Her 3 kadından birinin sorunu: Takip edilmezse kansere dönebilir!
Sürekli kasık ağrısı çeken, karında şişlik, âdet kanamasının süresinde ya da miktarında artma, ara kanamalar, sık idrara çıkma, kabızlık, cinsel aktivite sırasında ağrı gibi şikayetleri olan kadınların, mutlaka jinekolojik muayene ve ultrasonogafi ile değerlendirilmeleri gerekiyor. Her 3 kadından birinin sorunu olan miyomların kadın üreme sisteminde en sık görülen tümörler olduğunu belirten uzmanlar, özellikle 30-40 yaş arasında yaygın olduğunu, kesin tedavisinin ise tek bir yöntem olduğunu belirtiyor.
Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Göçmen, "Rahim miyomları kadın üreme sisteminde en sık görülen, rahmin kendi düz kas liflerinden gelişen, iyi huylu (kanser olmayan) tümörlerdir. Çoğunlukla fiziksel muayenede teşhis edilemeyecek kadar küçüktür ve bir veya birden çok olabilir. Miyomlar her yaşta görülebildiği gibi, sıklıkla 30-40 yaş arası kadınlarda yaygındır" dedi.
Prof. Dr. Ahmet Göçmen, kadın üreme sisteminde sık görülen miyomlar hakkında bilgiler verdi. Göçmen, miyomların boyut ve sıklık olarak da yaşa göre değişkenlik göstermekle beraber menopozla birlikte küçülebileceğini ifade etti. Göçmen, "Rahim miyomları kadın üreme sisteminde en sık görülen, rahmin kendi düz kas liflerinden gelişen, iyi huylu (kanser olmayan) tümörlerdir. Çoğunlukla fiziksel muayenede teşhis edilemeyecek kadar küçüktür ve bir veya birden çok olabilir. Miyomlar her yaşta görülebildiği gibi, sıklıkla 30-40 yaş arası kadınlarda yaygındır" dedi.
"BELİRTİLER TÜMÖRÜN SAYISI VE BOYUTUNA GÖRE DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR"
Prof. Dr. Göçmen, sözlerine şöyle devam etti: "Tümör çok küçükse veya hasta menopoz dönemindeyse belirti gözlenmeyebilir. Miyom belirtileri genelde; âdet dönemlerinde yaşanan aşırı kanamalar, pelvis bölgesinde veya sırtın alt kısmında hissedilen ağrı, idrara çıkmada artış, ilişki sırasında ağrı, hamile kalmakta zorluk yaşamaktır" dedi.
KARINDAKİ ŞİŞLİK, AŞIRI ADET KANAMASI VE SANCISI İLE KABIZLIĞA DİKKAT! TÜMÖR OLABİLİR...
Her 3 kadından 1’inde görülen miyomların en sık rahim tümörü olduğunun altını çizen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Selahattin Kumru da miyomların tam olarak neden ortaya çıktığının hâlâ tartışmalı olduğunu ancak genellikle iyi huylu tümörler olduğunu vurguladı.
HIZLI BÜYÜYORSA RİSK!
Miyom görünümünde olup içerisinde kötü hücre barındıran (kötü huylu/kanser) olguların oldukça nadir karşılaşıldığını belirten Prof. Dr. Kumru, yine de takip sırasında hızlı büyüyen miyom görünümlü kitlelerde kanser açısından dikkatli olunması gerektiği konusunda uyardı.
Prof. Dr. Selahattin Kumru, sürekli kasık ağrısı çeken, karında şişlik, âdet kanamasının süresinde ya da miktarında artma, ara kanamalar, sık idrara çıkma, kabızlık, cinsel aktivite sırasında ağrı gibi şikayetleri olan kadınların, mutlaka jinekolojik muayene ve ultrasonogafi ile değerlendirilmeleri gerektiğini hatırlattı.
"Halk arasında ultrasonografik olarak miyomu olan olgularda anormal aşırı kanamaların nedeninin genellikle miyomlara bağlandığını, oysa hem miyomların bir kısmının gerçekte miyom görünümlü kanserler olması hem de miyomlar ile birlikte rahim içinde kalınlaşma (endometrial hiperplazi) olması, miyomu olan olguların dikkatli değerlendirilmesini zorunlu kıldığını ifade etti. İhmal edilmiş durumlarda geç kalma ve kanser ise ileri evrelere dönüşme riski mevcuttur”
"MİYOM TEDAVİSİ ZOR DEĞİL, ANCAK TEDAVİ ÇEŞİDİNE GÖRE DEĞİŞİYOR"
Miyom tedavisinin genellikle hastaların sorunlarına göre bireyselleştirilerek yapıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Kumru, tesadüfen saptanan, hastada herhangi bir şikâyete ya da soruna neden olmayan küçük hacimli miyomların herhangi bir tedavi uygulamadan takip edildiğini belirtti. Kumru, ancak doğurganlık çağında ve gebe kalmak istediği halde gebe kalamayan bir hastada, gebe kalamamanın başkaca bir nedeni bulunamamış ve sorunun miyom ile ilişkili olabileceği düşünülmüş ise miyomun çıkarılması gerektiğini söyledi.
CERRAHİ İLE ALINMALARI ÖNERİLİYOR
Miyomlar için çok farklı tedavi seçenekleri bulunduğunu, bazı ilaçların miyomların küçülmesini sağlayabildiğini ancak ilaçların kesilmesinden sonra kişi menopoza girmeyecekse miyomların yeniden büyüdüğünü belirten Prof. Dr. Selahattin Kumru; “O nedenle miyomlar için ilaç tedavisi yaygın uygulanılan ve etkili bir tedavi yöntemi değildir. Miyomların çıkarılması (myomektomi) miyomlar için kalıcı tedavi fırsatı sağlamaktadır. Bu ameliyatları da çok kısa sürede, kolaylıkla yapmaktayız. Hastaların korkacağı riskli bir durum bulunmamaktadır” dedi.
AMELİYATI KOLAY MI?
Robotik cerrahinin miyom ameliyatına kattığı en önemli avantajın miyom büyüklüğü fark etmeksizin enstrümanların özgürce hareket ettirilebilmesi olduğunu aktaran Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Göçmen de, "Miyom ameliyatlarında robotik cerrahi açık cerrahiye ve laparoskopik cerrahiye kıyasla daha güvenli bir tedavi süreci sunar." dedi ve sözlerini "Robotik cerrahilerde hastalarda açık cerrahiye ve laparoskopik cerrahiye oranla daha az ağrı görülürken ameliyat sonrasında da daha az komplikasyon gözlenir ve bu da daha hızlı bir iyileşme sürecini beraberinde getirerek hastanede yatış ve taburcu sürelerini kısaltır. Hastaların günlük yaşama geri dönmesi çok çabuk olur. Açık cerrahiye ve laparoskopik cerrahiye göre daha az kan kaybı olur" diyerek tamamladı.