Nişasta bazlı şeker nedir, zararları nelerdir?
2001'de yüzde 10 olarak belirlenen nişasta bazlı şeker (NBŞ) kotası 2018'de yüzde 5'e düşürülmüştü. Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın nişasta bazlı şeker kotasının yüzde 2.5'a düşürüldüğünü açıklamasının ardından "Nişasta bazlı şeker nedir?" sorusu sorulmaya başlandı. Peki yediğimizden içtiğimize neredeyse her ürününün içerisinde bulunan bu şurup, sağlığımızı ne yönde etkiliyor? Kotanın düşürülmesi ne anlama geliyor? İşte tüm merak edilenler...
SENİM TANAY KARAKUŞ
senim.tanay@posta.com.tr
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün AK Parti Genel Merkezi'nde Genişletilmiş İl Seçim İşleri Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan yaptığı konuşmada son günlerde sıkça gündeme getirilen nişasta bazlı şeker (NBŞ) kotası hakkında da müjdeyi vererek "2001'de bu kota yüzde 10 olarak belirlenmişti. Biz bu kotayı yüzde 5'e düşürmüştük. Şimdi bir adım daha atıyor, nişasta bazlı şeker kotasını yüzde 2.5'a indiriyoruz. Böylece milletimiz arasında tartışma konusu olan nişasta bazlı şeker kotasını oldukça aşağı çekmiş oluyoruz" dedi.
Peki hem uzmanlar hem de halk tarafından sıkça tartışılan nişasta bazlı şeker nedir, nişasta bazlı şekerin zararları nelerdir? Bakın İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Mustafa Sait Gönen neler söyledi...
Fruktoz nedir? Hangi besinlerle vücudumuza alırız?
Fruktoz, organizmanın enerji ihtiyacını karşılamak için kullandığı bir monosakkarittir. Monosakkaritler su ile daha küçük birimlere parçalanamadıklarından basit şekerler, tek şekerler veya monozlar olarak da adlandırılır. Bu şekerler karbonhidratların en küçük yapı birimidir. Moleküllerindeki karbon sayısına göre gruplandırılırlar. Bunlardan en önemlileri glukoz, fruktoz ve galaktozdur.
Pekmezde, balda, meyve ve sebzelerin birçoğunda fruktoz doğal olarak bulunan bir şeker türüdür. Aşırı miktarlarda alınmaması halinde zararlı değildir hatta vücudun glikozu işlemesi süreçlerine katkıda bulunur. Ancak aşırı miktarlarda tüketilmesi vücudun işleyebileceği kapasitenin üzerine çıkar. Bu nedenle tüketilen miktar çok önemlidir ve kontrol altında tutulmalıdır.
HEM UCUZ HEM DE DAHA TATLI OLDUĞU İÇİN ÜRETİLİYOR
Fruktoz ile yüksek fruktozlu mısır şurubu (nişasta bazlı şeker) aynı şey mi? Tehlikeli olan hangisi?
Normal şeker dediğimiz sakkaroz içerisinde glukoz ve fruktoz birbirine bağlı olarak yüzde 50 - yüzde 50 oranında bulunuyor. Yüksek fruktozlu mısır şurubunda ise fruktoz oranı yüzde 93’e kadar çıkabiliyor. Nişasta bazlı şeker veya yüksek fruktozlu mısır şurubu; mısır, buğday ve patates gibi nişasta kaynaklarından türetilen, şekere alternatif fonksiyonel özelliklerinden ziyade ekonomik nedenlerle gıda ve diğer sektörler tarafından sıklıkla kullanılan bir şeker türü. Yüksek fruktozlu mısır şurubunun dünya genelinde yoğun olarak üretilmesinin başlıca sebepleri arasında ucuz olması, kristal şekere göre yaklaşık 2.5 kat daha tatlı olması, gıdalara katıldığı zaman daha çabuk erimesi ve daha kolay taşınması sayılabilir.
Yüksek fruktozlu mısır şurubu alkollü, gazlı, kolalı içeceklerde, tat verici olarak meyve suyu sanayisinde, tadı artırma ve fermante edilebilen özelliği ile de çikolata, şekerleme, tatlı, bisküvi ve unlu mamullerin üretiminde kullanılıyor. Ayrıca raf ömrünü uzatma ve nem dengesini koruma amacıyla da kullanılan yüksek fruktozlu mısır şurubu; süt ürünleri (özellikle yoğurt), ketçap, mayonez, tonik, buzlu çay ve hazır çorba gibi işlenmiş gıdalarda ve meyve-sebze ürünlerinin salamurasında yer alıyor. Balın kıvamının artırılmasında da kullanılıyor.
Yüksek fruktozlu mısır şurubu vücudumuzda ne tür etkilere yol açıyor?
Los Angeles Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma, fruktozun pankreas kanseri hücrelerinin çoğalmasını hızlandırdığını ortaya koyuyor. Nature dergisinde yayınlanan bir araştırma da fruktozun kalp kası hücrelerinin büyümesinde rolü olan KHK-C enzimini aktif hale getirdiğini gösteriyor. Araştırmacılar fruktoz içeren işlenmiş gıdaların kalp yetersizliğini artırabileceğini, buna karşılık doğal fruktoz içeren meyve tüketiminin meyveler posa, vitamin ve eser elementleri de içerdiği için zararlı olmadığını belirtiyor.
