'Domuz gribi ile Covid-19’un birbirinden ayrılması için test şart!'
Özellikle influenza ve COVID-19 benzer şekilde ateş, kas ağrısı, kırgınlık ve solunum semptomları ile başlıyor ve ilerliyor. Son 1 aydır üst solunum yolu enfeksiyonlarında ciddi oranda bir artış görülüyor. Özellikle okulların açılmasıyla birlikte önce viral üst solunum yolu hastalarının, ardından da yüksek ateşle beraber Influenza A (domuz gribi) vakaları artış gösterdi. Uzmanlar, iki hastalık arasındaki farkı muayene ile ayırmanın çok kolay ve sağlıklı olmadığını belirtiyor. Bu nedenle yüksek ateş, kırgınlık gibi sistemik belirtileri olan hastalara influenza ve COVID-19 için test yaptırmasını öneriyor.
Son 1 aydır üst solunum yolu enfeksiyonlarında ciddi oranda bir artış görülüyor. Özellikle okulların açılmasıyla birlikte önce viral üst solunum yolu hastalarının, ardından da yüksek ateşle beraber Influenza A, yani halk arasında bilinen adıyla domuz gribi vakalarının arttığını belirten Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ziya Saltürk, “Viral üst solunum yolları enfeksiyonlarına paralel olarak çocuklarda orta kulak iltihabı, yetişkinlerde sinüzit ve larenjit yani ses teli iltihabı vakalarında da artış var. Yüksek ateş kırgınlık gibi sistemik belirtileri, olan hastalarımıza influenza ve COVID-19 için test yaptırmasını öneriyoruz. Özellikle influenza ve COVID-19 benzer şekilde ateş, kas ağrısı, kırgınlık ve solunum semptomları ile başlıyor ve ilerliyor. Muayene ile ayırmak çok kolay ve sağlıklı değil, test yaptırmak şart” açıklamasında bulundu.
Üst solunum yolu enfeksiyonlarının temelde soğuk mevsim hastalığı olduğunu çünkü kapalı ve havasız ortamlarda virüslerin kolay yayılabildiğini söyleyen KBB Uzmanı Prof. Dr. Ziya Saltürk, “Okul, kışla, huzurevi, sinema salonları, AVM’ler gibi kapalı mekanlarda bulaş çok hızlı oluyor” dedi. Çocukların okulda ellerini sık yıkaması, dezenfektan kullanımı, eğer sınıfta hastalar var ise maske kullanılması ve ortamların sık havalandırılmasının okulda bulaşı azaltmak için alınabilecek temel önlemler arasında olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ziya Saltürk, “Ayrıca hasta çocukların hastalık dönemini evde geçirmeleri de bulaş hızının azaltılmasında önemli” diye konuştu.
ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARINDA HEMEN ANTİBİYOTİK ALINMAMALI!
Üst solunum yolu enfeksiyonlarının büyük çoğunluğunun virüsler tarafından oluşturulduğunu ancak antibiyotiklerin bakterilere karşı etkili ilaçlar olduğunu vurgulayan KBB Uzmanı Prof. Dr. Ziya Saltürk, “Bu nedenle üst solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotik kullanımı ancak komplikasyon safhasında yani orta kulak veya sinüs enfeksiyonu gibi bakteriyel bir enfeksiyon eklendiğinde başlatılmalı” hatırlatmasında bulundu.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN GÜÇLÜ TUTULMASI ÖNEMLİ
Hastalıktan korunmak için bağışıklık sisteminin güçlü tutulması, taze sebze-meyve tüketimi, bol sıvı alımı, ortamların düzenli havalandırılması ve el yıkama ile bulaş riskinin azaltılabileceğinin altını çizen Prof. Dr. Saltürk, “İnfluenza için özellikle riskli grupta yer alan kişilerin aşılanması önemli. Beslenmede taze sebze ve meyve tüketimi kişilerin vitamin ihtiyacını karşılayacaktır. Multivitamin tabletleri de gerekli durumlarda kullanılabilir” dedi.
HASTAYKEN SIVI ALIMI VE İSTİRAHAT ÖNEMLİ
Üst solunum yolu enfeksiyonlarının ağırlıklı olarak viral patojenlere bağlı olduğu için bu durumda bağışıklığın güçlendirilmesi gerektiğini ve mutlaka istirahat önerildiğini hatırlatan Prof. Dr. Ziya Saltürk, “Semptomatik ilaçlar ile ateş, öksürük ve ağrıyı kontrol altına alıyoruz. Eğer influenza var ise oseltamivir isimli etken maddeye sahip ilaçlar, hastalığın süre ve şiddetini kısaltıyor. Bol sıvı alımı yine önerdiğimiz önemli bir ayrıntı fakat sıvıdan kastedilen çay kahve değil, çünkü onlar idrar çıkışını arttırarak vücudu tam tersine susuz bırakıyor” uyarısında bulundu.