Kimyasal ilaçlara maruz kalmamak için neler yapılmalı?
Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan ilaç kullanımı rakamlarını,Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş yorumladı, öneriler sundu.
Son yıllarda bilinçsiz ilaç kullanımının artmasıyla birlikte ilaç kullanımı rakamları endişe verici boyutlara ulaştı. Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı ‘Sağlık İstatistikleri Yıllığı’ rakamlarına göre; 2018 yılında Türkiye’de toplam ilaç satışı 2 milyar 351 milyon 200 bin kutu olurken; 782.515.000 poliklinik muayene başvurusu yapıldı. Yani, yıl boyunca kişi başına 9,5 kez muayeneye gidildi ve 28.6 kutu ilaç tüketildi. Ülkemizde 2018 yılı boyunca toplam 5 milyon 201 bin ameliyat yapıldı.
Türkiye’de en çok tüketilen ilaç grubunun başında sindirim sistemi ve metabolizma (Diyabet) ilaçları geliyor. Sırayı solunum hastalıkları ve sinir sistemi ilaçları takip ediyor.
Hazır ilaçlar ve modern kimya ortaya çıkmadan önce, eczacılığın şifalı bitkiler vasıtasıyla gerçekleştirildiğini belirten Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş, “Tüm dünyada, kanserden diyabete pek çok hastalığın önlenmesinde ve tedavisinde fitoterapi büyük rol oynar, tedavi sürecinde bitkisel takviyeler kullanılır. Kadim bilgiyle aktarılan bitkilerle tedavi, bugünün bilimiyle birleşerek bilimsel metotlarla uygulanmaktadır. Bu kadar aşırı ilaç kullanımına karşın bu bilimsel gerçeği göz ardı etmemeliyiz. Hemen ilaca sarılmadan önce, mutfağınıza sahip çıkın. Hastalıkları engellemenin yolu, beslenmeden geçer” diyor.
Hekimlerin öncelikli görevlerinin koruyucu sağlık hizmetleri olduğunu vurgulayan Dr. Aktaş, “Koruyucu hekimlik, beslenmeyle başlar. Sağlığı korumanın temel kuralı, sağlıklı besinlerle beslenmektir. Asıl sorgulamamız gereken konu, neden bu kadar çok ilaç kullanıldığıdır. Çünkü insanlar hasta oluyor! Yoğun karbonhidrat ve işlenmiş gıda tüketmek, hibrit tohumlar ve tarım ilacı dolu tarım ürünleri, görüldüğü gibi insanları hasta ediyor ve ilaç kullanımını artırıyor. Nitekim, kullanılan ilaçların ilk sıralarında, sindirim sistemi, metabolik hastalıklar ve depresyon ilaçları geliyor. Bunlardan korunmanın yolu, doğru şekilde beslenmektir” dedi.
Fitoterapi’nin, hastalıkları önleme ve tedavi etmede bitkilerden faydalanan bilim dalı olduğuna dikkat çeken Dr. Ümit Aktaş, “Almanya’da doktorların %66’sı hastalarının tedavisinde bitkisel ürünler reçete ederken, Japonya’da bitkisel tedavi oranı %70’leri buluyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl milyonlarca kişi, şifa bulmak ya da tedavilerini desteklemek için, tamamlayıcı tıp alanında uzmanlaşmış hekimlere başvuruyor. Fitoterapi, sindirim sistemi hastalıklarından kansere, diyabetten solunum sistemine kadar toplumun ilaçlarla savaşmak zorunda kaldığı tüm hastalıklara fayda sunuyor. Hastanın beslenme şekli tedavi sürecinde çok önemli. Doğru beslenme ve bitkilerin sunduğu fayda büyük etken” diyor.
En çok sindirim sistemi ve diyabet ilaçlarında artış var!
Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı ‘Sağlık İstatistikleri Yıllığı’ rakamlarına göre, 2018 yılında Türkiye’deki toplam ilaç satışı 2 milyar 351 milyon 200 bin kutuya çıktı.
2018 yılı itibariyle 398 milyon 700 bin sindirim sistemi ve metabolizma (Diyabet) ilacı satılırken, 2013 yılına göre, sindirim sistemi ve metabolik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların kullanımında tam iki kat, yani 199 milyon kutuluk artış görüldü. Bu artışın altında yatan en önemli sebeplerin, sağlıksız beslenme ve diyabet hastalığının görülme oranının iki katına çıkması olduğu aşikâr bir gerçektir. Ülkemiz, maalesef diyabet hastalığının en hızlı arttığı ülkedir ve bunun sonuçlarını da sağlık istatistiklerinde görmekteyiz.
