Sinüziti hafife almayın!
Basit bir soğuk algınlığı olarak görülen, kendiliğinden geçeceği düşünülerek önem verilmeyen bir gribal enfeksiyon, doğru tedavi edilmediğinde sinüzite yol açabiliyor
Sinüzit ise kronik farenjit, kronik bronşit, gastrit, reflü, göz çevresi enfeksiyon ve apseleri, menenjit ve beyin apsesine kadar varabilen ciddi hastalıklara davetiye çıkarabiliyor. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Hasan Yılmaz sinüzit, tedavisi ve korunma yolları hakkında şu bilgileri veriyor:
"Sinüsler kafamızda bulunan hava boşluklarıdır. Başımızda ağırlık olmasını engeller; kafa travmalarında bir nevi tampon görevi görürler ve beyin hasarını önlerler. Sinüslerden salgılanan mukuslar, sekresyonlar dışarıdan gelen havayı nemlendirir ve enfeksiyonlara karşı bariyer oluşturur. Sinüzit ise sinüslerin iltihaplandığı durumu tarif eder.
Sinüzit sıklıkla soğuk algınlığı sonrasında oluşur. Sinüsler bir kanalla burun içerisine açılır. Bu kanallar tıkandığında sinüsün içerisinde kendisinin üretmiş olduğu mukuslar birikerek enfeksiyon gelişimine yol açar. Sinüzit oluşumuna yol açan diğer nedenler burnu ikiye ayıran nazal septum adı verilen kemikte belirgin bir eğriliğin olması, nazal polip, alerji ya da burun içindeki diğer yapısal anomaliler olarak sıralanabilir.
Sinüzitin başlıca belirtisi öne doğru eğilmekle artan baş ağrısıdır. Hangi sinüsün etkilendiğine bağlı olarak yüzde, ensede, alın bölgesinde ve dişlerde ağrı olabilir; hissedilen ağrıya eşlik eden koyu sarı yeşile dönük renkte geniz akıntısı, burunda tıkanıklık, seste değişiklik, koku ve tat alma bozukluğu diğer sinüzit belirtilerdir.
3 AYDAN UZUN SÜRÜYORSA AMELİYAT ÖNERİLİYOR
Tanısı Kulak-Burun-Boğaz muayenesi, endoskopik muayene, direkt grafi ve sinüs tomogrofisi yöntemleri ile konulan sinüzit “Akut”, “Subakut” ve “Kronik” olarak sınıflandırılır. Akut sinüzitler yaklaşık 4 hafta boyunca sürer. İlaç tedavisiyle ya da kendiliğinden geçer. Subakut sinüzit bir geçiş evresidir. Bu evrede akut sinüzit iyileşmemiş; kronik sinüzit ise tam olarak oluşmamıştır. Kronik sinüzit ise yaklaşık 3 aydan uzun süren sinüzitlerdir. Öncelikle ilaç tedavisi uygulanır. Eğer sinüzit kronikleşmiş ise yani ilaç ile tedavi edilemiyorsa cerrahi müdahale gerektirebilir.
BALON SİNOPLASTİ YÖNTEMİNİN AVANTAJI
Kronik sinüzit hastalarına “Endoskopik Sinüs Cerrahisi” ya da uygun görülen hastalarda “Balon Sinoplasti Cerrahi” yöntemi uygulanabilmektedir. Endoskopik Sinüs Cerrahisinde sinüslerin doğal kanallarını tıkayan polip veya diğer anatomik bozukluklar düzeltilerek sinüslerin kanalları açılmaktadır. Fakat bu yöntem daha uzun iyileşme dönemi gerektirmektedir; komplikasyon riski açısından dikkatli ve özenli yapılması gereken bir ameliyattır.
Balon Sinoplasti daha güncel bir yöntem olup sadece yüz, alın ve geniz bölgesindeki sinüslere uygulanmaktadır. Hastanın bu yöntem için uygunluğu doktor tarafından belirlenmelidir. Bu tedavi ile hasta aynı gün taburcu edilmekte, ertesi gün işine dönebilmekte ve hastanın doğal anatomik yapısı bozulmamaktadır."
SİNÜZİTTEN KORUNUN
Tedavi edilse de tekrarlayabilen bir hastalık olan sinüzitin oluşumunun nasıl engellenebileceğini bilmek ise büyük önem taşıyor. Bu anlamda şu tavsiyelere uyulması öneriliyor:
• Gribal enfeksiyon mutlaka doktor kontrolünde tedavi edilmelidir.
• Enfeksiyon süresince burun daima açık tutulmalıdır. Bunun için okyanus sularını kullanmak ya da denize girmek sinüslerin boşalması açısından yararlıdır. Evde bir su bardağının içine bir çay kaşığı tuz, yarım çay kaşığı karbonat karıştırılarak hazırlanan sıvı ile burun içi yıkanabilir. Bunlar gribal enfeksiyon durumunda sinüslerin dolmasını engelleyecektir. Burnu açık tutmak için ayrıca mentol ve okaliptuslu buhar yapılabilir.
• Dışarı çıkarken ıslak saçla çıkılmamalı, saçlar mutlaka kurutulmalıdır.
• Doğrudan rüzgara maruz kalınmamalıdır.
• Alerji tedavisi ihmal edilmemelidir.
• Burun kemik eğrilikleri, burun etlerinin büyüklük ve şişliği tedavi edilerek ortadan kaldırılmalıdır.