Meme kanseri hakkında bilinmeyenler
Dünyada ve ülkemizde en sık görülen kanser türü olan meme kanseridir. Peki, meme kanserinin risk faktörleri nelerdir? Hangi tedavi yöntemi hangi hastalara uygulanır? Genel Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Muhammed Zübeyr Üçüncü, meme kanserikimlerde görülür, meme kanseri risk faktörleri, meme kanserinin tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiiler verdi.
Dünya sağlık örgütü 2030 yılında 27 milyon kanser tanısı konmasını, en çok da meme kanseri tanısı konması beklemektedir. Her 8 kadından birinin meme kanserine yakalanma riski vardır. Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerden gelişen kanserlerdir. Meme dokusunun herhangi bir yerinden kaynaklanabilir. En sık süt salgılayan kanallardan çıkmaktadır.
Meme kanseri sıklıkla kimlerde görülür?
Kadınlarda meme kanseri erkeklere oranla 100 kat daha sık görülmektedir. Kadın olmak en önemli risk faktörüdür. Kadınlarda meme kanseri oluşumunda risk faktörü sayılan erken adet görme de önemsenmelidir. Meme kanserinde asıl etken meme dokusunun östrojen hormonuna maruz kalmasıdır. Bundan dolayı erken adet görenler (özellikle 11 yaşından önce) ve geç menopoza girenler meme kanserine yakalanma konusunda daha riskli durumda kabul edilirler. Emzirmemek ya da ilk hamileliğini 30 yaşından sonra yaşamak, aşırı alkol tüketmek ve fazla kilolu olmak da meme kanseri risk faktörleri arasındadır. Ayrıca, özellikle menopoza girdikten sonra menopozun etkilerini azaltmak için kullanılan östrojen hormonu da meme kanseri riskini 1,5 kat artırmaktadır.
Meme kanseri risk faktörlerinin en önemlileri, değiştiremeyeceğimiz risk faktörleridir. Özellikle ailesinde meme kanserinin hikayesi olması meme kanseri risk faktörlerinin başında gelmektedir. Birinci derece bir akrabada 50 yaşından önce görülen meme kanseri, kişinin meme kanserine yakalanma ihtimalini 3 kat artırmaktadır. Ailede ne kadar fazla kişi meme kanserine yakalanmış ve ne kadar erken yaşta yakalanmışlar ise risk o kadar artar.
Meme kanserinde bir diğer önemli risk faktörü ise meme dokusunun yoğun olmasıdır. Meme dokusu içerisinde yağ oranı daha az olan kişilerde meme kanseri riski daha çok artar.
Diğer meme kanseri risk faktörleri şunlardır;
· Meme kanserinde kadın olmak birinci derece risk faktörüdür.
· Ailede meme kanseri öyküsü bulunan kişinin meme kanserine yakalanma riski diğer insanlara göre daha fazladır.
· Yaş ilerledikçe meme kanseri görülme riski artar.
· Beyaz tenli kadınlar, esmer tenli kadınlara göre %20 daha fazla risk altındadır.
· Meme kanseri vakalarının %5-10’u genetiktir. Aileden geçen bozuk genler (mutasyon) sonucu oluşmaktadır.
· Genetik meme kanserinin en sık rastlanan nedeni, BRCA1 ve BRCA2 genlerinde genetik mutasyondur. BRCA mutasyonuna sahip aile üyeleri için risk %80 oranındadır.
· 15 yaşından önce radyoterapi tedavisi görmek, 40 yaşından sonra meme kanseri olma riskini %35’e çıkarmaktadır.
· Uzun süreli fazla sigara tüketiminin meme kanseri riskini arttırdığı tespit edilmiştir.
· Fiziksel aktivite ve düzenli spordan uzak, hareketsiz bir yaşam meme kanseri oluşum riskini artırmaktadır.
· Şişmanlık, doğurganlık çağındaki kadınlarda meme kanseri riskini 2 katına çıkarır.
· Ailesinde meme kanseri olanlarda doğum kontrol hapı kullanımı, kanser riskini 3 kat artırmaktadır.
Son yıllarda artmasının sebepleri
Batı tipi beslenmenin (hazır gıdalar, yağlı beslenme) benimsendiği, obezitenin arttığı, fiziksel aktivitenin az olduğu, hormon kullanımının yaygın olduğu ülkelerde sıklık artmaktadır. Emzirme süresi uzadıkça koruyucu etki artmaktadır. Doğum kontrol haplarının kullanım artması görülme sıklığını arttıran sebeplerden biridir. Obezite özellikle postmenopozal obezite meme kanseri riskini arttırmaktadır. Sedanter yaşamın benimsenmesi ve fiziksel aktivitenin azaltılması da meme kanseri sıklığının son yıllarda artmasına sebep olmaktadır.