2018’de en çok satılan ikinci grup ilaçlar ise solunum sistemine ilişkin olanlar oldu. Yıl boyunca toplam 329.8 milyon kutu solunum sistemi ilacı satıldı.
Sinir sistemi ilaçları ve bunların başında gelen antidepresanlar ise toplam 308 milyon kutu ilaçla 3. sırada yer aldı.
Mutlu bağırsak, mutlu insan
Sağlık Bakanlığı’nın açıklamalarına göre en çok ilaç kullanım alanı olan sindirim sistemi ve metabolizma hastalıklarının artmasının nedeninin beslenme değişikliklerinden kaynaklandığını söyleyen Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş, “Bağışıklık sisteminde ve depresyonda düzeltmemiz gereken ilk ve en temel şey beslenmedir. Bağırsaklar aynı zamanda bağışıklık sisteminin en önemli organı. Bağışıklık hücrelerinin % 70’i bağırsaklarda bulunuyor. Yani gerek faydalı bakterilerin çoğunlukta olduğu bir bağırsak florasına sahip olmak için probiyotikler açısından zengin yiyeceklerden oluşan bir beslenme modeliyle beslenmek gerekir. Sağlıklı bir bağırsak florasında çeşit çeşit dost bakteri bulunur. Kullandığınız antibiyotikler, katkı maddeleri ve şekerle dolu yiyecekler, bağırsak geçirgenliğini bozan gluten zengini bir diyet bakteri kolonilerini katleder. Bağırsak floramızdaki faydalı bakteriler azaldığında ise ortamı zararlı bakteriler ele geçirir. Mutsuzluk veya depresyon denilince akla gelen ilk şey mutluluk hormonu olarak bilinen serotonindir. Serotonin üretiminin %95’ini bağırsaklardaki probiyotikler, %5’ini ise beyin gerçekleştirir. Şunu unutmamak gerekir; mutlu ve sağlıklı bir yaşam için yapılması gereken ilk hareket, beslenmenin düzenlenmesidir” diyor.
Sağlıklı bir yaşam için bağırsak floranızı yenileyin!
• Her şeyden önce diyetinizdeki fermente yiyecekleri artıracaksınız.
• Evde yoğurt mayalamaya başlayacak, ev yoğurdunu sofranızın başköşesinden eksik etmeyeceksiniz.
• Kefir de aynı yoğurt gibi harika bir besindir. Kafkasların uzun ömürlü olmalarının, Ortaçağda tüm Avrupa kıtasını yakıp yıkan vebanın bu Türk kavmine dokunmamasının sırrının kefirle ilişkilendirilmesi şaşırtıcı değil.
• Evde turşu kuracak, sebzelerin içindeki vitaminlerin, fitobesinlerin değerini probiyotiklerle taçlandıracaksınız. Lahana harika bir besindir. Lahananın turşusunu kurduğunuzda ise bu harika besin bir sağlık mucizesine dönüşür. Bir yudum turşu suyu içtiğinizde vücudunuza trilyonlarca probiyotik alırsınız.
• Bunların üstüne bir de salatalarınızı ev sirkesiyle çeşnilendirmeye başlarsanız, işte size dört dörtlük, probiyotik zengini bir beslenme modeli.
• İşlenmiş gıdalardan uzak durmalısınız. Her türlü katkı maddesi insan sağlığı için zararlıdır.
• Karbonhidratlar, insan sağlığı için uygun değildir. Kan şekerinizi yükselten tüm karbonhidratlardan uzak durun.
• Bol bol zeytinyağı ve tereyağı tüketin.
• Mevsiminde beslenin. İnsan vücudunun mevsimsel ritmi vardır.
• Artık tohumu attınız. Bağırsak floranız yeniden şekillenmek için hazır.
• Hastalıklardan ve ilaç kullanmaktan korunmak için, en önce mutfağınıza sahip çıkın.
- Diyabeti olanlarda göz muayenesi şart!
- Üşümenizin nedeni D vitamini eksikliği olabilir
- Gözünüzün önünde aniden şimşek çakıyorsa dikkat! Sinsice ilerleyip körlüğe neden olabiliyor, eğer böyle gözüküyorsa soluğu hastanede alın!
- Tedavi edilmeyen anal fissür hastalığına dikkat!
- Rahim ağzı kanserinin belirtileri nelerdir?