık biçimidir” ifadelerini kullandı.
Akran zorbalığının, okul ve gençlik döneminin acı verici gerçeği olduğunu dile getiren Uzman Klinik Psikolog Merve Tokgöz, “Akran zorbalığının önlenmesi için okullar, aileler ve toplumdaki bireyler arasında empati, saygı ve hoşgörü kültürünün teşvik edilmesi gerekmektedir. Okullarda etkili zorbalık önleme programları ve politikaları uygulanmalıdır” dedi.
SÖZLÜ, FİZİKSEL, DUYGUSAL YA DA DİJİTAL ŞEKİLDE OLABİLİR
Tokgöz, akran zorbalığının fiziksel, duygusal, sözlü veya dijital -sosyal medya üzerinden alay etme, iftira atma, özel bilgilerin yayılması vb.- şekillerde gerçekleşebileceğini ve mağdurun duygusal ve psikolojik sağlığını ciddi şekilde etkileyebileceğini dile getirdi.
AKRAN ZORBALIĞININ NEDENLERİ
Uzm. Klnk. Psk. Tokgöz, akran zorbalığının yaygın nedenlerini şöyle sıraladı:
“Güç ve kontrol arayışı:
Zorbalık yapan bireyler genellikle güç ve kontrol arayışındadır. Zayıf veya kendi güçsüzlüklerini hisseden kişiler, başkalarını kontrol etmek ve onların üstünlüğünü hissetmek için zorbalık yapabilirler.
Duygusal sorunlar ve düşük öz saygı:
Zorbalık yapanlar genellikle kendi duygusal sorunlarıyla başa çıkma yolları olarak başkalarına saldırırlar. Kendi düşük öz saygılarını gidermek için başkalarını aşağılamak ve incitmek gibi davranışlar sergileyebilirler.
Empati eksikliği: Zorbalık yapan bireyler genellikle başkalarının duygularını anlamakta zorlanırlar ve empati eksikliği gösterirler. Bu yüzden başkalarına zarar vermenin sonuçlarını tam olarak kavrayamazlar ve zorbalığı sürdürürler.
Aile ve çevresel faktörler: Aile içi şiddet, ihmal, kötü ebeveyn modellemesi gibi çocuğun büyüdüğü çevresel faktörler, akran zorbalığının nedenleri arasında yer alabilir. Bu tür aile ortamlarında yetişen çocuklar, saldırgan davranışları öğrenip benimseyebilirler.
Sosyal statü ve grup baskısı: Bazı durumlarda belirli bir sosyal statüye sahip olmak veya bir gruba ait olmak için yapılan zorbalık, bireyler arasında bir tür grup baskısı olarak ortaya çıkabilir. Grubun bir parçası olmak için başkalarına zarar vermek isteyebilirler.
Huzursuzluk ve içsel sıkıntılar: Zorbalık yapan bireyler genellikle içsel olarak huzursuzlardır ve duygusal sıkıntılar yaşarlar. Bu duygusal sıkıntıları dışa vurmanın bir yolu olarak, başkalarına saldırmayı tercih edebilirler.”
5-6 YAŞLARINDAN İTİBAREN GÖRÜLMEYE BAŞLIYOR
Akran zorbalığının, genellikle okul öncesi dönemin sonları ve ilkokulun başlangıcında -5-6 yaşlarından itibaren- ortaya çıkmaya başladığını belirten Uzm. Klnk. Psk. Tokgöz, “Bu yaşlarda, çocuklar arkadaş grupları oluşturmaya ve sosyal ilişkiler geliştirmeye başlarlar. Ancak, bu dönemdeki zorbalık genellikle daha hafif ve açık olabilir. Daha yoğun ve sistematik akran zorbalığı ise genellikle ortaokul ve lise çağlarında yaygın hale gelir. Ortaokul ve lise yıllarında ergenlerin sosyal statü ve güç dinamikleri önem kazanır. Bazıları bu statüyü korumak veya artırmak için zorbalık gibi olumsuz davranışları kullanabilir” açıklamasında bulundu.
