Beden SağlığıSosyal sorun: Terleme

Sosyal sorun: Terleme

Paylaş
Sosyal sorun: Terleme

Hepimiz terliyoruz. Terlemenin de vücuttaki toksinleri atmak anlamına geldiği için normal ve yararlı olduğunu biliyoruz. Ya aşırı terlemek? Fazla terlemek zararlı mı? Aşırı terin çözümü var mı? Ağrı konusunda uzman olan Prof. Dr. Nurettin Lüleci'ye kulak verin, cevapları öğrenin.

RÖPORTAJ: ESRA ÖZÜBEK
eozubek@elle.com.tr


Terleme nedir? Niye terleriz?

Terleme; tıbbi anlamda hiperhidrozis dediğimiz olaydır ve sayısız nedeni vardır. Aşırısı şikayet konusu olur. Kişi gece uyandığında yatağını ya da yastığını sırılsıklam bulabilir. Özellikle diyabet, hormonal bozukluklar ve diğer sistemik rahatsızlıklarda bu tür terlemeler görülebilir. Menopoz ve andropoz durumlarında da erkekler daha çok rahatsız olur. Gece terlemeleri uyku apnesinin öncül belirtisi olabilir. Alkolikler, güçlü ağrı kesici ilaç kullananlar ve ateşli hastalığı olanlarda gece terlemeleri sık görülür. Terleme, hastalıklar dışında baharatlı yiyecek tüketenlerde, sürekli sıcak içenlerde, iş ortamı sıcak olanlarda gündüz saatlerinde görülür. Şişmanlık, sigara içimi ve stresli ortam da terleme nedenidir.

Terleme tıbben nasıl gerçekleşiyor?

Vücudumuzun sısını ayarlayan yaklaşık 5 milyon ter bezimiz var. Ancak terleme merkezi beynimizde hipotalamus dediğimiz alandadır. Bu ter bezleri, sinir sistemimizin kontrolünde faaliyetini sürdürür. Sinir sistemindeki anormallikler ya da aşırı çalışma durumu, terleme ile sonuçlanan durumlara yol açar. Duygusal bir tetiklenme bile yüz, el ve ayaklarda terleme yapabilir. Uyku sırasında duygusal uyaranlar azalır ama bu sefer de termal terleme olayı ortaya çıkmaktadır. Terleme, vücuttaki bir ağrının dışavurumu da olabilir. Bedeniniz ağrı çekiyorsa terlersiniz.

Aşırı terlemeye ‘sosyal problem’ diyebilir miyiz?

Gece saatleri dışında koltuk altı, yüz, el ve ayak terlemesi bizi sosyal yaşamda zora sokabilir. Eli çok terleyen, tokalaşacak kişide sıkıntı oluşturur. Özellikle stres anında ortaya çıkan yüz terlemesi de canımızı sıkar, muhataplarımız tarafından yanlış anlaşılabilir. Koltuk altı ve ayak terlemesi ise kokunun eşlik etmesi yüzünden, bizi ve çevremizdekileri rahatsız eder. Özetle evet, ‘sosyal problem’ denebilir.

Sorun nasıl tedavi edilir?

Genel vücut terlemelerinde antikolinerjik dediğimiz ilaçların yararı var. Ama öncelikle ozon tedavisi önerilmeli. Hastanın alkol ve sigaradan uzak durması, kilo fazlasından kurtulması da önemli. En çok karşılaştığımız el, ayak ve koltuk altı terlemeleri. Koltuk altı terlemelerinde botoks ve lazerle ter bezlerini tahrip ederek terlemeyi önlüyoruz. Bir de ozonlanmış yağlardan fayda görülebilir. Ayrıca el, ayak ve yüz terlemelerinde, bir radyofrekans yöntemi uygulayarak aşırı faaliyet gösteren sinirleri devredışı bırakıyoruz. Mesela ayaklarda... Belde, ayaklarımızın damar ve sinirlerini kontrol eden merkezler vardır. İleri görüntüleme teknikleri eşliğinde bu merkezlere, radyofrekans cihazı uyarıları verip doğrulama yapıyoruz. Doğru yerdeysek uygulamaya geçiyoruz. Bunlar; noktasal atış şeklinde yapılan uygulamalar olduğu için bazen tekrarlamak gerekebiliyor. Genellikle Türkiye’de bazı ağrı kliniklerinde bu tür uygulamalar yapılabiliyor. Radyofrekans yöntemi el terlemelerinde de geçerli ama farklı sinir çıkışları olduğu hesaba katılmalı. Ellerin terlemesini sağlayan sinirlerin kimi boynun ön tarafından gider, kimi ensenin altından uzanır.

Terlemeye karşı geliştirilmiş başka yöntemler var mı?

Endoskopik klipsleme yöntemi var. Cerrahi bir işlem olduğu için özel teknikler gerektirir. Özellikle el ve yüz terlemelerinde iyi sonuçlar veriyor. Ancak klipsleme yönteminde, hastada refleks olarak tekrar başka terlemeler çıkabiliyor. Üstelik bu kez kontrolü de zor oluyor. Bunun dışında, iyonlarla yapılan iyontoforez dediğimiz bir tedavi var. En yaygın olarak uygulandığını düşündüğümüz sistem. Ama radyofrekans yöntemiyle kıyasladığımızda, bu tedavilerin hiçbirinde, gerçek anlamda kalıcı boyut yakalamamız söz konusu değil.

( 15.09.2012 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır. )

Haberin Devamı