Savunmasız çocuklar corona virüsün etkilerinden nasıl korunmalı?

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), savunmasız çocukları covid-19’un etkilerinden korumak için 6 maddelik küresel eylem çağrısı yaptı. Çağrıya göre bu sağlık krizinin çocuk hakları krizi haline gelmesini önlemek için acilen küresel koordinasyon gerekiyor. İşte UNICEF'in açıkladığı 6 maddelik eylem çağrısı. Independent'ta yer alan haberde, sağlık sistemlerini desteklemeye yönelik uluslararası çabaların, virüsle savaşmada uzun yol katedeceği belirtilen metinde covid-19’un sağlık sistemleri üzerinde baskıya neden olduğu ifade edildi:Dünyanın en fakir bölgelerinde, zatürre, sıtma ve ishal gibi hastalıklara karşı korunmak da dahil olmak üzere temel hizmetlere ihtiyaç duyan çocuklar sağlık hizmetlerini alamama riski altında. Sağlık sistemleri baskı altında kaldıkça, bebekler ve çocuklar önlenebilir nedenlerle hayatlarını kaybedecek.Hükümetleri ve sağlık ortaklarını anne, yenidoğan ve çocuk sağlığı hizmetlerini sürdürmeye çağıran metinde “Kovid-19'a verdiğimiz yanıt, uzun vadede sağlık sistemlerini güçlendiren bir yanıt olmalı” dendi. Uygun el yıkama ve hijyen uygulamaları, bireylerin kendisini ve çevresini koruması açısından çok önemli. Ancak UNICEF’e göre birçok çocuğun temiz suya ve hijyene erişimi bulunmuyor. Uzak bölgelerde yaşayan çocukların artılmış, güvenli suya, evsiz çocukların veya gecekondularda yaşayanların da tesislere ulaşımı mümkün değil. Bu yüzden UNICEF, hükümetleri bu çocuklara öncelik vermeye çağırdı:Su, sanitasyon ve hijyenin tesislerini daha fazla çocuğa ulaştırabilmemiz için acilen fon ve destek talep ediyoruz. Dünyanın dört bir yanından okullar, corona virüsle mücadele kapsamında kapanırken, çocukların evde eğitimi için yeni yollar bulunuyor. Ancak bazı çocukların internete, kitaplara ve gerekli malzemelere erişimi bulunmuyor.Tüm çocukların eğitime eşit erişmesini sağlamak için daha fazlasını yapmak gerektiğini söyleyen UNICEF, hükümetleri, teknolojisiz veya düşük teknolojili çözümler de dahil olmak üzere evde öğrenme seçeneklerini artırmaya, uzak ve kırsal alanlarda internet bağlantısı sağlamaya çağırdı:UNICEF ve ortakları, dijital uçurumu kapatmak ve nerede olursa olsunlar, çocukların eğitime devam etmesi için birlikte çalışmaya devam edecek. Covid-19'un sosyo-ekonomik etkisinin dünyanın en savunmasız çocuklarını ağır etkileyeceğini belirten UNICEF’e göre milyonlarca ebeveyn geçim kaynaklarını ve gelirlerini korumak için mücadele ederken, hükümetler de sosyal önlemleri artırmalı.Söz konusu sosyal önlemler, nakit transferini, gıda ve beslenme desteğini içeriyor. Ayrıca hükümetlerin iş kaybını önlemesini çalışan ebeveynleri yeterince desteklemek için işverenlerle birlikte çalışmasını gerektiriyor.Covid-19 salgınının ve müdahalelerin sosyal ve ekonomik etkilerini hafifletmek için acilen eyleme geçilmezse, halihazırda yoksulluğun kenarında yaşayan on milyonlarca çocuk yoksul kalacak. UNICEF’e göre sosyal ve ekonomik kaos, kız çocuklarına yönelik çocuk gelinlik hamilelik ve cinsiyete dayalı şiddet riskini artıracak. Ayrıca evde veya çevrimiçi ortamda şiddete maruz kalan çocuklar tecrit nedeniyle yardımdan daha uzak.“Bu salgının, çocukları koruma krizine dönüşmesini önlemeliyiz” diyen kurum, hükümetlerin sosyal mesafeyi ve diğer önlemleri planlarken, ayrımcılık ve damgalanmayla karşı karşıya olanlar da dahil olmak üzere, korunmasız çocukların yüzleşeceği riskleri hesaba katması gerektiğini ifade etti. Pandemi olmasa bile mülteci, göçmen çocuklar ve çatışmadan etkilenen çocuklar, güvenlik ve refahlarına yönelik tehditlerle her gün karşı karşıya kalıyor. Bu çocukların birçoğu için temel sağlık hizmetlerine erişim son derece sınırlı. Sıkışık yaşam koşulları ise sosyal mesafeyi olanaksız kılıyor.Bu yüzden Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, sınır tanımayan ortak düşmana odaklamak için küresel ateşkes çağrısında bulundu. UNICEF’e göre savaşın yıktığı ülkelerdeki sağlık sistemleri zaten çöküşün eşiğinde. Kurum, ailelerinden ve evlerinden koparılan bu çocukların haklarını korumak ve onları virüsten korumak için küresel topluluğun bir araya gelmesi gerektiğini ifade ediyor.