SiyasetAK Parti Sözcüsü Çelik net konuştu: Sonsuza kadar kalmayacaklar
Paylaş
AK Parti Sözcüsü Çelik net konuştu: Sonsuza kadar kalmayacaklar

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sığınmacı tartışmalarına ilişkin, ”Arkadan gelen katliam makinesi karşısında Türkiye sınırı kapatsaydı milyonlarca insanın ölümünden sorumlu olacaktı. Sonsuza kadar kalmayacaklar. Vatandaşımız emin olsunlar Türkiye’nin buraya sığınmış insanları bir gün kendi ülkelerine güvenli ve onurlu şekilde gönderecek politikası vardır. Türkiye’nin demografik güvenliği konusunda hassasiyeti yüksektir” dedi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık ettiği Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Toplantısı devam ederken gündeme dair açıklamalarda bulundu. Hemşirelerin Uluslararası Hemşireler Günü'nü kutlayan Çelik, "Pandemide sergiledikleri fedakarlık, titizlik her zaman saygıyla anılacak. Ulvi mesleği icra eden tüm hemşirelere sevgi saygılarımızı iletiyoruz" dedi.

Haberin Devamı

İsrail güçleri tarafından Filistin'de görevi başında öldürülen Al Jazeera televizyonu muhabiri Şirin Ebu Akile'ye de Allah'tan rahmet dileyen Çelik, "Kudüs’ün kızı olarak anılıyordu, çeyrek asırdır dünyaya Kudüs’teki gelişmeleri duyurmaya çalışıyordu" dedi.

Diyarbakır annelerinin nöbetinin yaklaşık bine güne ulaştığını belirten Çelik, Türkiye’nin terörle mücadelesinin kararlılıkla devam ettiğini söyledi. Çelik, operasyonların başarıyla devam ettiğini belirterek, "Milli Savunma Bakanlığı’mız terör örgütlerine karşı bu operasyonları sürdürüyor. Terör örgütlerin destekçileri Türkiye’ye yönelik kara propagandalarını sürdürüyorlar. Türkiye'nin terörle mücadelesi en meşru terörle mücadeledir. Asla taviz vermeden devam edecektir" diye konuştu.

Haberin Devamı
AK Parti Sözcüsü Çelik: Sonsuza kadar kalmayacaklarAK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sığınmacı tartışmalarına ilişkin, ”Arkadan gelen katliam makinesi karşısında Türkiye sınırı kapatsaydı milyonlarca insanın ölümünden sorumlu olacaktı. Sonsuza kadar kalmayacaklar. Vatandaşımız emin olsunlar Türkiye’nin buraya sığınmış insanları bir gün kendi ülkelerine güvenli ve onurlu şekilde gönderecek politikası vardır. Türkiye’nin demografik güvenliği konusunda hassasiyeti yüksektir” dedi.



"Türkiye’nin göç yönetiminde hem tecrübesi hem politikası vardır"

Sığınmacı tartışmalarına ilişkin konuşan Çelik, "Göçmenler, sığınmacılar üzerinden bir takım provokasyonlara şahit oluyoruz. Turizm sezonunun yaklaştığı, güçlü diplomatik ilişkiler yürütülen bir dönemde provokatif yaklaşımla gerçekleştiğini görüyoruz. Türkiye’nin içinde bir siyasi ayrışma, meydana getirmeye çalışanlar olduğunu görüyoruz.

Türkiye’nin göç yönetiminde hem tecrübesi hem politikası vardır. Sorunun kaynağında çözüm aranmaktadır. Etkili sınır güvenliği söz konusudur. Sınırlarımız tehlikede demek bir iftiradır. Bazı iller de sığınmacı kaydına kapatılmıştır. Uluslararası Koruma Kanunu'na Türkiye uygun bir şekilde devam etmektedir.

Belli bir dönem ülkemizde kalanların uyumlu bir şekilde hayatını sürdürebilmeleri için gerekli çalışmalar yapılmaktadır. Bu çerçevede geniş kapsamlı bir ele alış söz konusudur" açıklamasında bulundu.

