Türkiye’de en sık görülen 3’üncü ölüm nedeni: KOAH
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kudret Ekiz, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığının (KOAH) sıklıkla uzun yıllar sigara kullanan ve 50-60 yaşlarındaki erkeklerde görülmekle birlikte, sigara içen kadınlarda da görüldüğünü belirterek, “Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), tüm dünyada KOAH’ın 4’üncü sırada ölüm nedeni olduğunu bildirmiştir. Türkiye’de ise, 3’üncü sıradadır. KOAH hastalığına sebep olan etkenler arasında başta mesleki zararlı gazların solunması, etkin biçimde sigara kullanımı ve hava kirliliği gelmektedir” dedi.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kudret Ekiz, 18 Kasım Dünya KOAH Günü ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığının (KOAH) bir akciğer hastalığı olduğunu söyledi. KOAH hastalığının amfizem ve kronik bronşitten oluştuğunu vurgulayan Prof. Dr. Ekiz, “Amfizem akciğerlerde nefes alıp vermeyi sağlayan alveol keselerinin duvarlarının harabiyeti sonucu ortaya çıkan anormal ve kalıcı genişlemesidir. Bunun sonucunda akciğerde elastikiyet kaybı ve nefes darlığı gelişir. Kronik bronşit ise, en az iki yıl üst üste ve bu iki yılın en az üç ayında öksürük ve balgamla seyreden ilerleyici bir rahatsızlıktır. KOAH olan hastalarda amfizem bulguları hâkimse bu kişiler uzun boylu, zayıf, kanlı-canlı görünen, yanakları kırmızı, göğüs ön-arka çapları artmış (fıçı göğüs), parmak uçları şişkinleşmiş (çomak parmak), öksürük ve balgam yakınmaları olmayan hastalardır. İlerleyici tipte bir solunum sıkıntısıyla kendini gösteren hastalık tablosudur. Kronik bronşit bulguları hâkim olan kişiler ise kısa boylu, şişman, öksürürken yüzü mor-mavi renk olan, bol balgam çıkaran, sık sık nefes darlığı krizleriyle hastaneye başvurup, tedavi sonrası kısmen rahatlayan, kalp yetmezliğinin de sık görüldüğü hastalardır. Diğer bir gurup ise, her iki tablonun birlikte olduğu hastalardır” diye konuştu.
‘ÖLÜM NEDENİ OLARAK BİLDİRİLMİŞTİR’
KOAH hastalığının en sık görülen özelliğinin akciğerlere giren ve çıkan havayı kısıtlayarak nefes darlığına neden olduğunu kaydeden Prof. Dr. Kudret Ekiz, şunları söyledi:
“Bu hastalığın başladığı andan itibaren geriye dönüşü yoktur. Mutlaka ilerler, ölümle sonuçlanabilir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), tüm dünyada KOAH’ın 4’üncü sırada ölüm nedeni olduğunu bildirmiştir. Türkiye’de ise, 3’üncü sıradadır. KOAH, sıklıkla uzun yıllar sigara kullanan ve 50-60 yaşlarındaki erkeklerde görülmekle birlikte, sigara içen kadınlarda da görülür. Çok nadiren de olsa, sigara içmeyen kişilerde ve daha erken yaşlarda da görülebilir. KOAH yapan nedenler en başta mesleki zararlı gazların solunması, etkin biçimde sigara kullanımı ve hava kirliliğidir. KOAH’ın belirtileri öksürük, balgam, nefes darlığı, göğüste tıkanma en önemli belirtileridir. Ayrıca kan tükürme, dudak ve tırnaklarda morarma, kalp yetmezliğine bağlı ayaklarda şişme görülebilir. KOAH hastalarının çoğunluğu, öksürük ve balgam yakınmalarından dolayı doktora gitmezler. Ancak nefes darlığı ilerlediğinde başvurdukları için tanı ve tedavide geç kalınmış olur.”
