Pandeminin bitişi temizlik alışkanlıklarını da değiştirdi!
39 ülkede gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, geçtiğimiz yıl düzenli bir temizlik programı sürdürenlerin sayısında önemli bir azalma olduğu ortaya çıktı.
Teknoloji şirketi Dyson, temizlik alışkanlıklarını ve davranışlarını, ev tozuna dair anlayışımızı ve bunun sağlığımız üzerindeki potansiyel etkilerini araştıran yıllık Küresel Toz Araştırması’nın 2023 yılı sonuçlarını açıkladı.
13 Nisan’da gerçekleştirilen etkinlikte, Bütünsel Dönüşüm Uzmanı Ayşe Tolga, Çocuk Alerji Uzmanı Doç. Dr. Şule Çağlayan Sözmen ve Aydınlatma Tasarımcısı Ali Berkman katılımcılarla hava, zemin temizliği ve doğru aydınlatma kullanarak sağlıklı bir ev yaratmanın önemini ve konuya dair önerilerini paylaştı.
39 ülkeden 30.000'den fazla kişinin katılımıyla gerçekleştirilen Küresel Toz Araştırması, pandemi sonrası temizlik alışkanlıklarının dünya genelinde düşüşte olduğunu ortaya koyuyor. İnsanların yüzde 60'ı artık sadece gözle görülür toz veya kir gördüklerinde temizlik yaptıklarını itiraf ederken, bu oranın geçen yıla göre yüzde 20 artış gösterdiği görülüyor. Ayrıca, araştırmaya katılanların yüzde 41'i düzenli bir temizlik programına sahip olduğunu belirtirken, bu sayının geçen yıldan bu yana yüzde 15 oranında azaldığı görülüyor. Bu da planlı temizlik konusunda daha az disiplinli hale gelindiğini gösteriyor. Türkiye’de yaşayanların yüzde 61’i evi tozlu olduğunda veya yerde kir gördüğünde temizlik yaptığını söylerken bu oranın geçen seneye göre yüzde 23 arttığı gözlemleniyor.
PANDEMİNİN BİTİŞİ TEMİZLİK ALIŞKANLIKLARINI DEĞİŞTİRDİ
Şirketin Mikrobiyoloji Uzmanı Monika Stuczen, araştırmaya ilişkin açıklamasında “Covid-19 salgını, sağlıklı bir ev için düzenli temizlik yapmanın ihtiyacını ortaya koydu. Virüsler ve bakteriler de dahil olmak üzere birçok toz partikülü mikroskobik boyutta olduğundan ve çıplak gözle görülemediğinden, yalnızca görünür toz gördüklerinde temizlik yapanların sayısındaki bu önemli artış endişe kaynağıdır.” dedi.
13 Nisan’da gerçekleşen etkinlikte konuşan Bütünsel Dönüşüm Uzmanı Ayşe Tolga, “Nefes alıp vermek, insanı hayatta tutan ve oldukça basit görünmesine rağmen tüm yaşamı etkileyen bir eylemdir. Genelde fark etmeden ve bilinçsiz şekilde nefes alıp verdiğimiz için sakinleşmemizde, ruhsal durumumuzu düzeltmekte nefes alıp vermenin işe yarabileceğini gözden kaçırırız. Aldığımız nefes ne kadar önemliyse bu nefesi aldığımız ortamın koşulları da aslında bir o kadar önemlidir. Çünkü ne kadar fazla temiz hava solursak hayat kalitemiz de bir o kadar artar. Bu nedenle bulunduğumuz ortamlardaki havayı iyileştiren teknolojiler kullanmanın önemli olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Çocuk Alerji Uzmanı Doç. Dr. Şule Çağlayan Sözmen etkinlikteki konuşmasında “Zamanımızın çoğunu evimize geçirdiğimiz bu dönemde artan polenler ve tozlar alerji sorunu yaşayanlar için bir problem haline geliyor. İç mekân hava kirliliğiyle birlikte yerlerde ve kullandığımız eşyaların üzerinde biriken toz, toz akarı ve dışkısı, evcil hayvan tüyü ve polen gibi alerjenler alerjik semptomları tetikliyor. Tüm bu kirleticilerin miktarını en aza indirmek için öncelikle etkin temizlik gerekir. Evinizdeki toz maruziyetini azaltmak için zeminlerinize ek olarak yataklarınızı, koltuklarınızı, ulaşılması zor yerleri evcil hayvanınızın uyuduğu ve sıklıkla dolaştığı yerleri etkili filtre sistemine sahip bir süpürgeyle temizlemeyi atlamamak çok önemli. Ev içi hava kirliliğini azaltmada karbon eklenmiş etkili hava temizleyici fanların kullanılması toksinler ve ultra ince partikül madde temizliği açısından faydalı olacaktır” dedi.
Aydınlatmanın hayatımızdaki öneminden bahseden Aydınlatma Tasarımcısı Ali Berkman ışık yoksulluğu sorununa dikkat çekerek, “Dünya popülasyonunun 5’te 1’i hala elektrikli ve modern aydınlatmaya ulaşamadan hayatını devam ettiriyor ve gaz lambaları gibi primitif ışık kaynakları kullanımı nedeniyle her yıl 1.5 milyon kişi çeşitli solunum yolu hastalıkları yüzünden hayatını kaybediyor. Bu nedenle elimizdeki kaynakların farkında ve enerji verimliliği hakkında duyarlı olmamız gerekiyor. Bunun yaşadığımız ortama yansıması olarak, tıpkı diğer ev özelliklerinin ihtiyaçlarınıza göre kişiselleştirmesi ve geliştirilmesi gibi aydınlatma alanında da buna dikkat etmenizi öneririm. Bulunduğunuz ortamdaki ışık kaynakları, sabahları kademeli olarak uyanıp hazırlanmanızdan kişisel ev ofisinizi oluşturmanıza ve akşamları uykuya dalmanıza kadar gün boyunca düzeninize ışık parlaklığı miktarı ve rengiyle uyum sağlayabilmelidir. Aydınlatma, hem sağlık hem de konfor için elverişli, verimli bir ev ortamı yaratmada temel bir rol oynar” dedi.
Araştırması, evimizdeki tozun içinde ne olduğu ve dolayısıyla neyi temizlemeye çalıştığımız konusundaki farkındalığın düşük olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle, dünya genelinde evlerin yüzde 55'inde alerjiden etkilenen birileri bulunurken, çok azı tozun içinde olan yaygın alerji tetikleyicilerinin varlığından haberdar. Araştırmaya katılanların sadece yüzde 33'ü tozda polen bulunabileceğinin ve yüzde 32'si toz akarı dışkısının potansiyel varlığının farkında olduğunu söylüyor. Türkiye’de yaşayanların yüzde 48’i ise ev tozunun içinde en çok bakteri olduğunu düşünüyor.
PEKİ TOZLARDAN ETKİLİ ŞEKİLDE NASIL KURTULABİLİRİZ?
Sağlıklı bir yaşama alanı oluşturmak, dünya genelinde insanların evlerini tozdan arındırmak istemelerinin en önemli nedenidir. Türkiye’deki katılımcıların yüzde 45’i evde yaşayan herkesin sağlıklı kalması için temizlik yaptığını dile getirirken, evinin uygun şekilde sterilize edildiğinden emin olmak için temizlediğini söyleyenlerin oranıysa sadece yüzde 15.