Sığınmacılara yönelik çok çeşitli düzenlemeler olduğunu ifade eden Çelik, göçün ülke üzerinde daha fazla baskı yapmaması için sorunun kaynağında çözüleceği çalışmalar yapıldığını söyledi. Sığınmacıların geri dönüşleri için can güvenliklerinin olması gerektiğini ifade eden Çelik, "Bu geri dönülen bölgelerin bu insanlar için ölün tehdidi teşkil etmemesi lazım.

Haberin Devamı

Türkiye büyük bir devlettir, katillere bunları teslim etmek gibi bir yaklaşım içinde olamayız. Vatandaşlarımızın bize ilettikleri bir takım başka sorunlar olduğunda bunlara en etkili şekilde müdahale edilmektedir" dedi.

"Burada sonsuza kadar kalmayacaklar, katillerden korunmuş bölgeler ortaya çıktığında zaten gidecekler"

Sosyal medyadaki görüntülere ilişkin de Çelik, "Sosyal medyada görüyoruz. Olumsuz bir şey olduğunda vatandaşlarımız müdahale etmesinler. Buna müdahale edecek olanlar emniyet görevlileri ve güvenlik güçlerimizdir.

Vatandaşlarımızın kendi başına müdahalesinin büyük riskler oluşturacağını, vatandaşlarımıza da sıkıntı vereceğini belirtmek isterim. Kuşkusuz sığınmacı olarak bulunanlar burada sonsuza kadar kalmayacaklar. Katillerden korunmuş bölgeler ortaya çıktığında zaten gidecekler. Gönüllü ve onurlu şekilde bu geri dönüşler sağlanacak" dedi.

"Ukrayna için yaptıklarını Suriye’deki çocuklar için yıllardır yapmamaları büyük bir çelişki olarak ortada durmaktadır"

Sınırdan göçmen geçişlerini gösteren videoların gerçeği yansıtmadığını söyleyen Çelik, "Ülkemizle ilgili olmayan, başka bir ülkenin sınırından geçişleri gösteren videoları yaymamak gerekir. Avrupa'nın ırkçılarının en çok kullandığı yöntemlerdir. Bu yöntemleri kullananlara karşı gerekli duyarlılığın gösterilmesi gerekir.

Haberin Devamı

Türkiye bu meselenin ortaya çıkmasında gönüllü olmadı. Suriye rejimi normalleşsin diye en çok Türkiye uğraşıyordu. Ne zaman ki katliamlar başladı, o zaman Türkiye bunlara tepki göstermeye başladı. Savaş uçaklarını kullandılar, Batı bunlara müdahale etmedi. Kimyasal silah kullanıldı, buna da müdahale edilmedi.

Cumhurbaşkanımızın güvenli bölge önerisine de yaklaşmadılar. Bugün Ukrayna'da insanlar için yaptıkları doğrudur, yapılması gerekir. Ukrayna için yaptıklarını Suriye’deki çocuklar için yıllardır yapmamaları büyük bir çelişki olarak ortada durmaktadır" dedi.

"Haklı olarak kaygılarını dile getiren vatandaşlarımız bu konunun önemsendiğini bilsinler"

"Güvenli bölge kurulmadığı zaman arkadan gelen katliam makinesi karşısında Türkiye sınırı kapatsaydı milyonlarca insanın ölümünden sorumlu olacaktı" diyen Çelik, "Dünyanın her tarafından göç politikası bir takım sorunların yönetimidir. Vatandaşımız emin olsunlar Türkiye'nin buraya sığınmış insanları bir gün kendi ülkelerine güvenli ve onurlu şekilde gönderecek politikası vardır.

Haberin Devamı

İnsanları katillere teslim edecek bir yaklaşım asla söz konusu olmayacaktır. Haklı olarak kaygılarını dile getiren vatandaşlarımız bu konunun önemsendiğini bilsinler. Türkiye'nin demografik güvenliği dikkate alan, değerlendiren politikası her zaman vardır" dedi.