Meme kanserinde tedavi türleri
Son yıllarda hastalığa özgü değil kişiye özgü tedaviler geliştirilmektedir. Genel olarak tedavi yöntemleri 3 ayrılır:
1. Cerrahi Yöntemler
Memenin hepsinin alınması olan mastektomi veya memedeki tümöral kitlenin temiz sınırlarla alınması, meme koruyucu cerrahi uygulanmaktadır. Son yıllarda memedeki kitlenin büyük olduğu veya sadece koltuk altına sıçramış bazı hastalarda tedaviye önce neoadjuvan kemoterapi ile başlanıp daha sonra cerrahi uygulanabilmektedir. Buna tümörün durumuna göre, hasta, onkolog ve cerrah birlikte karar vermektedir.
2. Radyoterapi Tedavisi
Meme kanserinde radyoterapiyle ameliyat sonrası koltuk altı ve meme bölgesine verilen ışınla birlikte kalma olasılığı olan kanser hücrelerini yok etmeye hedeflenmektedir. Meme kanseri tedavisinde radyoterapi, memenin kalan dokusunu korumak amacı ile özellikle yenileme riski yüksek olan hastalarda ve meme koruyucu cerrahi yapılan hastalarda uygulanır.
3. İlaç Tedavileri
Kemoterapi
Meme kanserinde kemoterapi çoğunlukla cerrahi sonrası uygulanır. Son yıllarda memedeki kitlenin büyük olduğu veya sadece koltuk altına sıçramış bazı hastalarda tedaviye önce neoadjuvan kemoterapi ile başlanıp daha sonra cerrahi uygulanabilmektedir. Buna hasta, onkolog ve cerrah birlikte karar vermektedir. Ameliyat sonrası verilen kemoterapide ise herhangi bir kanserli hücre kalmamasına rağmen koruyucu bir önlem olarak bir süre daha kemoterapi tedavisi devam edebilir.
Hormonoterapi
Hormon tedavisinin amacı, kadın hormonlarına duyarlı meme kanseri vakalarında kanser hastasının hormon miktarını azaltmaktır. Östrojen hormonuna duyarlı olan bazı kanser hücreleri, daha hızlı büyür ve çoğalır. Bu tedavi yöntemi, östrojen etkisini ortadan kaldırarak kanserin gelişmesini önler.
Akıllı Tedaviler
Meme kanseri, farklı tedavi stratejileri ile bireye ve tümöre özgü tedavi gerektiren bir hastalıktır. Eskiden klasik kemoterapi ilaçları ve hormon tedavileri dışında seçenekler bulunmazken günümüzde daha yeni ve daha etkin kemoterapi ilaçları, damardan ve ağızdan hap şeklinde alınabilen hedefe yönelik akıllı ilaçlar ile yeni hormonal tedavi ilaçlarının birlikte kullanımı başarılı sonuçlar getirmektedir.
Tedavi yöntemine nasıl karar veriliyor?
Günümüzde meme kanseri tedavisinde kaydedilen önemli gelişmeler ve yeni tedavi seçenekleri ile hastalığın teşhisi ve tedavisi daha kolay ve başarılı hale gelmiştir. Meme kanseri tedavisinde öncelik memenin korunmasına yönelik tedavi ve uygulamalardır. Erken evrede yakalanan meme kanserinde meme kaybı olmadan, gelişmiş tekniklerle hastalık yayılımını önceden tespit ederek önlem alınabilmekte ve tümöre direk olarak müdahale edilmektedir. İleri evre meme kanserinde, memenin cerrahi ile alınması söz konusu olduğu durumlarda plastik cerrahi teknikleri ile meme rekonstrüksiyonu (meme onarımı) yapılabilmektedir. Meme kanseri tedavisi hastanın hangi evrede olduğuna bağlı olarak değişir. Evre 0’da ameliyat sonrası kemoterapi tedavisine gerek duyulmamaktadır. Çoğu zaman radyoterapi de tedaviye eklenir. Evre I ve II’de kitle küçük olduğu için önce ameliyat yapılır, ardından kemoterapi uygulanıp uygulanmayacağına karar verilir. Evre III’te önce kemoterapi tedavisi uygulanır, ardından hasta ameliyata alınır. Evre IV’te ise eğer kanser vücudun çok fazla bölgesine yayılmadıysa cerrahi düşünülebilir. Ancak kanser yayılımı fazla ise sadece ameliyat kesinlikle önerilmez. Sadece kemoterapi ve bazen radyoterapi tedavisi uygulanır.
Önlemek için neler yapılabilir?
