Hayatını kabusa çeviren ağrıların sebebi 'Japon hastalığı' çıktı
Halime Eren, tam 35 yıl nabızsızlık (Japon hastalığı) yüzünden ağrı çekti. Kalp krizi geçirdiğini bile anlamayan Halime Eren, çocuklarının ısrarıyla ameliyat oldu ve hem ağrılarından hem de tıkalı damarlarından kurtuldu
Halime Eren, 1982'de ikinci çocuğunu dünyaya getirmiş, lohusalık dönemini yaşayan genç bir kadındı. Ama kendini çok yorgun ve halsiz hissediyordu. Ayrıca sağ kolunun omuz kısmından başına uzanan bir ağrısı vardı. Tanıdığı herkes, "Lohusalıktan" dedi, inandı. Ama halsizliği ve ağrıları çoğalınca doktora başvurdu. İlk teşhis romatizma oldu ama verilen ilaçlar bu ağrıyı kesmiyordu. Sık sık ağrı kesici almak zorunda hissediyordu kendini. Defalarca farklı hastanelere gitti. 11 yıl sonra artık dayanılmaz olan ağrıların incelenmesi için hastaneye yatmak zorunda kaldı. 1994'te doktorlar, her iki kolundan da nabız ölçümü yaptı. Sol kolundan hiç nabız alınmıyor, sağ kolunda ise belli belirsiz bir nabız ölçülüyordu. Doktorun ağzından teşhisi duyunca şaşırdı: "Takayaşu Arteriti..."
Geçen yıl da oğlunun zoruyla gittiği hastanede kalp krizi geçirdiğini ve 3 ana damarının tıkalı olduğunu öğrendi. Halime Eren, "Kolumdaki ağrı, kalp krizi ağrısıymış ama ben normalde öyle ağrı çekiyordum ki yine o ağrılardır diye düşünmüştüm. Oğlum zorlamasaydı hastaneye de gitmezdim zaten" şeklinde konuştu.
GÜNÜBİRLİK İŞLEMLE TEDAVİ
Sabah'tan Didem Seymen Balcı'nın haberine göre annelerine çok düşkün olan çocukları, yeniden doktor arayışına girdiler. Bu kez Kardiyoloji Uzmanı Prof.Dr. Şevket Görgülü'ye ulaştılar. Halime Eren'in iki önemli sorunu vardı. Öncelikle bacağında iyileşmeyen bir yara oluşmuştu. Bu yaranın nedeni ise takayaşu arteritine bağlı damar tıkanmasıydı. Eğer ayak damarlarındaki tıkanıklık giderilmezse parmaklarını ya da ayağını kaybetme riski oluşabilirdi. Aynı zamanda onun kalp krizi geçirmesine neden olan kalp damarları da tıkalıydı. Prof.Dr. Şevket Görgülü ile görüşen Halime Eren'e bir hafta arayla iki işlem yapıldı. Önce bacak damarı ve diz altı damarları ilaçlı balon yöntemiyle açıldı. Bu işlemden hemen sonra yaraya bağlı ağrıları azaldı ve yara kapanmaya başladı. İkinci işlem ise kalp damarlarının açılmasına yönelikti.
İki kalp damarının anjiyo ile açıldığını belirten Prof.Dr. Şevket Görgülü, "Bu hastalarda el bileğinden girerek yaptığımız işlem de bazı riskler vardır. Bazen bu işlem bile damarın tıkanmasına yol açar ancak bu alandaki tecrübelerimiz sayesinde önlem aldık ve el bileği atar damarının tıkanmasına izin vermeden tıkalı kalp damarlarını açtık. Hastamız günü birlik bir işlem taburcu oldu" dedi.
'AĞRISIZ BİR HAYATIN TADINI ÇIKARIYORUM'
Halime Eren, "Milli piyango çıkmış gibiyim, duygularımı nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Yıllarca hayatımı zindan eden ağrılarım tıkalı damarlarım açıldıktan sonra kayboldu, yaralarım iyileşti. Şimdi çocuklarım ve torunlarımla ağrısız bir hayat sürmenin tadını çıkarıyorum" diyerek sevinç gözyaşı döktü.
JAPON HASTALIĞI NEDİR?
1908'de Japon Dr. Mikoto Takayaşu tarafından teşhis edilerek tıbbi literatüre giren hastalık, Takayaşu Arteriti ya da halk tarafından "Nabızsızlık" veya "Japon hastalığı" olarak da biliniyor. Zira bu hastaların nabızları azalıyor, iki kol arasında farklı nabız ölçümleri ortaya çıkıyor. Hastalık, kalpten çıkan ana damarın ve dallarının iltihaplanmasına yol açıyor. Eğer tedavi olmazlarsa ölümle sonuçlanabiliyor. Başta hafif ateş, halsizlik, istemsiz zayıflama ve gece terlemesi belirtileri veriyor. Damarlar iltihaplandığı için boyun bölgesinde başa doğru ciddi ağrılar oluşuyor. İltihap kronikleştiğinde damarlarda tıkanma ya da genişleme (anevrizma) gelişebiliyor.