Beden SağlığıEvde diş beyazlatmanın arkasındaki büyük tehlike!

Evde diş beyazlatmanın arkasındaki büyük tehlike!

Paylaş
Evde diş beyazlatmanın arkasındaki büyük tehlike!

Evde diş beyazlatma setlerini hekim kontrolüne gerek duymadan birçok kişi satın alıyor. Peki hekim kontrolü olmadan evde yapılan bu beyazlatma yöntemi ne kadar doğru?

Medyada da sıkça yeralan evde diş beyazlatma setleri üzerine hastaların dikkat etmesi gereken konuları özetleyen Uzm. Dt. Hakan Doğantepe, kulaktan dolma bilgilerle evde yapılan diş beyazlatma yöntemlerine dikkat edilmesi gerektiğini belirtirken bunun yaratabileceği sonuçları şöyle anlatıyor: "Reklamları yapılan ve birtakım kişisel bakım mağazalarında ya da marketlerde satılan beyazlatma setlerinin birçoğu düşük dozda hidrojen peroksit içermektedir. Bazı setlerde ise beyaz renkte boya ya da aşındırıcı partiküller bulunmaktadır. Ek olarak bazı medya yayın organlarında karbonat kullanımı ile dişlerin beyazlatılabileceği bilgisi izleyicilere verilmektedir.

'EVDE DİŞ BEYAZLATMA YAPMAYIN'

Ancak bu sistemlerin birçoğunun kullanımı hastaya zarar vermekten öteye geçememektedir. Örnek vermek gerekirse bazı beyazlatma içerikli macunlar, setler ve en önemlisi karbonat, diş yüzeylerini aşındırarak renklenmiş dokuyu ortadan kaldırmaktadır. Sonuç olarak geçici bir beyazlık elde edilmektedir (Mine yüzeyi çok fazla pürüzlendiği için sonradan daha kolay renklenme olmaktadır). Bu durumda ortaya çıkan aşınma mine yüzeyinde geri dönüşüzerine de ciddi yan etkileri bulunmaktadır.

'DOKTOR KONTROLÜNDE BEYAZLATIN'

Uzm. Dt. Hakan Doğantepe sözlerine şöyle devam ediyor: "Beyazlatma işleminin her iki tipide hekim kontrolünde gerçekleşmelidir. İlk teknik klinikte gerçekleşirken ikincisi ise hasta tarafından evde gerçekleştirilir ve hekim tarafından kontrol edilir. Ancak beyazlatma tedavisinin klinik koşullarda yapılmasının hasta açısından sonucun daha hızlı alınabilmesi, olası yan etki profilinin daha iyi kontrol edilebilmesi gibi avantajları bulunmaktadır ve bu yüzden de klinik koşullarında hekim tarafından yapılması daha uygundur. Klinikte yapılan beyazlatma tedavisinde farklı sistemler kullanılmaktadır. Bu sistemlerde beyazlatma ajanı ısı, ışık, ısı ve ışık kaynakları yardımıyla aktive edilebilmektedir. Bu sistemlerden hastaya uygun olanı hekim tarafından seçilir ve süreç yönetilir.

DİŞ BEYAZLATMA ZARARLI DEĞİL'

Diş beyazlatmanın dişlere herhangi bir zararı yoktur. Beyazlatma tedavisi ile renklenmiş olan mine dokusu bir dizi reaksiyonla ortadan kaldırılmakta ve bu sırada diş dokusundan kayıp olmamaktadır. Ancak yapılan beyazlatma işlemine bağlı olarak dişlerde geçici hassasiyetler oluşabilir. Bu hassasiyet problemlerini basit müdahalelerle ortadan kaldırmak mümkündür.

BEYAZLATMA SONRASI BUNLARA DİKKAT!

Hastanın elde edilen beyaz dişleri ne kadar süre ile kullanacağı tedavi sırasında ve sonrasındaki alışkanlıklarıyla direkt olarak ilişkilidir. Diş beyazlatma tedavisinden sonra hastanın özellikle ilk birkaç gün süreyle sigara, puro, nargile, pipo gibi tütün ve tütün ürünlerinden ve en az iki hafta kadar da kahve, çay, şarap, salça, asitli ve gıda boyası içeren içeceklerden ve yiyeceklerden uzak durması ya da mümkün olduğunca az tüketmesi gerekmektedir. Bu süreçten sonrada hasta, diş fırçalamaya çok özen göstermeli ve renklendirici maddelerin diş yüzeyine tutunmasını mümkün olduğunca engellemelidir. Eğer bu durumlara dikkat edilmez ise beyazlatılmış dişin renklenmesi tekrar gerçekleşecektir. Dolayısıyla, ağız hijyeni iyi olan hastalarda beyazlatma tedavisi sonrası elde edilen başarı daha uzun süreyle devam edecektir.

Beyazlatmanın başarısı yani ne derece beyazlayacağı ise, kişiden kişiye göre değişkenlik göstermektedir. Bu değişkenlik renklenmeye sebep olan duruma direkt olarak bağlıdır. Hastada ileri derecede fluorozis, bazı kalıtsal hastalıklar yada yine ileri derecede antibiyotik renklenmesi yoksa başarı şansı oldukça yüksek olacaktır. Ayrıca ileri yaşlarda da beyazlatma tedavisinin başarısı azalacaktır. Böyle durumlarda beyazlatma tedavileri tek başına yeterli olmayacak, ileri restoratif ve protetik tedavilere ihtiyaç duyulabilecektir. Ancak bu gibi durumlar rutinde oldukça az yer kaplamakta, hemen hemen her renklenme tipi beyazlatma tedavisi ile ortadan kaldırılabilmektedir.

HASSAS DİŞLERE SAHİPSENİZ...

Hassas dişlere sahip olan hastalar muayene sırasında hekimine hassasiyete neyin sebep olduğunu sormalı ve öncelikle buna yönelik tedavi alternatiflerini öğrenmeli ve tedavisini yaptırmalı, daha sonra beyazlatma tedavisine geçilmelidir.

Hassasiyet tek başına beyazlatma tedavisi için engel bir durum teşkil etmemektedir. Hastalar bu durumda beyazlatmayı yapacak hekime ne gibi önlemler alacağını, beyazlatmayı hangi prosedüre göre yapacağını ve işlem sırası ve sonrası hassasiyet geliştiğinde yada var olan hassasiyet arttığında nasıl müdahalede edeceğini sormalıdır."



Haberin Devamı