GDO'LU ÜRÜNLERDEN İMAL EDİLİYOR
Asıl problem, son dönemde teknolojide kaydedilen ilerlemenin gıda sektörüne de büyük ölçüde el atmasıdır. Piyasada diğer şekerlere oranla çok daha ucuza bulunabilen mısır şuruplarının çok büyük bir bölümü, henüz nasıl etkiler yaratacağı tam olarak kestirilemeyen GDO’lu yani genetiği değiştirilmiş ürünlerden elde ediliyor.
Yüksek fruktozlu mısır şurubunun (YFMŞ) yüzde 76’sı karbonhidrat, yüzde 24’ü ise sudan oluşuyor ve 100 gramı 281 kcal enerji sağlıyor. YFMŞ; fruktoz içeriği %55, %42 veya %90 olarak üretiliyor. YFMŞ-55 alkolsüz içeceklerde; YFMŞ-42 alkollü içkilerde, işlenmiş gıdalarda, mısır gevreğinde ve fırınlanmış gıdalarda; YFMŞ-90 ise genelde YFMŞ-42 ile karıştırılmak suretiyle YFMŞ-55 üretilmesinde kullanılıyor.
Vücudumuza aldığımız her şeker türünü metabolizmamız aynı mı algılıyor? Yani glikoz ve fruktozdan ibaret şeker ile nişasta bazlı şeker arasında hormonlarımız açısından (tokluk duygusu, insülin salınımı) bir fark yok mu?
Bilimsel çalışmalara göre glukoz, vücudun tüm hücrelerinde kullanılırken fruktoz sadece karaciğer için gerekli olup günde 15 gram tüketilmesi yeterli oluyor. Yapılan çalışmalar vücudun fruktozu glukozdan farklı şekilde metabolize ettiğini de ortaya çıkardı. Fruktoz metabolizması birincil olarak karaciğerde, insülinden bağımsız olarak gerçekleşiyor ve çabucak yağa dönüşüyor. Fruktozun fazlası ürik asit düzeyini yükseltiyor, obeziteye, karaciğer yağlanmasına, hipertansiyona, kan yağlarının yükselmesine, metabolik sendroma ve tip 2 diyabete yol açıyor. Hatta pankreas kanseri, siroz, karaciğer kanseri, safra kesesi iltihabı, pankreas iltihabı, koroner kalp hastalığı, diş çürümesi, depresyon, gut, böbrek yetersizliği, migren ve varis gibi hastalıklara zemin hazırlıyor. Ek olarak fruktoz beyindeki besinlerle ilişkili sinirleri güçlü bir şekilde uyararak bağımlılık yapıyor ve bu da daha çok fruktoz tüketimiyle sonuçlanan kısır bir döngü yaratıyor.
DAHA HIZLI YAĞA DÖNÜŞÜP HASTA EDİYOR
Bazı bilim çevreleri fruktozun bir gıdada kendi başına kullanılmasının insülin salınımı üzerinde etkili olduğunu ancak glikoz ile fruktoz birlikte kullanıldığında bu etkinin ortaya çıkmadığını ifade ediyor. Bu ne anlama geliyor?
Yüksek fruktozlu mısır şurubunda bulunan fruktoz glukozla karşılaştırıldığında glukoza göre daha hızlı yağa dönüşüyor. Ayrıca daha az insülin ve leptin salınmasına, dolayısıyla tokluk hissinin de baskılanmasına neden oluyor. Bununla birlikte serbest yağ asitlerinin yağa dönüşmesini artırıp obeziteye yol açıyor. Makul düzeyde fruktoz tüketiminin ise öğün öncesi tüketilmesi durumunda iştah baskılayıcı, kan şekeri düşürücü ve egzersiz öncesi alınırsa yorgunluğu geciktirme gibi olumlu etkileri var. Örneğin bir bardak doğranmış domateste sadece 2.5 gram civarında fruktoz bulunurken gazlı içeceklerde bu miktar yaklaşık 10 kat artıyor. Avrupa İlaç Güvenliği Otoritesi ve Codex Alimentarius-European Commission’a göre yüzde 5 ve üzerindeki mısır şurubu varlığında, sağlık üzerindeki olumsuz etkilerinden dolayı paket üzerinde mutlaka bilgilendirme olması öneriliyor.
- Her 10 kişiden 1'inde görülüyor! Tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabiliyor: Sigara içmeyenler de risk altında
- Hititler döneminde beri herkese şifa oluyor! Mağara deyip geçmeyin: Astım ve KOAH hastalarının uğrak noktası
- 10 yetişkinden birinde görülüyor! Sigara içmeyenler de risk altında
- Kalp krizi gittikçe yaygınlaşıyor! Her 15 saniyede bir insanda görülüyor
- Akciğer tomografisi ile kanserde erken teşhis mümkün