İşte kilo aldıran sebepler!
Fazla kilolar, sadece estetik problemlere yol açmakla kalmayıp diyabet, kalp hastalıkları ve bazı kanser türlerine de neden olabiliyor. Son yıllarda toplum sağlığını tehdit eden fazla kilo alımının sebeplerinin araştırılması ve gerekli önlemlerin alınması sağlıklı yaşam için büyük önem taşıyor
Memorial Ataşehir Hastanesi Endokrinoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Erol Bolu, kilo artışının nedenleri hakkında bilgi verdi.
TİROİD AZ ÇALIŞIRSA...
Fazla kilolar genellikle hareketsiz yaşam tarzı ve yüksek kalorili beslenme alışkanlığından kaynaklanıyor gibi görünse de bunlara ek olarak önemsenmeyen farklı sebepler de kilo alımına neden olmaktadır. Kilo alımının en önemli sebeplerinden biri hormonal rahatsızlıklardır. Bunların başında hipotiroidi; yani tiroid bezinin az çalışması gelmektedir. Menopoz, andropoz gibi hormon yetersizlikleri, insülin fazlalığı ve kortizol fazlalığı da kilo alımına sebep olabilmektedir. Kilo aldıkça bir başka hormon olan insülin giderek artmaktadır. İnsülin direnci adı verilen tablo ortaya çıkmakta ve bunu takiben daha fazla yemek yeme dürtüsü ile kilo alma kısır döngüsü oluşmaktadır.
ANNE-BABALAR SUÇLU!
Bu sebebe bağlı kilo fazlalıkları, vücut kitle indeksinin yaklaşık olarak 40’ın üzerindeki olgularda düşünülmelidir. Kilo alan vakalar incelendiğinde genetik yatkınlığın, toplumu tehdit eden bu kilo alma nedenleri arasında beklenenden daha az yer aldığı görülmektedir. Genetik kaynaklı kilo fazlalıklarında, aile bireylerinden belki birkaçında ve birkaç kuşaktır bu problem vardır. Bu problemin genetikmiş gibi yorumlanmasında en önemli etken ise; aile bireylerinin davranış olarak (yeme, egzersiz) birbirinden etkilenmiş olma olasılıklarıdır. Bu davranışların genetik bir miras gibi iletilmesinde anne ve babanın olumsuz sayılabilecek beslenme davranışları sorumludur.
SİNDİRİM SİSTEMİNDEKİ VİRÜS VE BAKTERİLERE DİKKAT!
Sindirim sisteminde, yaşam için gerekli olan ve devamlı bir değişkenlik gösteren bakteriler ve virüsler bulunmaktadır. Buna gastrointestinal flora; yani gastrointestinal çevre denilmektedir. Bu bakterilerin bir kısmı hastalık yapmakla birlikte önemli bir kısmı yaşamın devamı için gerekli, olumlu bakterilerdir. Bu bakteriler bireyden bireye değişkenlik göstermekte, bireylerin beslenme içinde yaptıkları değişiklikler ile de kısa zamanda değişiklik gösterebilmektedirler. Sindirim sistemindeki bu bakteri ve virüsler de kilo alma ve vermede etkilidir.
İLAÇ KULLANIMINDA HASSAS OLUN
Toplumda çeşitli hastalıkların tedavisi için kullanılmakta olan antidepresanlar, antibiyotiklerin uzun süre ya da gereksiz yere kullanımı kilo alımına neden olabilmektedir. Yine hava kirliliği, hormonların etkin çalışmasını engelleyen çevresel zararlı kimyasallardandır. Bu kimyasallar da hormonların çalışmasını engelleyerek, iştah merkezine ve üreme hormonlarına etki ederek kilo alımına neden olabilmektedir.
HIZLI YEMEYİN
Sosyal çevre nedeni ile bulunmak zorunda kalınan ortamlar, su içmeme, öğün düzeninin olmaması, televizyon seyrederken bir şey yemeden duramamak, hızlı yemek yeme gibi alışkanlıklar kilo alma sebepleri arasındadır. Hızlı yemek yeme alışkanlığının değiştirilmesi gerekmektedir. Ağızdaki tat reseptörleri ile ilişkili olarak salgılanan hormonlar hem sindirme fonksiyonunu hem de doyma merkezini etkileyerek yeme davranışımızı değiştirmektedir. Hızlı yemek yendiğinde hızla insülin salınmakta yemeği takip eden saatlerde kan şekerinde düşmelere ve tekrar tekrar yoğun gıda talebine yol açarak kilo almanı kolaylaştırmaktadır. Problem fast food yiyecekten çok hızlı yenmesindedir. Yemekler yavaş yavaş yenmeli ve çok çiğnenmelidir.
PSİKOLOJİK NEDENLER DE KİLO YAPAR
Gıdalar, beden tarafından sadece bir besin değil aynı zamanda bir zevk ve tatmin unsuru olarak da kabul görmektedir. Stres, depresyon gibi durumlar kişilerin kiminde gereğinden fazla yeme ile kilo almaya ya da bir şey yememe ile kilo vermeye neden olabilir. Psikolojik problemlerin yaşandığı dönemde gece daha az uyuyarak atıştırmaları artırma en önemli sebeplerdir.
UYKU DÜZENİ ÇOK ÖNEMLİ
Vücutta hücrelerin büyümesini teşvik eden hormonlar ışık ve karanlık ile ilişkili olarak salgılanmaktadır. Bunun için vaktinde uyuma ve kalkma prensibi yaşamsal önem taşır. Yatılan ortamda tam karanlık sağlanmasına özen gösterilmelidir. Yeme davranışı değiştiği gibi tüm hücrelerdeki enerji depolama ve kullanma denklemi de bozulmaktadır. Gece uyanık kalmak, atıştırmayı ve ek kaloriyi getirmekte bu durumda kilo alımını kolaylaştırmaktadır.
- Göz kuruluğu ve şaşılık riskini artırıyor! Ekran izleme süresine dikkat
- Havadaki partikül madde kirliliğine dikkat! Kliniklere başvuru sayısı her geçen artıyor
- Cinselliği bitiren 5 hareket! Bu hareketleri sakın yapmayın
- Uyku kalitesi beynin yaşlanması beynin yaşlanma hızını etkiliyor
- Obeziteyle mücadele için farkındalık eğitimi!