Rahim ağzı kanseri tarihe karışacak

Bu olumlu tahminin arkasında on yıllarca süren bir çaba var. 1991 yılında ulusal çapta doku tarama programının başlatılması bu kanser türüyle mücadelenin en önemli adımını oluşturuyor. Düzenli yapılan tarama testleri kanserin erken teşhisine ve tedavisine olanak sağlıyor.

Hem kız hem de erkek çocukları aşılanıyor

Mücadeleye asıl ivme kazandıran gelişme HPV yani rahim ağzı kanserine neden olan virüse karşı geliştirilen aşının üke çapında okul çağındaki kız ve erkek çocukları kapsayan bir program çerçevesinde uygulanması oluşturuyor.

Ülkede son iki yıldır yeni uygulanan tarama çalışması da kanser vakalarını azaltarak ölüm oranını yüzde 20 azalttı. Yeni tarama 25-74 yaş aralığındaki kadınları kapsıyor ve yüksek risk taşımayan kişiler için her beş yılda bir tekrar ediliyor.

Ülkedeki bütün kadınların Ulusal Rahim Ağzı Tarama Programı'na katılması ve okul çağındaki çocuların aşılanmasına devam edilmesi durumunda 2022 yılı itibariyle rahim ağzı kanseri ülkede ender hastalıklar arasında girebilir.

Çiçek hastalığı gibi dünya yüzeyinden silinebilir

Ülkede halen yılda her 100 kişiden 7'si rahim ağzı kanserine yakalanıyor. Bu oran küresel düzeyin yarısına denk geliyor. Mücadele programının sürdürülmesiyle 2035 yılından sonra kansere yakalananların oranının her 100 binde 4 düzeyine inmesi, 2066 itibariyle de hastalığın kökünün neredeyse tamamen kurutulması bekleniyor.

Uzmanlar yalnızca insanları etkileyen bu virüsle mücadelenin nispeten kolay olduğunu, ve aynı çiçek hastalığında olduğu gibi dünya yüzeyinden silinmesinin hayal olmadığını belirtiyor.

Önlenebilir kanser türleri arasında yer alan rahim ağzı kanseri her yıl dünya çapında 310 binden fazla kadının ölümüne neden oluyor.