Teknolojinin gelişmesiyle lens ve gözlük kullanımı azalıyor
Dış dünyayı tüm gerçekliğiyle algılarken ve kişilerle ilişkiler kurarken çok önemli olan görme duyusunun daha iyi olabilmesi için pek çok kişi gözlük ya da lens kullanıyor. Ancak yıllar içinde kişiler bu aparatlardan da kurtulmak istiyor. İşte bu noktada devreye refraktif cerrahi girebiliyor. Günümüzde toplumda çok yaygın olan miyopi, astigmatizma ve hipermetropi gibi göz kusurlarının cerrahi tedavisinde değişik tekniklerle uygulanan lazer cerrahileri oldukça yaygın ve sonuç odaklı bir şekilde kullanılıyor.
Göz Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Akif Özdamar, “Miyop, hipermetrop ve astigmatın tedavisinde kullanılan ve refraktif cerrahide bütün dünyada uygulanan en yaygın yöntem lazerdir. Bu yöntemler içinde yer alan LASIK ve SMILE tekniği tamamen ağrısız ve çok kısa süren bir yöntemdir, uygulanan anestezi şekli göze damlatılan damla anestezisidir ve ameliyatta herhangi bir iğne veya dikiş işlemi yoktur” dedi.
DETAYLI TETKİK ŞART
Prof. Dr. Akif Özdamar, şöyle devam etti:
“Lazer yöntemlerinden önce hastalara öncelikle bazı tetkikler yapılmaktadır. Topografi tetkikleri ile ayrıntılı olarak gözün kornea tabakasının topografik haritası belirlenir. Pakimetre ile kornea kalınlığının ölçümü yapılır. Kornea kalınlığı, uygulanacak cerrahi yöntemin seçilmesinde göz numarası kadar önemli bir parametredir. Bu tetkiklerden sonra bu veriler eşliğinde ayrıntılı göz muayenesi yapılır. Muayenede görme keskinliği, numaralar belirlenir. Biyomikroskobik muayene yapılır ve son olarak göz tansiyonu ölçülür. Yaş, şeker, guatr, yüksek tansiyon gibi sistemik hastalıkların varlığı ayrıntılı olarak sorgulanır. İhtiyaca göre Wavefront veya Topolazer ileri tetkikleri yapılır. Ardından hastalara göz bebeklerini genişleten bir damla damlatılıp yaklaşık 30 dakika bekletildikten sonra göz numaraları tekrar tespit edilir ve ayrıntılı olarak göz bebeğinden göz dibi muayenesi yapılır. Retinada incelme, yırtık, delik gibi riskli alanlar varsa bu bölgeler argon lazer yöntemi ile korumaya alınır. Yaklaşık olarak 1 saat kadar süren tüm bu muayene ve analizler sonucu elde edilen veriler, refraktif cerrahlarımız tarafından değerlendirilerek en uygun tedavi yöntemine karar verilir.”
LAZERE UYGUN ADAYLAR
• 18 yaşın üzerinde olan, gözlük veya lens kullananlar,
• Göz dereceleri son 1 yılda 0,50 dioptriden fazla değişmemiş olanlar,
• - 10 dioptriye kadar miyopisi olanlar,
• - 6 dioptriye kadar astigmatı, + 4 dioptriye kadar hipermetropisi olanlar,
• Kornea dokusu kalınlığı yeterli olanlar,
• Diyabet, romatizma gibi sistematik hastalığı bulunmayanlar,
• Gözlerinde başka herhangi bir hastalık bulunmayanlar,
• Yapılacak ön muayene ve tetkikler neticesinde, göz yapısı ameliyata uygun bulunan kişiler lazerle tedavisi uygulanabilmektedir.
Lazer uygulamaları arasında PRK, LASEK, NOTOUCH gibi yöntemler olduğuna değinen Prof. Dr. Özdamar, “PRK, No-Touch PRK ve LASEK, Femto-LASIK operasyonları için göz yapısı uygun olmayan hastalarda daha güvenli uygulanabilen yöntemler de bulunmaktadır. Femtosecond LASIK, Smile teknikleri bunlardandır. Femto-LASIK; miyop, hipermetrop, astigmat gibi kırma kusurlarının refraktif cerrahi ile tedavisinde uygulanan bir teknolojidir. Femtosaniye lazer ile LASIK cerrahisinin en kritik aşaması olan korneada flep oluşturulması 10 mikron hassasiyete kadar femtosaniye lazer ile gerçekleştirilmekte ve mekanik yöntemlerde ortaya çıkabilen istenmeyen çok kalın ya da çok ince flep oluşumu ortadan kaldırılmaktadır” şeklinde konuştu.
SMILE YÜZ GÜLDÜRÜYOR
Bazı hasta grubunda SMILE kullanıldığını ifade eden Prof. Dr. Akif Özdamar, “Bu teknikte korneda flep adını verdiğimiz kapakçık oluşturulmadan kornea dokusu içinde lazer yardımı ile çok ince bir doku oluşturularak bu dokunun yüzeye açılan küçük bir lazer kesisi ile göz dışına alınmasıdır. Yüzeyde kesi olmadığı için ameliyat sonrası hastalar çok az ağrı hisseder ve görmenin normale dönmesi yüzey tekniklerine göre çok hızlı olur. LASİK yöntemiyle karşılaştırıldığında sahip olduğu teknolojiyle gözün saydam dokusu korneadan hiçbir tabaka kaldırmadan korneanın şeklini değiştirmeyi ve kırma kusurlarını tedavi etmek mümkün hale getirmektedir. SMILE lazer görme kusurlarını düzeltmede en yeni lazer tekniğidir. Yüz güldüren sonuçlar da vermektedir” şeklinde konuştu.
TEK BASAMAKLI TEDAVİ
Prof. Dr. Özdamar, SMILE’ın avantajlı bir yöntem olduğunu dile getirerek şunları söyledi:
“SMILE Lazer, 2.2 milimetre büyüklüğünde minimal travmatik giriş yerini, epitel tabakasının neredeyse tamamının korunmasını ve dış korneal tabakanın stabilizasyonunu mümkün kılmaktadır. Sonuçlarda olağanüstü öngörülebilirlik, ciddi miyop vakalarında bile (> -7.00 D) çok yüksek başarı imkânı sağlamaktadır. Aynı zamanda SMILE tek basamaklı tedavi demektir, yani tüm lazer düzeltme tedavisi tek bir adımda olup operasyon sırasında cihaz değişimi olmaz. Korneanın yapısına uyan konkav şekilli kontakt cam nedeniyle korneaya fazla baskı yapmaz, sessiz ve kokusuz bir tedavidir. Gözyaşı oluşumundan sorumlu korneal sinirlerin maksimum oranda korunması mümkündür. Özellikle spor yapanlarda flep (tabaka) oluşturmaya gerek olmaması nedeniyle de daha güvenlidir.”