Egzersiz şeklinde yapılan fiziksel aktivitenin, meme kanseri riskini azalttığına ilişkin kanıtlar artmaktadır. Haftada en az 1,5 – 2,5 saatlik hızlı yürüyüşler, kadındaki meme kanseri riskini %18 oranında azaltmaktadır. Eğer bu yürüyüş, haftada 10 saat olursa, risk oranı biraz daha azalmaktadır.
Bazı araştırmalar, uzun süreli emzirmenin meme kanserini az da olsa azalttığını öne sürmüştür. Araştırmalar, doğum kontrol hapı kullanan kadınların, kullanmayan kadınlara nazaran az da olsa meme kanseri riski taşıdığını göstermektedir. Hapların kullanımına son verildiğinde, risk oranı normale dönmektedir.
Çok fazla hamilelik geçiren ve genç yaşta hamile kalan kadınlarda, meme kanseri olma riski azalır. Bunun nedeni ise hamilelik döneminde duran adet döngüsüdür.
Günümüzde meme kanserine karşı verilen mücadelede en önemli noktaların başında erken tanı gelir. Erken tanıda amaç, meme kanserinin biyolojik gelişimi sırasında, tümörü klinik olarak semptom vermeden önce tespit etmektir. Bunun için de tarama yöntemlerinin bilinmesi gerekmektedir.
1. Kendi kendine meme muayenesi: 20 yaşından sonra her kadının adet döneminden 1 hafta sonra yapması önerilmektedir. Kendi kendine muayene tarama bilincini arttırdığı içinde önemlidir.
2. Klinik muayene: 20-40 yaş arası her 3 yılda bir, 40 yaşından sonra yılda bir ve kendi kendine meme muayenesinde ele gelen kitle olması durumunda klinik muayene olunması gerekmektedir.
3. Radyolojik yöntemler: Tarama için kullanılan yöntem 40 yaşından sonra her yıl uygulanan mamografidir. Mamografi en etkili ve tek tarama yöntemidir.
Meme kanseri hakkındaki yanlış bilinen gerçekler nelerdir?
1.Memede kitle bulmak kanser olduğumuz anlamına mı gelir?
Her 10 kitleden 8’i kanser değildir. Memede ele gelen kitle için hemen hekiminize başvurmanız gerekmektedir.
2. Meme kanseri yalnızca yaşlı kadınları mı etkiler?
Yaş ile birlikte risk artmaktadır fakat bu hastalık genç erişkinlerde de görülebilmektedir.
3.Meme kanseri açısından bir risk faktörü taşıyorsanız kesin olarak hastalanır mısınız?
Meme kanser geni anormalliğiniz olsa dahi hastalığa yakalanmış olmanız kesin değildir.
4. Ailemizde meme kanseri geçmişi yoksa hastalanmaz mıyız?
Her kadın risk taşır. Zaten meme kanseri olanların %80’inde genetik geçiş görülmemektedir.
5. Risk artışı, sadece annenizin ailesinde bu hastalığın olduğu durumlarda mı görülür?
Anne ve babanızın ailesindeki meme kanseri öyküsü sizi eşit olarak etkilemektedir.
6.Meme kanseri tanısı otomatik olarak ölüm mü demektir?
Meme kanseri tanısı alanların %80’inde hastalık sadece memede olmaktadır. Sadece memede olmayan vakalarda bile, son dönemde uygulanan tedaviler sayesinde uzun dönem yaşam süresi görülebilmektedir.
7. Erkeklerde meme kanseri olmaz mı?
Oran düşük olsa da erkeklerde de meme kanseri görülmektedir.
8. Meme kanseri riskim yüksek. Yapabilecek bir şey yok mu, kesin hasta mı olacağım?
Riskin yüksek olduğu kadınlarda riski azaltacak birçok yöntem bulunmaktadır.
9. Cerrahi, kanserin yayılmasına yol açmakta mıdır?
Cerrahi, kanserin yayılmasına yol açmamaktadır. Aksine cerrahi, kanserin tanı ve tedavi yollarından biridir.
10. Meme kanseri bulaşıcı bir hastalık mıdır?
Meme kanseri insandan insana bulaşabilen bir hastalık değildir.
- Diyabeti olanlarda göz muayenesi şart!
- Üşümenizin nedeni D vitamini eksikliği olabilir
- Gözünüzün önünde aniden şimşek çakıyorsa dikkat! Sinsice ilerleyip körlüğe neden olabiliyor, eğer böyle gözüküyorsa soluğu hastanede alın!
- Tedavi edilmeyen anal fissür hastalığına dikkat!
- Rahim ağzı kanserinin belirtileri nelerdir?