Ameliyatsız varis tedavisi her tür variste uygulanabilir mi?

Varis belirtileri nelerdir?

Varisin en önemli belirtisi damarların genişlemesi ve kanın geri kaçak yapması sebebiyle oluşan ağrı ve şişmelerdir. Bacakta yeşil, mavi ve kabarık damarlar gelişir, ayak bileği bölgesinde kahverengi lekeler oluşur hatta bilekte yaralar bile açılabilir. Aynı zamanda bacakta uyuşukluk, kaşıntı ve kramp gibi sorunlar da görülebilmektedir. Geceleri daha sık yaşanan bu sorunlar beraberinde cilt kalınlaşması ve renk koyulaşması da getirmektedir. Uzun vadede zararsız gibi görünen varis, aslında birçok soruna neden olabilmektedir. Birçok hastamız bu durumu önemseyip akciğere pıhtı atması sebebiyle ne yazık ki acil servislere zor yetişmektedir. Bu nedenle çok geç kalmadan tedavi edilmesi önem taşımaktadır.

Operatör Doktor Mustafa Saygın “ Artık varis hastalığında ameliyat tedavisini çok az hastamızda ve mecbur kalırsak uyguluyoruz. Tutkal Tedavisi, Lazer tedavisi, Radyo frekans tedavisi ve skleroterapi en sık yapılan tedaviler ve tüm bu tedaviler 10 dakika sürüyor ve hastalarımız kalkıp işlemden hemen sonra yürüyerek gidebiliyorlar “ diyor.

Geliştirilen yeni tekniğin özellikleri nelerdir ve uygulanan en sık yöntem hangisidir?

Varis konusunda tecrübeli ve işlemi yapacak doktor tarafından gerekli ayrıntılı ultrason incelemesi yapıldığında bir bacakta birden çok türde varis problemi olduğunu tespit ediliyor. Yapılan bu damar haritalaması sonucunda uygulanacak tespit edilen tüm farklı varisler için, Lazerli Tutkal tedavisi uygulanması, en popüler ve güncel varis tedavisi tekniğidir. Lazerli tutkal tedavisinde cilt üzerinde küçük bir alan uyuşturulur ve tedavi edilecek damara, ağrı, acı olmaksızın ince bir kanül yardımı ile girilerek lazer enerjisi ve tutkal verilmektedir. Böylelikle genişlemiş damar bölgeleri kurutularak tedavi edilmektedir. Her bir damar için 5 dakika gibi bir işlem sonucunda hastamız yürüyerek aynı gün hastaneden taburcu olabiliyor. Temel olarak eskiden ameliyatla vücut dışına çıkarılan damar, hastamızın iyileşme sürecini ve psikolojisini derinden etkilemekteydi. Ancak son robotik ve teknolojik tedaviler sayesinde hastalarımız işlem olduğu gün aynı konforu ile hayatına devam edebilmektedir. Hiçbir kesme dikme yada anestezi uygulamasına gerek kalmamaktadır.