Uzmanı uyardı: Uykusuzluk, yorgunluk ve sinir ile belirti gösteriyor! Tedavi edilmezse kalp krizi riskini artırıyor

Uyku apnesi, gece boyunca solunumun kesilmesiyle ortaya çıkan ciddi bir sağlık sorunudur ve tedavi edilmediğinde kalp krizi, felç ve hipertansiyon gibi yaşamı tehdit eden komplikasyonlara yol açabilir. Op. Dr. Enver Ferruh İnan, bu hastalığın erken teşhis ve tedavi ile önlenebileceğini, aksi takdirde çok ciddi sağlık risklerine yol açabileceğini Posta.com.tr okurlarına özel olarak açıklıyor.

UYKU SIRASINDA SOLUNUMUN KESİLMESİNE DİKKAT!
Emir Ceran / posta.com.tr Uyku sırasında belirli aralıklarla solunumun kesilmesiyle ortaya çıkan uyku apnesi, vücutta oksijen seviyesinin düşmesine ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Uzmanlar, bu hastalığın teşhisinde en güvenilir yöntemin polisomnografi (uyku testi) olduğunu vurguluyor.
Uyku apnesinin tespiti için en değerli test polisomnografidir. Bu test sırasında hasta, bir gece boyunca uyku kliniğinde gözlem altına alınır. Elektrotlar yardımıyla apne periyotlarının sıklığı ve süresi, kandaki oksijen seviyesi, kalp ritmi ve beyin dalgaları detaylı şekilde takip edilir.
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Enver Ferruh İnan, polisomnografi testinin uyku apnesi tanısında büyük öneme sahip olduğunu belirterek şu bilgileri verdi:
"Uyku apnesinin kesin teşhisi için polisomnografi testi gereklidir. Bu test sayesinde hastalığın şiddeti belirlenerek uygun tedavi planı oluşturulabilir."
Uzmanlar, şiddetli horlama, uykuda nefes kesilmesi, gün içinde aşırı yorgunluk ve baş ağrısı gibi belirtiler yaşayan bireylerin mutlaka bir uzmana başvurarak uyku testi yaptırması gerektiğini belirtiyor.

ŞİDDETLİ HORLAMA, GECE SIK SIK UYANMA...
Uyku apnesinin en sık görülen belirtileri arasında şiddetli horlama, uykuda solunumun durması, gece sık sık uyanma, sabahları yorgun uyanma, gündüz uyuklama isteği, halsizlik, baş ağrısı, ağız kuruluğu, sinirlilik ve konsantrasyon bozuklukları yer alıyor. Ayrıca, hasta yakınının uyku apnesi belirtisi görmesi de tanıya yardımcı olabilir. Op. Dr. Enver Ferruh İnan, hastaların bu belirtileri dikkate alarak uzman bir doktora başvurmalarının önemine vurgu yapıyor.

EN ÖNEMLİ BELİRTİLERİ: 20 VE 30 SANİYE SÜREN SOLUNUM DURMASI
Uyku apnesi hastalarında gece boyunca horlama, ardından 20-30 saniye süren solunum durması ve tekrar şiddetli horlama görülür. Bu süreç, solunumun durmasına bağlı olarak uyanmalara ya da uyku fazlarının yüzeysel hale gelmesine sebep olur.

Böylece, hasta derin uyku evresine geçemez ve sabahları dinlenmeden uyanır. Bu durum gün boyunca yorgunluk ve uyuklamaya neden olabilir. Op. Dr. Enver Ferruh İnan, uyku apnesi şikayetleri gösteren kişilerin bir uzmandan yardım alarak tedaviye başlamalarını öneriyor.

KİMLER RİSK ALTINDA?
Uyku apnesi, bazı gruplarda daha sık görülmektedir. Bu gruplar arasında:
- Aşırı kilolu bireyler: Vücut ağırlığının fazla olması, solunum yollarındaki tıkanıklıkları artırarak uyku apnesine yol açabilir.
- 40 yaş üstü erkekler: Yaş ilerledikçe uyku apnesi riski artar, özellikle erkeklerde bu durum daha belirgin hale gelir.
- Sigara ve alkol tüketenler: Sigara içmek, solunum yollarını tahriş ederken, alkol kullanımı da kas tonusunu düşürerek uyku apnesini tetikleyebilir.
- Burun tıkanıklığı veya geniz eti sorunu yaşayanlar: Hava yollarının tıkanması, uyku apnesinin oluşmasına zemin hazırlar.

EĞER GECE UYUMAKTA ZORLANIYORSANIZ
Uyku apnesinin en yaygın nedenleri arasında üst solunum yollarındaki tıkanıklıklar yer alır. Burun eğrilikleri, burun eti, geniz eti, bademcik büyümesi, yumuşak damak, küçük dil, dil problemleri ve çene yapısı bozuklukları gibi sorunlar uyku apnesine neden olabilir. Ayrıca, aşırı kilo, beslenme alışkanlıkları, sigara ve alkol kullanımı da uyku apnesi riskini artırabilir. Op. Dr. Enver Ferruh İnan, bu faktörlerin tespit edilip tedavi edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

DOĞAL YÖNTEMLER VE YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİNE DİKKAT!
Uyku apnesi tedavisinde ilk adım, yaşam tarzı değişiklikleridir. Zayıflamak, uyku apnesini tedavi etmenin en etkili yollarından biridir. Ayrıca sigara ve alkol kullanımının azaltılması, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının benimsenmesi de tedaviye yardımcı olur. Op. Dr. Enver Ferruh İnan, hastaların yaşam tarzlarını değiştirerek tedaviye başlamakta büyük fayda olduğunu belirtiyor.

DİĞER TEDAVİ SEÇENEKLERİ NELERDİR?
Uyku apnesi tedavisinde birkaç farklı seçenek bulunmaktadır. Bunlar arasında:
CPAP cihazı (Sürekli Pozitif Havayolu Basıncı): Bu cihaz, uyku sırasında hava yollarını açık tutarak solunumun kesilmesini engeller. Uyku apnesi tedavisinin en yaygın ve etkili yöntemlerinden biridir.

Ağız içi aparat: Bu cihaz, alt çenenin öne doğru hareket etmesini sağlayarak hava yolunu açık tutar. Hafif ve orta dereceli uyku apnesi vakalarında etkili olabilir.

Kilo kontrolü: Kilo kaybı, uyku apnesi belirtilerini azaltabilir ve hastaların yaşam kalitesini artırabilir.

Cerrahi müdahale: Burun eğriliği, geniz eti ve bademcik problemleri gibi anatomik engellerin giderilmesi için cerrahi işlemler yapılabilir. Bu tedavi yöntemi, özellikle şiddetli uyku apnesi olan kişiler için faydalıdır.

UYKU APNESİNE ERKEN MÜDAHALE ŞART
Tedavi edilmediği takdirde, uyku apnesi kalp damar hastalıklarına, kalp krizi riskinde artışa, hipertansiyon ve inme gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, üst solunum yollarındaki tıkanıklıkların bir Kulak Burun Boğaz Uzmanı tarafından değerlendirilmesi büyük önem taşır.

Burun, bademcik, damak ve dil ameliyatları tedavide etkili yöntemlerdir. Ayrıca, horlama cerrahileri, gelişen teknolojiyle daha başarılı sonuçlar vermektedir. Op. Dr. Enver Ferruh İnan, tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarının gelişebileceğini ve erken müdahalenin önemini vurgulamaktadır.