Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, FETÖ davalarının yıl sonuna kadar biteceğini düşündüğünü söyledi.
Adalet Bakanı Gül’ün açıklamalarından satır başları:
Nereye giderlerse gitsinler konuyu hukuki değil siyasi boyutuyla yaklaşıp iyi niyet göstermemeleri sürecin en büyük zorluklarından birisi. Nerede olursa olsun bu mücadeleyi sürdüreceğiz.
"İNCE'Yİ HANGİ AMERİKALI ARADI?"
15 Temmuz’a kontrollü darbe diyen, 20 Temmuz’da yapılan tüm tedbirlere karşı da “asıl darbe budur” diyen bir anlayıştan başka bir şey beklemek mümkün değil. Burada esas sorun, sayın İnce’yi hangi Amerikalı aramıştır? Firarilerden birisi midir? Amerikalı bir kişi midir? Bu kişi ise ne söylemiştir, kim aramıştır? Bu konuda bir muğlaklık var? Hangi eyaletten, kim aramıştır söylemiyor.
"MİLLETLE PAYLAŞMAK ZORUNDA"
Burada gerçekten bir ciddiyetsizlik var. Amerikalılar aradı, kim aradı, ne söyledi? Bunu milletle paylaşmak zorunda. Ne eksiktir, onu paylaşmak zorunda. Ama asıl hazin olan, siz cumhurbaşkanlığına adaysınız siz devletin ilgili kurumlarından gelen bilgilere değil de bir gelen telefonla, acaba işlettiler mi, acaba kim aradı, ne söylendi buna itibar ediyorsun. Böyle bir tavrı Türk milleti böyle bir yaklaşıma teslim etmez.
"BÖYLE BİR ŞEY SÖYLENMEDİ"
Çünkü devletin kurumları var. Devletin yetkileri var. Diyelim ki telefon geldi. “Şunu söylüyor” diye bilgi alacağına, kalkıp şöyle yapıldı, hiçbir zaman Amerikalı yetkililer “sen şunu düzgün yap şeklinde bir müracaatını kabul etmiyorum” demedi. Böyle bir şey söylenmedi. Kalkıp siz Amerika’dan gelen bir telefona itibar ediyorsunuz.
Bir şey söylendi, onun altını doldurmak için bir şeyler söylenecek. Ama hiçbir şekilde bu iddiaların geçerliliği yoktur. Bu işleri yapan saygın hakimledir, savcılardır. Talebi yerine getiren mahkemelerdir. Bunların talebi İngilizceye çevrilip gönderilmektedir. Çok yetkin hukukçularımız var.