‘YILIN BİR BÖLÜMÜNÜ ÖKSÜREREK VE BALGAM ÇIKARARAK GEÇİRİR’
Sigara içme ile semptomatik düzeyde başlayan KOAH hastalığının sigarayı kullanmaya devam edilecek olursa çok ağır şiddette KOAH tablosuna kadar gideceğini ifade eden Prof. Dr. Ekiz, şu bilgileri paylaştı:
“Bu gidiş sigara bağımlılığı sonlandırılmadığı süreçte durdurulamaz. Sigara akciğerlerdeki hava yollarında iltihabi reaksiyon geliştirerek duvarlarının kalınlaşmasına ve hava yolunun daralmasına neden olur. Akciğerlere gelen yabancı ve zararlı partiküllerin atılımını sağlayan silya adı verilen küçük tüycüklerin normal fonksiyonlarını yapmasına engel olur. Büyük hava yollarında daha fazla mukus (balgam) üreten hücrelerin yapılmasına, bunun sonucunda mukus artışına ve kronik öksürüğe yol açar. Oluşan bu tabloda KOAH hastalığının bir parçası olan kronik bronşit meydana gelir. Sonuçta kişi yılın önemli bir bölümünü öksürerek ve balgam çıkararak geçirir. Hava yollarının daralması sonucu akciğerlere havanın giriş ve çıkışı zorlaşır. KOAH’ın en önemli bulgusu olan nefes darlığı ortaya çıkar. Alveol adı verilen akciğerlerdeki hava keseciklerini zamanla tahrip ederek KOAH’ın bir parçası olan amfizemi oluşturur. Oksijenin kana geçerek dokulara taşınmasına engel olur. Spor yapmak, dans etmek, şarkı söylemek, merdiven ve yokuş çıkmak gibi nefes almanın önemli olduğu aktivitelerde zorluk yaşanır. Sigara içmeye devam edilirse istirahatte bile nefes darlığı gelişir. KOAH’a bağlı ölümlerin yüzde 90’ı sigaraya bağlıdır. Sigaradaki toksik maddelerin hava yollarındaki hücrelerde kanserleşmeye neden olmalarından dolayı erkeklerdeki akciğer kanserinden ölümlerin yüzde 90’ı, kadınlarda ise yüzde 80’i sigaraya bağlıdır. Sigara yalnız akciğerlere değil, vücuttaki birçok hayati organa da zarar verir. Mesane, yemek borusu ve mide gibi birçok organ kanseri, koroner kalp hastalıkları, cilt yaşlanmasının hızlanması, kadın doğurganlığının azalması, erkekte ise, empotans sigaraya bağlı gelişen diğer önemli hastalıklardır.”
‘TAMAMEN DÜZELTECEK TEDAVİ SEÇENEĞİ YOK’
KOAH hastalığının tedavisinin iki ana amacının olduğunu dile getiren Prof. Dr. Kudret Ekiz, “Birincisi hastalığın bulgularını düzeltmek ya da azaltmak, ikincisi ise hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaktır. Günümüzde KOAH hastalığını ortadan kaldıracak, tamamen düzeltecek bir tedavi seçeneği yoktur. Ancak sigara içiminin bırakılması, KOAH’ın gelişme ve ilerleme riskini azaltan, hastalığın ilerlemesini durduran tek ve en etkili girişimdir. Sigaradan uzak durmak bu hastalığı çok büyük ölçüde önler. Bunun yanında mesleki gaz ve partiküller ile hava kirliliği gibi risk faktörlerinden de uzak durulmalıdır. Mutlaka bir göğüs Hastalıkları uzmanının kontrolüne girerek düzenli ilaç kullanımının sürdürülmesi ve ani başlayan atakların tedavisinin sağlanması gereklidir” diyerek sözlerini noktaladı.
- Diyabeti olanlarda göz muayenesi şart!
- Üşümenizin nedeni D vitamini eksikliği olabilir
- Gözünüzün önünde aniden şimşek çakıyorsa dikkat! Sinsice ilerleyip körlüğe neden olabiliyor, eğer böyle gözüküyorsa soluğu hastanede alın!
- Tedavi edilmeyen anal fissür hastalığına dikkat!
- Rahim ağzı kanserinin belirtileri nelerdir?