Şenol Güneş EURO 2020'nin ardından basın toplantısı düzenledi

Milli Takım teknik direktörü Şenol Güneş, EURO 2020 sonrası ilk kez kameralar karşısına geçti. Birçok konuya değinen Şenol Güneş, özellikle Taylan Antalyalı'nın sakatlığı, Emre Belözoğlu görüşmesi, Halil-Enes tartışması, istifa ve kendi aldığı maaşla ilgili açıklamalarıyla dikkat çekti.

Şenol Güneş, Mehmet Demirkol'un sorduğu oyuncu tercihleriyle ilgili soruyu cevaplarken Taylan Antalyalı'ya neden fazla şans vermediğine açıklık getirdi. Güneş, "Taylan'ın temposu düşüktü. Şans verdik ancak eski halinden uzaktı. Sordum ona, 'Sakatlığın var mı?' dedim. 'Yok' dedi. Sonra gitti ameliyat oldu, neden oldu ki o zaman? Meğer kasık fıtığı varmış.

Bu durum onu ne kadar etkiledi bilmiyorum. Daha önce Hasan Ali Kaldırım da aynı sakatlığı yaşamıştı, geldi sordu. 'Git ameliyat ol' dedik. Efecan Karaca'da da fıtık vardı, koşarken kasığını tutuyordu ama Taylan'da hiç böyle bir olay olmadı. Sakatlığı hakkında bilgimiz yoktu" dedi.

Şenol Güneş' ayrıca aldığı maaşla ilgili de konuştu. Güneş'in TFF'den aldığı maaşın şimdiye kadar hep 3.2 milyon euro olduğu yazıldı ve konuşuldu. Güneş, konuyla ilgili ilk defa konuştu.
Basın toplantısında bu iddiaları cevaplayan tecrübeli hoca, "Benimle ilgili devamlı maaşım konuşuluyor. Aranızda dövizle maaş alan var mı? Sanmıyorum. Ben de almıyorum. Bunu artık aşın. Ben kimsenin maaşını bilmiyorum mesela, ama bana hep soruluyor nedense" dedi.

Emre Belözoğlu ile görüşmesinde neler oldu?
Emre Belözoğlu ile tatil yapmadım ama görüştüğüm doğru. Değişim olacağıyla ilgili konuştuk ancak henüz bir şey yok. Onunla ilgili görüşümü daha önce söyledim zaten. Sportif direktör olarak başlamasını doğru bulmadığımı da söyledim. Olup olmayacağı kesin değil, görüşüyoruz.

Halil Dervişoğlu-Enes Ünal tartışması
O kavga çok büyütüldü çünkü kavga bile değildi. Milli takımda biz neler duyduk, gördük. Yumruklar, tekmeler oldu ve o kavgalardan sonra başarı da geldi. Ama Enes ve Halil arasında yaşanan şey çok basitti. Açıklarken bile gülüyorum. Halil "Hep ben koşuyorum bana pas vermiyorlar" diye çıkışınca Enes de kendini abisi gibi görmüş olsa gerek, yaklaşıp "Sus sus" dedi. Birbirlerine doğru yürüdüler. Gittim, "Ne oluyor?" dedim. "Hiç hocam" deyip uzaklaştılar. Hepsi bu. Bunu kavga olarak vermek doğru mu?

İstifayı düşündü mü?
İstifayı düşündüm mü, evet düşündüm. Çevremle görüştüm ve tartıştık. Devam etmemin daha doğru olacağına kanaat getirdim. Önceki röportajımda da bunu açıkladım zaten.