Seks bağımlılığının görünmeyen yüzü: Milyonlarca kişi bunun pençesinde! 1 ay detayına dikkat

Öznur Doğan / Posta.com.tr - Bağımlılıklar, hayat kalitesini düşürdüğü gibi kişiyi mental ve fiziksel olarak da problemli süreçlerin ana noktasına itebilir. Dünya üzerindeki en yaygın bağımlılıkları alkol ve sigara oluştursa da, cinsel ilişki bağımlılığıyla mücadele eden insan sayısı da hafife alınmayacak kadar çok. Psikolog Tuğba Uysal ile Michael Douglas, Amy Winehouse, Madonna, Robbie Williams gibi dünyaca ünlü isimleri de pençesine alan cinsel ilişki bağımlılığı hakkında konuştuk.

Tarih boyunca birçok toplumda 'tabu' olarak kabul gören cinsel ilişki, insanlığın devamını sağlamak adına oldukça önemli bir noktada yer alıyor. Ancak her bağımlılık gibi cinsel ilişki bağımlılığı da, zehirleyici bir süreci beraberinde getirebiliyor.

Psikolog Tuğba Uysal, dünya üzerinde milyonlarca kişinin muzdarip olduğu seks bağımlılığı hakkında dikkat çeken yorumlarda bulundu. Uysal, seks bağımlığını ''Kişinin yoğun cinsel dürtülerine karşı koymakta zorlanması ve davranışlarını kontrol edememesi ile karakterizedir. Bunun sonucunda kişinin sosyal yaşamı, iş yaşamı, ilişkileri ve ruh sağlığı ciddi şekilde zarar görebilir'' sözleriyle açıkladı.

Seks bağımlılığının patolojik olup olmadığı konusunda çeşitli tartışmalar olduğunun altını çizen Uysal, bu durumun Mental Bozukluların Tanısal ve İstatiksel El Kitabı'nda yer almadığını belirtti.

KİŞİYİ BAĞIMLILIĞA İTEN UNSURLAR GÜN GEÇTİKÇE ARTIYOR

Günümüzde seks bağımlılığını artırabilecek unsurların çoğaldığına dikkat çeken Tuğba Uysal, cinsel materyallere erişimin eskiye nazaran daha kolay bir noktaya geldiğini vurguladı. Uysal, porno kültürünün artmasıyla birlikte uyku düzensizliklerinin yarattığı problemlerin ortaya çıktığını ve pornografiye aşırı maruz kalmanın ilişkisel ve sosyal sorunlar doğurduğunu söyledi.

Uysal, seks bağımlılığı semptomları arasında takıntı haline gelen mastürbasyon, pornografi ile aşırı temas, sık partner değiştirme, cinsellik ile ilgili obsesif düşünceler, yalnızlık, depresyon, öfke, cinsel davranışlarla ilgili utanç, istenmeyen duyguları bastırma isteği gibi durumların yer aldığını belirtti.

ABD'li Doktor Patrick Carnes'in cinsel bağımlılık kriterlerini de sıralayan Uysal, cinsel davranışı gerçekleştirme dürtüsüne karşı tekrarlanan başarısızlık ve cinselliği gerçekleştirirken hissedilen rahatlamanın bu tür vakalarda belirgin olduğunu anlattı.

Patrick Carnes'e göre; bireyin cinsellikle meşgul olma süresinin uzunluğu ve sorumlulukları yerine getirmesi gerektiği zamanlarda cinsel davranışa yönelmesi de seks bağımlılığının diğer önemli işaretleri arasında yer alıyor.

BU BELİRTİLER EN AZ 1 AY SÜRÜYORSA DİKKAT

Tuğba Uysal, kişinin cinsel davranış gerçekleştiremediğinde sinirlilik, huzursuzluk ya da kaygı hissetmesi ve bu semptomların en az 1 ay sürmesinin de Carnes'ın seks bağımlığı tanımına uyduğunun altını çizdi.

Uysal, Amerikan Psikiyatrist Martin Paul Kafka'nın depresyon ve anksiyete gibi durumlarda cinsel isteğin arttığı yönündeki görüşünü de sözlerine ekleyerek şu ifadeleri kullandı:

Seks bağımlılığı, biyolojik ve nörobiyolojik nedenlerinin yanı sıra çocukluk çağlarında yaşanan duygusal, cinsel ve fiziksel istismar gibi travmatik deneyimler tarafından da tetiklenebilir. Çocukluktan süregelen travmalar; cinsel isteksizlik, vajinismus gibi cinsel işlev bozukluklarına neden olabilir. Bunun yanında cinsel dürtülere karşı koyamama, rastgele cinsel ilişkilere girme vb. ters yönde sonuçlar da doğurabilir. Ayrıca bu tür travmatik deneyimler, bireyde depresyon belirtilerine yol açabilir ve kişi, bu depresif ruh haliyle baş etmek için cinsel eylemlerde bulunabilir.

Seks bağımlılığında kesinlikle bir uzmana danışılması gerektiğini vurgulayan Uysal, ''Bu konuda destek almak isteyen kişiler psikoterapiye başvurabilir. Terapi ilerlerken farmakolojik desteğe ihtiyaç duyulursa, kişi uzman tarafından yönlendirilir ve terapiyle ilaç tedavisi birlikte sürdürülür. Kişide istenmeyen davranışın düzeltilmesi üzerinde ilerlenir ve eğer mevcut bir travmatik deneyim var ise üzerine çalışılır. Daha sonra patolojik davranış yerine, yeni sağlıklı davranışın öğrenilmesi, travmatik etkilerin terapi ile dönüştürülmesi beklenir'' ifadelerini kullandı.