ZORBALIĞA UĞRAYAN ÇOCUĞUN AİLESİYLE İŞ BİRLİĞİ YAPIN
Akran zorbalığına uğrayan bir çocuğa destek olmanın hassas bir konu olduğunu söyleyen Uzm. Klnk. Psk. Tokgöz, “Zorbalığa uğrayan çocuğun size hikayesini anlatmasına izin verin. Sözünü kesmeyin, eleştirmeyin. Empati göstermek, çocuğun sizinle açılmasını ve duygularını ifade etmesini kolaylaştırabilir. Çocuğun yaşadığı deneyimleri dinleyin ve onu ciddiye alın. Çocukla gizli ve güvenli bir ortamda konuşun. Ona güvendiğinizi ve her zaman destek olacağınızı hissettirin. Zorbalıkla başa çıkmakta zorlanan çocuklara profesyonel destek almalarını önerin. Okul rehberlik hizmetlerine veya bir psikoloğa başvurmalarını teşvik edin. Zorbalığa uğrayan çocuğun ailesiyle iş birliği yaparak, çocuğa daha kapsamlı bir destek sağlayabilirsiniz” diye konuştu.
AKRAN ZORBALIĞINI ÖNLEYECEK ÖNERİLER
Uzm. Klnk. Psk. Tokgöz, akran zorbalığına karşı şu önerilerde bulundu:
“Yaşadıklarınızı güvendiğiniz bir yetişkinle paylaşın: Ebeveynler, öğretmenler otorite konumundaki yetişkinler bu konuda size yardımcı olabilir.
Zorbayla konuşmayı deneyin: Zorbayla bir kere net bir konuşma yapmak kimi zaman işe yarar. Yaptığı şeyin hoşunuza gitmediğini, rahatsız olduğunuzu net bir şekilde anlatın. Devam ederse, aşağıdaki maddeleri deneyin.
Zorbayı görmezden gelin ve uzaklaşın: Zorbalık yapan insanlar sizin verdiğiniz tepkilerden beslenir ve hoşlanırlar. Bunu yaptığınızda başlangıçta zorbalığın şiddeti artabilir fakat genelde tepki vermemeye devam ettiğinizde bir süre sonra vazgeçerler.
Dik yürüyün ve başınızı dik tutun: Zorbalık mağdurları genellikle içe çekilir ve görünmez olmak için vücutlarını eğerek oturur ve yürürler. Buna izin vermeyin, aksine dik yürüyün, bu sizin savunmasız olmadığınız mesajını gönderir.
Fiziksel uyarılarda bulunmayın: Bir zorbayla fiziksel olarak savaşmaya çalışırsanız, incinme ve başınızın derde girme ihtimali daha yüksektir. Çünkü onların empati ve dürtü kontrol mekanizmaları zaten zayıftır.”
OKUL VE AİLELER ARASINDA EMPATİ KÜLTÜRÜ TEŞVİK EDİLMELİ
Akran zorbalığının önlenmesi için, okullar, aileler ve toplum genelinde bireyler arasında empati, saygı ve hoşgörü kültürünün teşvik edilmesi gerektiğini altını çizen Uzm. Klnk. Psk. Tokgöz, “Okullarda etkili zorbalık önleme programları ve politikaları uygulanmalıdır. Ayrıca, zorbalığa uğrayan bireylere güvenli bir ortam sağlanmalı ve yardım almaları için cesaretlendirilmelidir. Toplumun her düzeyinde bu sorunla etkili bir şekilde başa çıkmak için kararlı bir çaba gerekmektedir. Eğer sizin de çocuğunuz zorba davranışlar sergiliyorsa, aile içi iletişiminizi artırarak bu davranışlarının altında yatan karşılanmayan ihtiyaçlarını belirlemeye çalışın. Zorbalık uygulayan çocukların duygusal zekalarının artırılması hedeflenmelidir. Başkalarına zorbalık yapan birçok kişi, zorbalık yapma hakkına sahip olduğunu düşünür. Zorbalık yaşayan kendileri olsaydı, nasıl hissedeceklerini anlatmasını isteyin” dedi.