Sosyal medya etkisi aslan payına sahip: Bu estetik işlemler pek çok risk taşıyor
Güzellik herkes için göreceli olsa da sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte güzellik algısı, ortak filtrelerden geçmeye başladı. Estetik işlem yöntemlerinin artık daha acısız ve ameliyatsız olması ise estetik furyasını yaratan etkenler arasında yer alıyor. Üstelik bu estetik yöntemlere herkesin ulaşabiliyor olması da konuyu daha ciddi boyutlara taşıyor. Peki en çok hangi estetik işlemler yaptırılıyor? Hangi yöntemler tercih ediliyor? Op. Dr. Mert Ersan dikkat çekici açıklamalar yaparken konunun bilinmeyen noktalarına ışık tuttu.
Azra Şahin
Azra Şahin - Posta.com.tr Estetik işlemler, sosyal medyanın etkisi ve acısız yöntemlerin kullanılmaya başlanmasıyla birlikte çok daha popüler hale geldi. Ayrıca günümüzde kadınlar kadar estetik işlem yaptıran erkeklerin sayısı da hayli fazla. Türkiye geneline bakıldığında ise en sık yapılan ve ameliyat gerektirmeyen işlemler arasında botoks ile kırışıklık giderme, cilt gençleştirme, toksin ve dolgu uygulamaları bulunuyor. Cerrahi müdahale ile yapılan işlemler arasında ise rinoplasti (burun estetiği), liposuction, meme büyütme ve göz çevresi estetiği yer alıyor.
Estetik algısının birçok faktöre bağlı olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Mert Ersan, en önemli faktörlerden birinin, kişinin kendi estetik idealleri olduğunu şu sözlerle ifade ediyor:
Hasta aynaya baktığı zaman kendisini nasıl görüyor ve kendisini nasıl görmek istiyor bu çok önemli. Ayrıca, bir kişinin kültürel ve sosyal çevresi, estetik algısının şekillenmesinde de önemli bir rol oynuyor. Ancak son zamanlarda sosyal medyanın etkisi, dünyanın ve toplumun güzellik algısı estetik algının oluşmasında aslan payına sahip.
GENÇ BİREYLERDE YAPILAN ESTETİK GİRİŞİMLER BİRÇOK RİSKİ BERABERİNDE GETİRİYOR
Estetik işlem yaşının gittikçe düşmesi pek çok riski de beraberinde getiriyor. Bazı estetik problemlerin, bireyin özgüvenini oldukça düşürdüğüne dikkat çeken uzman cerrah, bu durumun estetik müdahale yaşının düşmesinde önemli bir rol oynadığını belirtiyor. Diğer yandan bu tür estetik işlemler, kişinin kendini iyi hissetmesini ve özsaygısının yükselmesini sağlıyor. Ancak estetik müdahaleye psikolojik açıdan hazır olmak, operasyon sonrası kişiyi nelerin beklediğini bilmek ve operasyondan sonraki hayatında nelerin değişip nelerin değişmeyeceğini öngörebilmek hasta için kritik önem taşıyor. Op. Dr. Mert Ersan, cerrahi müdahaleyi yapacak doktor için de bu aşamanın önemli bir eşik olduğunu belirterek estetik işlem öncesindeki sürece vurgu yapıyor.
Bireyin psikolojisi, estetik işlemlere başvurma noktasında önemli rol oynuyor. Birçok kişi, fiziksel görünümünden kaynaklanan özsaygı eksikliği, kaygı veya depresyon gibi psikolojik sorunlar yaşayabiliyor. Bu nedenle, fiziksel görünümünü iyileştirmek ve özsaygısını artırmak amacıyla estetik işlemlere başvuruyor. Ancak bu noktada, estetik işleme başvurmadan önce bireyin psikolojik olarak bu tür işlemler için hazır olup olmadığını değerlendirmek, yapılacak müdahale kadar önem taşıyor.
İŞLEMDEN SONRA DAHA FAZLA KAYGI VE DEPRESYON YAŞANABİLİR
Estetik işlem sürecinin, sonucu etkileyen pek çok boyutu var. Yapılacak işleme ve sonrasındaki iyileşme döneminde karşılaşacağı durumlara psikolojik olarak hazır olmayan, yapılacak işlem sonrasında kendi hayatında çok büyük değişimlerin gerçekleşeceğini düşünen, fazla takıntılı ve mükemmeliyetçi insanlar, işlem sonrasında daha fazla kaygı veya depresyon yaşayabiliyor.
Cerrahi dışı ya da cerrahi estetik uygulamalar sanıldığı kadar kolay, basit ve herkes tarafından yapılabilen uygulamalar değil. Bu işlemlerin, vücut anatomisi konusunda hem teorik hem de uygulamalı olarak bilgi ve tecrübe sahibi olan, konuya ve uygulamalara derinlemesine hakim, karşılaşılan komplikasyonları yönetebilecek ve alanında uzman doktorlar tarafından uygulanması gerekiyor. Aksi takdirde çok büyük hayal kırıklıkları yaşanabiliyor.