Giriş
Doktorların 'işe yaramaz' deyip aldığı organ, kansere kalkan oluyormuş
Her yıl dünyada yaklaşık 20 milyon, Türkiye'de ise 200 binden fazla kişi; insan sağlığı için en korkunç olasılıkların başında gelen kanser hastalığına yakalanıyor. Bilim insanları; meme, prostat, akciğer, böbrek gibi pek çok farklı versiyonu bulunan kanseri önlemek için çeşitli araştırmalar yapmaya devam ederken, yakın zamanda yapılan bir çalışma, insan vücudunda 'gereksiz' olduğu düşünülen timüs bezinin, kanser olasılığını azalttığını ortaya koydu. Bulgulara göre timüs bezi alınmış bir yetişkinin, kansere yakalanma riski tam 2 kat daha fazla. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Pelin Uysal, kanser ve timüs bezi arasındaki ilişki hakkında posta.com.tr okuyucularına konuştu.
Öznur Doğan / Posta.com.tr - Yetişkinlik döneminde 'işe yaramaz' olarak tanımlanan timüs bezi, bazı cerrahi işlemlerde organlara kolay ulaşım sağlanabilmesi adına çıkarılabiliyor. Ancak The New England Journal of Medicine dergisinde yayınlanan çarpıcı bir araştırmada, timüs bezinin sanıldığı gibi önemsiz bir parça olmadığı, aksine kansere yakalanma riskini azalttığı duyuruldu.
Binden fazla timüs bezi alınmış kişiyi analiz eden araştırma ekibi, hastaların büyük bir kısmının, kansere daha kolay yakalandığını, hatta işlemden sonra 5 yıl içinde ölüm oranının arttığını kanıtladı.
İnsan vücudunda adeta bir komuta-eğitim merkezi olan timüs bezi hakkında konuşan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Pelin Uysal, şu ifadeleri kullandı:
Timüs bezi, iman tahtasının üzerinde, tiroid bezinin altında ve soluk borusunun önünde bulunur. Tiroid bezi tarafından salgılanan T hücreleri yani lenfositlerin; vücut hücreleri ile vücuda zararlı olabilecek yabancı hücreleri ayırt etmeyi öğrendikleri yerdir. Yani bağışıklık sisteminin mikroplarla nasıl savaşacağının organize ve koordine edilmesi timüs bezi salgılarıyla olur.
ENFEKSİYONLARA KALKAN OLUYOR
Timüs bezinin bağışıklık sisteminin vazgeçilmez bir birincil lenfoid organı olduğunu vurgulayan Uysal, ''Lenfositler doğumdan önce ve hemen sonra timüs bezi tarafından meydana getirilmeye başlarlar. Bu sayede doğar doğmaz enfeksiyonlara karşı bir koruma kalkanımız olur'' dedi.
Gülümsemenin, timüs bezini güçlendirdiği detayını paylaşan Uysal, şunları söyledi:
Hipofizden salınan endorfin ve serotonin seviyesi timüs bezinin işlevsel olarak devamlılığını etkiler. Endorfin ve serotonin, timüsü uyararak vücut için mutluluk, iç huzur, denge ve sakinlik getirir.
Bununla birlikte, yapılan bir diğer çalışmada çinkonun yaşla birlikte vücutta azalmasına bağlı olarak timüs fonksiyonlarını ve timüsten salınan T hücrelerinin bozulmasına neden olduğu bulunmuştur.
KAPSÜLLER GELİŞMEZSE KANSER RİSKİ ARTIYOR
Uysal, timüs bezinin yaşla birlikte küçülmeye ve fonksiyonlarını kaybetmeye başladığının da altını çizdi.
''Doğumda 15 gram kadar olan timüs, ergenlikte testosteron ve östrojen salınımının artmasıyla birlikte 35 gram ağırlığa kadar ulaşır. Ergenlik döneminde timüs üzerinde testosteron ve östrojenin eğitilebilmesi için 2 kapsül oluşur. Bu da hem işlev hem de ağırlık olarak timüs bezinin büyüklüğünü etkiler. Eğer bu kapsüller gelişmez ise ilerleyen yaşlarda eğitilemeyen östrojen ve testosteron hücreleri işlevsiz hücrelere dönüşerek kansere zemin hazırlar. Erkeklerde kısırlık, prostat ya da testis kanseri; kadınlarda kısırlık, meme ya da rahim kanseri görülebilir.''
TİMÜS BEZİNE DAİR ARAŞTIRMALAR 60 YILDIR DEVAM EDİYOR
Timüs bezinin kanser olasılığını azalttığını ortaya koyan araştırmaya dair konuşan Doç. Dr. Pelin Uysal, ''1960’lardan bu yana yapılan birçok çalışma, timüs bezinin yaşam için elzem olduğunu gösteriyor. Timektomi yapılan farelerde, lenfosit sayısında azalma ile immün yetmezliğinin geliştiği görüldü. Ancak insanlar üzerinde yapılan yeni bir araştırma, bu organın beklenmedik bir öneme sahip olabileceğini ortaya koydu. Yine de araştırmacılar, timüs bezinin kanser ve ölüm riski arasındaki ilişkinin nedenini belirleyemedi. Timüs bezinin kanser ve ölüm riskini nasıl artırabileceği halen tam olarak bilinmiyor ve daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyuluyor'' ifadelerini kullandı.
