Kuru gıdalardaki küflenmeye dikkat edin
Birincil karaciğer kanserinde 50 yaş üstündekilerin risk altında bulunduğunu belirten Prof. Dr. Yaprak, “Uzun yıllardır hepatit B ve hepatit C taşıyıcısı olan hastalarda yıllık kanser gelişim riski yüzde 0.1 ila 3 arasındadır. Her gün en az 2 kadeh alkol tüketenler, beklemiş veya nemli ortamlarda kötü koşullarda saklanmış kuru gıdalarda üreyen aflatoksin dediğimiz gizli küfe normalin üzerinde maruz kalanlar, şeker hastalığı veya aşırı kilo nedeniyle karaciğer yağlanması olanlar hepatosellüler kanser için risk altında.
Kolanjiyo kanserler içinse risk faktörleri daha az bilinmekle birlikte, safra kanallarını uzun süre etkileyen kronik iltihaplar sorumlu tutuluyor. Tabii bu hastaların çoğu 50 yaş üzeri olsa da maalesef artık genç yaştaki hastalar ile de karşılaşmaktayız. Safra kanallarında kist ve taş oluşumu, parazit bulunması, sigara, alkol, hepatit B ve C, kimyasal maddelere uzun süre maruz kalmak, şişmanlık, diyabet, ülseratif kolit başlıca risk faktörleridir” açıklamasını yaptı.
Kaşıntıyı önemseyin
Karaciğerde gelişen kanserlerin, kanser çapı küçükken hiçbir belirti vermeyebileceğini ifade eden Prof. Dr. Yaprak, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Kanserin büyümesiyle; iştahsızlık, kilo kaybı, şişkinlik, bulantı, kusma, gözlerde sararma, kaşıntı, idrarda koyulaşma, sağ üst karın bölgesinde dolgunluk ve ağrı yakınmaları oluşturur. Karaciğerde kanser saptanan hastalarda tedaviyi planlarken bazı hususlara göre tedavi yöntemini seçiyoruz. Bu hususlar arasında hastanın yaşı ve genel performans durumu, karaciğer yetmezliği veya siroz olup olmadığı, kanserin karaciğerin neresine yerleştiği, sayısı ve boyutu, hastanın kanseri metastaz tipinde ise (ikincil kanser) hangi organdan köken aldığı yer alıyor.”