Beden SağlığıUçak korkusu nasıl yenilir?

Uçak korkusu nasıl yenilir?

Paylaş
Uçak korkusu nasıl yenilir?

Günümüzde uçakla seyahatin yaygınlaşması hayatımızı kolaylaştırsa da zaman zaman kişilerin uçaktan veya uçuştan korktuğunu görmüşüzdür. Peki bu uçuş korkusu nasıl ortaya çıkar? Uçak korkusu nasıl yenilir? Psikiyatri Uzmanı ve Psikoterapist Dr. Adnan Çoban uçak korkusuyla ilgili önemli bilgiler verdi.

Kim korkar uçmaktan!

Korku insanda bir dereceye kadar var olması gereken bir duygudur. Bizi bazı tehlikelerden korur. Ancak bazı korkular şiddetli olabilir ve hayatımızı kısıtlayabilir. Bunlardan biri de uçuş korkusudur. Özellikle sık seyahat etmesi gereken iş adamları, bilim adamları için çok kısıtlayıcıdır. Bu yüzden iş görüşmelerine gidemeyen, çok kazançlı işleri kaybeden birçok iş adamı, dünyayı gezmek, dolaşmak isteyip uçuş korkusundan dolayı gidemeyen yüzlerce insan vardır. Uçakla seyahatin yaygınlaştığı günümüzde uçuş korkusu yaşam kalitesini düşüren bir psikolojik sorun haline gelmiştir.

Uçak korkusunun belirtileri

Kişi uçağa bindiğinde ya da uçağa bindiğini hayal ettiğinde aşırı korku, çarpıntı, titreme, soğuk terleme, nefes darlığı, kaslarda gerginlik, baş dönmesi, mide bulantısı gibi şikayetler yaşar. Bunlar aşırı adrenalin salgılamasından kaynaklanır. Kişide “Ya uçakta kalp krizi geçirirsem, ya bir şey olur da müdahale edilemezse, ya düşersek” gibi kaygılı düşünceler belirir. Uçuş korkusu yaşayan kişiler ya bu endişeye katlanıp uçuşa devam ederler, ya uçaktan inerler ya da bir daha uçağa binmezler.

Kişilerde uçuş korkusuna, kendilerinin de hatırlamadıkları olumsuz çocukluk yaşantıları ve travmaları sebep olabilmektedir. Eğer biyolojik bir yatkınlık da varsa bu olayların yarattığı şartlanmalar kişiyi uçuş fobisine götürür.

Uçak korkusu nasıl yenilir?

- Uçuşun tehlikeli olmadığını bilmek önemlidir

Sivil Havacılığın henüz gelişmediği ve uçak teknolojisinin arzu edilen seviyeye ulaşmadığı yıllarda teknik yetersizlikler ve uçuş emniyetine yönelik uçuş prosedürlerinin geliştirilememiş olması istenmeyen kazalara sebep olmuş ve insanların zihinlerinde uçakla yolculuğun çok riskli olduğu gibi bir şartlanma meydana gelmiştir. Şu klişe örneği birçok insan bilir: Bir insanın yolda yürürken başına kiremit düşüp ölme ihtimali uçakla seyahat ederken ölme ihtimalinden çok daha yüksektir. Nitekim istatistikler de bunu desteklemektedir. Uçuşla ölme riski dört buçuk milyonda bir, yürürken iki buçuk milyonda bir, trenle seksen binde bir ve otoyolda on dört binde bir ölüm riski bulunur. Görüldüğü üzere en düşük ölüm oranı uçakla seyahattedir.

Uçuşla ilgili yanlış inanışlardan biri de her uçak kazasının mutlaka ölümle sonuçlanmasıdır. Uçak kazalarının %25’inde hiçbir can kaybı yaşanmamıştır. Kazaların %60’ındaysa yolcuların büyük bir kısmı hayatta kalmıştır.

Uçak korkusu nasıl yenilir

- Uçakların donanımları son derece geliştirilmiştir

Son yıllarda üretilen uçaklar, pilotun problemli durumları görmemesini neredeyse imkânsız hale getirmiştir. Bu uçaklar her türlü acil durumda riski en aza indirecek şekilde dizayn edilmiş ve donatılmıştır.

-Pilotlar son derece tecrübeli

Sivil Havacılık Otoriteleri pilot eğitiminde, her havacılık şirketinin uymakla mükellef olduğu bir eğitim programı oluşturmuştur. Ayrıca uçuş süresince yapılacak işlemlerin hepsini standart kurallara bağlamıştır. Bütün pilotlar ve kabin memurları bu standartlara uygun hareket etmek zorundadır. Pilot eğitiminin mükemmel ve uçuş ekibinin deneyimli olması uçaklardaki teknolojik gelişime de eklenince kaza riskini çok daha aşağılara indirmektedir.

Uçuş fobisinin tedavisi

Uçuş fobisinde korkuya sebep olan olumsuz şartlanmalar, yanlış inanışlar ve olumsuz düşünceler tespit edilip giderildiği taktirde çoğunlukla düzelme gözlenmektedir. Bu konuda birçok terapi yönteminden istifade edilebilir. Bunlardan biri Bilişsel Davranışçı Terapilerdir. Ayrıca EMDR terapisi gibi travma odaklı terapiler de uçuş fobisinde son derece etkilidir. EMDR terapisinde uçuş fobisine neden olan bilinçaltı yaşantılar tespit edilerek hem bu travmalara hem de uçuşa yönelik aşırı hassasiyet ortadan kaldırılmaya çalışılır. EMDR terapisi hem çok etkin olması hem de kısa sürede sonuca ulaştırması bakımından son yıllarda yıldızı parlayan bir yöntem olarak öne çıkmaktadır.

Posta.com.tr

Haberin Devamı