Çikolata kisti nedir? Çikolata kisti belirtileri, teşhis yöntemleri ve tedavisi nasıldır?
Endometriozis rahim içindeki doku olan endometriumun bilinmeyen nedenlerle rahim dışında yerleşmesiyle ortaya çıkan kronik jinekolojik bir hastalık. Halk arasında çikolata kisti olarak bilinen endometriozisin yarattığı en önemli sorunların başında infertilite (kısırlık) ve ağrı geliyor. Kendisini şiddetli pelvik ağrı, âdet döneminde ve ilişki sırasında ağrı ile belli eden çikolata kisti, kadınlarda yaşam kalitesini de anlamlı olarak bozuyor. Endometriozis hakkında en merak edilen soruları kadın hastalıkları ve doğum uzmanına sorduk.
"Endometriozis rahim içindeki doku olan endometriumun bilinmeyen nedenlerle rahim dışında yerleşmesiyle ortaya çıkan kronik jinekolojik bir hastalıktır." diyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Kubilay Vicdan, hastalığın nedenlerini ve en çok görüldüğü kişileri şu şekilde açıklıyor: "Östrojen hormonuna bağımlı olan bu hastlalık en çok üreme çağındaki kadınlarda görülür. Daha çok üreme çağında görülmekle birlikte âdet öncesi kız çocuklarında ve menopoz sonrası kadınlarda da rastlanabilir. Her âdet döneminde normal âdet kanamasının yanı sıra bu rahim dışında yerleşen odaklardan mikroskobik düzeyde kanamalar olur ve endometriozise bağlı şikayetlerin oluşmasına yol açar."
ENDOMETRİOZİS (ÇİKOLATA KİSTİ) KADINLARDA NE TÜR SORUNLARA YOL AÇAR?
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Kubilay Vicdan, endometriozisin yarattığı en önemli sorunların infertilite (kısırlık) ve ağrı olduğunu belirtiyor. Bu ağrılar kendilerini şiddetli pelvik ağrı, âdet döneminde ağrı ve ilişki sırasında ağrı şeklinde gösteriyor. Bu ağrılar da kadınlarda yaşam kalitesini ciddi şekilde bozuyor. Ayrıca bağırsakları ve idrar yollarını etkileyerek bu sistemlerle ilgili şikayetlere de neden oluyor. Çikolata kistine yorgunluk, halsizlik, anksiyete, depresyon gibi bulgular sıklıkla eşlik ediyor. Prof. Dr. Vicdan, endometriozisin aynı zamanda ilerleyici ve nüks etme olasılığı yüksek bir sistemin hastalık olduğunun altını çiziyor.
ENDOMETRİOZİSİN TANISI NASIL KONULUR?
"Endometriozis tanısı her zaman çok kolay değildir." diyen Prof. Dr. Vicdan, tanı için belirti ve görüntüleme yöntemleri hakkında şu bilgileri veriyor: "Ağrılı âdet, ilişki sırasında ağrı, mesane ve bağırsakla ilgili yakınmalar, tanı için jinekolojik muayene, ultrasonografi ve MR gibi tanı yöntemleri endometriozisi düşündürse de tüm bunlar kesin tanı konulmasını sağlamaz. Geçmişte tanı koymak ve gerektiğinde tedavi amacıyla mutlaka laparoskopi yapılması önerilirken günümüzde endometriozis konusunda yayınlanan bir çok rehberde laparoskopinin artık tanı amacıyla ilk seçenek olmadığı ve ancak tıbbi tedaviye yanıt vermeyen ve görüntüleme yöntemlerinde endometriozisin saptanamadığı hastalarda yapılması gerektiği bildirilmektedir."
Endometriozis tedavisi hemen tamamen şikayetlere yönelik olup zor bir tedavi süreci gerektiriyor. Tanıya yönelik kesin testlerin olmaması, spesifik bir tedavi yöntemininin bulunmaması, tedavi başarısızlığı oranlarının yüksek olması ve cerrahi sonrası bile sık nüks etmesi tedaviyi zorlaştıran faktörler arasında yer alıyor.
Prof. Dr. Vicdan, tedavi konusunda şu açıklamaları yapıyor: "Hastanın temel şikâyeti ağrı ise tıbbi tedavi cerrahi tedaviye tercih edilmeli ve ilk basamakta doğum kontrol hapları ve progesteronlar gibi ilaçlar kullanılmalıdır. Tıbbi tedavinin amacı her ay görülen âdet kanamalarını azaltmak ya da tamamen önlemek ve böylece yeni lezyonların oluşma olasılığını azaltmaktır. Tekrarlayan cerrahiden mümkün olduğunca kaçınılması gerekir. Tersine, eğer hastanın temel şikâyeti çikolata kisti nedeniyle çocuk sahibi olamamak ise bu durumda tıbbi tedavinin hiç yeri yoktur ve laparoskopik cerrahi ile yumurta gelişiminin uyarılması, aşılama ya da tüp bebek gibi tedavi seçenekleri arasında bir seçim yapmak gerekir.
Eskiden infertilite şikâyeti olan ve endometriozis şüphesi taşıyan neredeyse tüm kadınlara tanı ve gerekirse tedavi amaçlı laparoskopi yapılırken günümüzde bu bakış açısı değişmiş durumdadır. Laparoskopik cerrahi ile diğer tedavi seçenekleri arasında karar verirken kadının yaşı, yumurtalık rezervi, erkeğin sperm sayısı, ağrı ve diğer şikayetlerin eşlik edip etmediği gibi faktörler göz önüne alınmaktadır. Sonuç olarak endometriozisin yol açtığı temel şikayetler olan ağrı ve infertilitenin varlığında laparoskopik cerrahi eskiden ilk sırada ve daha çok kullanılırken günümüzde bazı özel durumlar dışında endometriozis tedavisinde daha az cerrahi, daha çok tıbbi tedavi önerilmektedir."