Bakan Koca'dan uyarı: Zorunlu görmedikçe kullanmayın
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından bir uyarıda bulundu. Bakan Koca "Antibiyotikler, biz kullandıkça etkisini kaybeden ilaçlardır. Doktorunuz zorunlu görmedikçe, yeri ve zamanı gelmeden kullanmayın" dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, '18-24 Kasım Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası' nedeniyle Twitter hesabından önemli bir açıklamada bulundu. Bakan Koca, "Antibiyotikler, antiviraller, antifungaller, antiparaziterler biz kullandıkça etkisini kaybeden ilaçlardır. İleride sizi koruyacak silahı doktorunuz zorunlu görmedikçe, yeri ve zamanı gelmeden kullanmayın. İhtiyacınız olduğunda faydasını görün" ifadelerini kullandı.
"BİLİNÇSİZ ANTİBİYOTİK KULLANIMI NEDENİYLE 100 YIL ÖNCEYE DÖNEBİLİRİZ
Öte yandan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, bugün yaptığı açıklamada "Bilinçsiz antibiyotik kullanımı bu şekilde devam ederse 100 yıl öncesi döneme geri döneceğiz. Sıradan, basit enfeksiyonlar bile antibiyotik direnci yüzünden tedavi edilemez duruma gelecek. Bu ilaçları bilinçli kullanmak zorundayız." dedi. İlaç Bilincini Geliştirme ve Akılcı İlaç Derneği Başkanı da olan Balık, 18-24 Kasım Dünya Antimikrobiyal Farkındalık Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, antibiyotik direncinin oluşturabileceği sağlık sorunları ve akılcı antibiyotik kullanımının önemine ilişkin bilgileri paylaştı.
"ANTİBİYOTİKLER AĞRI KESİCİ, ATEŞ DÜŞÜRÜCÜ DEĞİLDİR"
Prof. Dr. Balık, antibiyotik direncinin Türkiye açısından da ciddi bir sorun olduğunun altını çizerek, "Hem ülkemiz hem de birçok ülkede antibiyotikler yanlış, aşırı kullanılıyor ve buna bağlı olarak direnç gelişiyor. Antibiyotikler kesinlikle ateş düşürücü, ağrı kesici özelliği olan, gelişi güzel kullanılabilecek ilaçlar değildir. Sadece bakteriyel enfeksiyon varlığında, hekim tavsiyesiyle kullanılmaları gerekir." diye konuştu.
"GEREKSİZ KULLANIMI ANTİBİYOTİK DİRENCİNE SEBEBP OLUYOR"
Birçok kişinin soğuk algınlığı ve grip gibi enfeksiyonlarda antibiyotiğe yöneldiğine işaret eden Balık, sözlerini şöyle sürdürdü: "Grip, nezle gibi hastalıklarda ana etken virüsler olduğu için antibiyotik bunlar üzerinde etkili değildir. Yani bu tip hastalıklarda antibiyotik boşa kullanılmış olur. Gereksiz antibiyotik kullanımı kişilerde antibiyotik direncinin gelişmesine neden oluyor. Daha sonra gerçekten antibiyotikle tedavi edilecek bir enfeksiyonla karşı karşıya kalındığında bu ilaçlar hiçbir fayda göstermiyor. Bilim dünyası son 30-40 yılda yeni bir antibiyotik grubu keşfedemedi, bu nedenle dirençle mücadele etmek için yapabileceğimiz tek şey halihazırda bulunan antibiyotikleri korumak. Bunun yolu da gereksiz antibiyotik kullanımından sakınarak, direnç oluşmasını engellemekten geçiyor. Antibiyotik doktor tarafından reçete edilmişse bitene kadar kullanılmalı, evde artmış bir antibiyotiğin olması demek bunun yanlış kullanıldığı anlamına da geliyor.""100 YIL
ÖNCESİ DÖNEME GERİ DÖNECEĞİZ"
Prof. Dr. Balık, Türkiye açısından antibiyotik direncine bağlı ölüm konusunda net bir rakam verilemeyeceğine de değinerek şunları kaydetti: "Bununla beraber antibiyotik direncini laboratuvar ortamında çok net şekilde görmek mümkün ve bu tablodan yola çıkarak Türkiye'de antibiyotik direncine bağlı ölümlerin Avrupa ve ABD'den daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Hastalarımızda bu tabloyla karşılaşıyoruz, maalesef hiçbir antibiyotikle tedavi edemediğimiz direnç gelişmiş bakteri enfeksiyonlarında çaresiz kalıyoruz.
Eğer bilinçsiz antibiyotik kullanımı bu şekilde devam ederse 100 yıl öncesi döneme geri döneceğiz. Sıradan, basit enfeksiyonlar bile antibiyotik direnci yüzünden tedavi edilemez duruma gelecek. Basit bir zatürreden hastalarımızı kaybeder hale geleceğiz. Bu nedenle 'antibiyotik direnci eşittir ölüm' diyoruz. Mutlaka bu ilaçları bilinçli kullanmak zorundayız."