Laktoz intoleransı hakkında bilinmeyenler
Gastroenteroloji ve İç̧ Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Salih Boğa, Dünya Süt Günü’nde laktozsuz beslenmeyle ilgili çok önemli bilgiler verdi.
Süt tüketimini arttırmak ve sütün faydaları hakkında insanları bilgilendirmek için ülkemizde her yıl, 21 Mayıs tarihi "Dünya Süt Günü" olarak kutlanmaktadır.
Sütteki laktoz isimli şeker, süt ürünlerini tükettikten sonra şişkinlik, gaz veya mide bulantısı gibi semptomlara neden olur. Sindirim sisteminiz süte tahammül edemiyorsa, laktoza tahammülsüzlüğünüz yani laktoz intoleransınız olabilir. Bu, vücudunuzun sütte bulunan bir şeker türü olan laktozu parçalamakta zorlandığı anlamına gelir. Doktor kontrolü sonrası, laktozsuz beslenme seçeneklerine geçmek bu semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir.
Laktozsuz süt nedir?
Laktozsuz süt, laktoz şekerini içermeyen süt ürünüdür. Laktoz; süt ve süt ürünleri olan dondurma, yumuşak peynirler gibi besinlerde bulunan ve bazı kişilerin sindirmesi zor olabilen bir şeker türüdür.
Gıda üreticileri, normal inek sütüne laktaz isimli laktozu yıkan enzimi ekleyerek laktozsuz süt üretirler. Laktaz normalde vücutta bulunan, ve laktozu daha sindirilebilir yapı taşlarına parçalayan bir enzimdir. İnce bağırsak tarafından üretilen laktaz enzimi olmazsa laktoz işlenmemiş olarak kalır ve kalın bağırsaktaki bakterilerle etkileşime geçtiğinde ortaya şişkinlik, gaz, bulantı ve ishal gibi rahatsız edici belirtiler ortaya çıkar.
Laktozsuz süt, normal sütle hemen hemen aynı tada, dokuya ve besin profiline sahiptir. Normal süt ile aynı şekilde kullanılabilir.
Aynı besin ögelerini içerir!
Laktozsuz süt, laktozun sindirilmesine yardımcı olmak için laktaz içermesine rağmen, normal sütle aynı etkileyici besin profiline sahiptir. Normal süt gibi, laktozsuz alternatif de 1 fincan (240 ml) porsiyonda yaklaşık 8 gram sağlayan harika bir protein kaynağı içerir. Kalsiyum, fosfor, B12 vitamini ve riboflavin gibi önemli mikro besinler açısından da yüksektir.
Ayrıca birçok tür, sağlığınızın çeşitli yönlerinde yer alan ancak yalnızca birkaç besin kaynağında bulunan önemli bir vitamin olan D vitamini ile zenginleştirilmiştir.
Bu nedenle, normal sütün sağladığı temel besin maddelerinin hiçbirini kaçırmadan, laktozsuz süt yerine normal sütü değiştirebilirsiniz. Normal süt gibi, laktozsuz süt de iyi bir protein, kalsiyum, fosfor, B12 vitamini, riboflavin ve D vitamini kaynağıdır.
Gastrointestinal açıdan laktozsuz süt ürünlerinin tüketimi
Laktoz intoleransı, süt veya süt ürünlerinde bulunan karbonhidrat olan laktozun sindiriminde gerekli laktaz enzim eksikliği ya da enzim aktivitesinde yetersizlik sonucu sindirilememesi durumudur.
Laktoz anne sütünde de bulunur ve hemen hemen herkes laktozu sindirme becerisiyle yani laktoz toleransı ile doğar. Bu sebeple 5 yaşın altındaki çocuklarda laktoz intoleransı görülme oranı oldukça düşüktür. Erişkin yaşta ise laktoz intoleransı toplumun %75'índe görülmekte ve bu oran genetik çeşitlilik nedeniyle ülkeden ülkeye farklılık gösterebilmektedir.
Laktoz intoleransı olan kişiler laktozlu besinler tükettiklerinde karın ağrısı, hazımsızlık, şişkinlik gibi sindirim problemleri yaşarlar ve bu durum kişinin yaşam kalitesini olumsuz şekilde etkiler. Bu belirtiler birçok gastrointestinal hastalık belirtileri ile benzerlik gösterdiği için karıştırılmamalıdır. Benzer semptomlar üretebilecek diğer durumlar arasında irritabl bağırsak sendromu, çölyak ve inflamatuar bağırsak hastalığı örnek gösterilebilir. Sıklıkla klinik şüphe ile tanı konulsa da kesin tanı için şüphe halinde laktoz intoleransında kullanılan tanı yöntemlerinde faydalanarak laktoz intoleransına dair kesin tanı konulması gerekmektedir. Tedavi için ise gastroenteroloji hekimi tarafından laktoz intoleransı olduğu düşünülen hastalarda öncelikle beslenme şeklinin değiştirilmesi önerilir. Başvurulması gereken yöntemleri sıralamak gerekirse;
• Laktoz içeren besinlerin diyetten çıkarılması
• Düşük laktoz içeren besinleri tüketmek (laktozsuz süt ve laktoz içeriği düşük yoğurt vb.)
• Laktoz içeren besinlerle birlikte laktaz enzimi tüketmek
• Süt yerine yoğurt tüketmek
Laktoz intoleransı, hayati tehdit oluşturmamasına karşın, semptomları ciddi rahatsızlıklara yol açmakta ve hayat kalitesini düşürmektedir. Ancak kişinin beslenmesinden laktozu çıkarttıktan sonra semptomlar kendiliğinden yok olmaktadır.