Adriana 20 yaşında evlendi, anne olmak istiyordu ancak kocası çocuk sahibi olmak istemiyordu. Sonuç olarak evlilikleri yürümedi ve ayrıldılar, Adriana kendisini Romanya Üniversitesi’ndeki eğitmenlik işine adadı.

9 yıl boyunca kısırlık tedavisi gören Adriana hamile kalmak için çok uğraştı, ancak her denemesi başarısız oldu. Daha sonra tüp bebek yöntemini denemeye karar veren Adriana, bu kararı aldığında yaşı 66 olmuştu bile. Bunun büyük bir risk olduğunun farkındaydı, ama o bu riski almayı ve annelik duygusunu tatmayı çok istiyordu. Çevresindeki insanların çoğu verdiği bu kararı yadırgadı, öyle ki çoğu insan “kendini ölümsüz zannediyorsun galiba?” diyerek ona sırt çevirdi.

Denemelerin sonucunda Adriana üçüz bebeklere hamile kaldı, ancak ikisi anne karnında öldü ve Eliza da prematüre olarak dünyaya geldi. Adriana günlerce, haftalarca yenidoğan yoğun bakım ünitesinde kaldı. Sonunda Eliza hayata tutunmayı başardı.

Dindar olan Adriana çocuğunu vaftiz ettirmek istediğinde de tepkilerle karşılaştı. Hatta vaftiz töreninde rahibelerden birinin Eliza için “Karanlığın Tohumu” dediğini işitti. Ancak verdiği karardan geri dönmedi ve çocuğunu vaftiz ettirdi.

Adriana hemen kızın geleceğini güvence altına aldı.ve kızının doğumunu yapan doktorla bir anlaşma yaptı. Adriana'nın ölümü durumunda, doktorun, yaşına kadar kızın ve resmi temsilcisinin vaftiz babası olacağı konusunda anlaştılar.

Büyükannesi zannediyorlar

Adriana çoğu zaman Eliza’nın büyükannesi zannediliyor. Böylesine geç bir yaşta anne olmanın bencillik olup olmadığını kendine çok soruyor Adriana, ancak tüm hayatını kızına adadığı için bunun böyle olmadığını düşünüyor. Emekli olmasının ardından tüm zamanını kızına ayıran Adriana, bütün vaktini onun iyi bir şekilde yetişmesi için harcıyor.

Adriana, Romen dili ve edebiyatı öğretmeni ve aynı zamanda çocuklar için 25'ten fazla kitap yazarı. Kızı bilimleri çok seviyor ve zaten çok sayıda okul yarışması kazanan normal bir genç. Gelecekte, Eliza üniversiteye gitmeyi umuyor. Annesiyle arası ise oldukça iyi…