Muhalefetin açıklamalarına tepki gösteren Çelik, "Cumhurbaşkanımızın Körfez Bölgesi açılımı, İsrail ile söz konusu olan açılımlar neticesinde muhalefetin eleştirilerini görüyoruz. Bunu söyleyenler hangi sebeplerle bu ilişkilerin soğuduğunu bilmedikleri için o zaman Türkiye niye etrafıyla soğuk diyorlardı. Bu soğukluk giderilip mesafeler kaldırınca da 'Türkiye bunu neden yapıyor' yaklaşımına giriyorlar. Reyhanlı saldırısında tutup Türkiye Cumhurbaşkanını suçluyor, onun arkasında Esad bağlantısını kabul etmiyor. Bugünkü açılımlarla ilgili de doğru bir yerde durmaları mümkün olmuyor" dedi.

Ermenistan ile olan normalleşmeyle ilgili de konuşan Çelik, “Görüşmeler yapıcı bir şekilde, normalleşmenin saplanmasına dönük hedef odaklı şekilde ilerliyor. Cumhurbaşkanımız ve Sayın Aliyev'in iradesi de bu yöndedir.

Cumartesi Rize-Artvin Havalimanı açılışı söz konusu olacak. Dünyanın sayılı havalimanlarından birisi vatandaşlarımızı davet ediyoruz. 21 Mayıs’ta Adana’da Gençlik Şöleni gerçekleşecek. En son 2014 yılında bir şölen yapmıştık. Bir ile dönük değil bütün Türkiye çapında yapılacaktır. Burada Gençlik Kolları'mızın organizasyonunda Cumhurbaşkanımız bu şölene katılacaklar" diye konuştu.

Afyonkarahisar Valisi olan Kübra Güran Yiğitbaşı'nın ilk başörtülü vali olması ile ilgili soru üzerine Çelik, "Kendisine ve görevlerine atananlara başarılar diliyoruz. Kimin başörtülü, kimin başörtüsüz olduğu kimseyi ilgilendirmez. Kadınlarımızın kamusal alanda her alanda daha çok yer alması memnuniyetle karşılanan bir karar. Kadınları özellikle kılık kıyafet sebebiyle yargılamamalı. Bunun önünü açmaktan siyasi hareket olarak gurur duyuyoruz" dedi.

"Vatandaşlarımızı ekonomik alanda korumak hükümetimizin gündemindedir

Asgari ücretle ilgili değerlendirmede bulunan Çelik, "Vatandaşlarımızı ekonomik alanda korumak hükümetimizin gündemindedir. Bir açıklama olduğunda hemen paket mi var diye düşünülmemelidir. Vatandaşlarımızın hayat koşulları, beklentileri, talepleri partimizin her zaman gündemindedir. Sığınmacılara dönük nefret söylemi belli bir yerden kaynaklanmıyor.

Esasında bunun arkasındaki siyasal motivasyona bakıldığında birincisi demokratik ortamı zehirleyen bir kışkırtıcılık söz konusu oluyor. Avrupa’da Türk düşmanlığı, yabancı düşmanlığı, göçmen düşmanlığı aynı kesimler tarafından yürütülüyor. Bunların kes kopyala yapıştır şeklinde Türk siyasetine tercüme edilmeye çalıştığını, aynı sonuçları doğuracak şekilde yürürlüğe konulduğunu görüyoruz.

Ben ülkemde sorun çıkaran, ülkemde çeşitli sorunların arkasında olan sığınmacı istemiyorum, ben ırkçı mıyım deniliyor. Bunda ırkçılık yok ama bundan sonra toplumda nefret ve infial oluşturan cümleler ardı ardına geldiği zaman tabii ki bu ırkçılık oluyor. Gerçekte olmayan bir şeyi söylüyor. İnsanları rahatsız eden bir sığınmacı görüntüsü geliyor, tabii ki bunun için gereken yapılacak.

Bir yerde herhangi bir asayiş olduğunda ister bizim vatandaşımız ister sığınmacı olsun buna kendi kendine müdahale edecek şekilde teşvik etmenin ülkemize bir faydası yoktur. Emniyet, jandarma hemen gereğini yapacaktır. Kaos şeklinde müdahale oluşturmak ülkenin geleceğine fayda sağlanamaz" dedi.

"Daha dava yayınlanır yayınlanmaz Cumhurbaşkanımızı, partiyi suçlamaya başladılar"
Yargıtay'ın CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun 3 davadan aldığı cezaları onamasına ilişkin de Çelik, "Bu dosyanın içini ne ben ne CHP siyasetçileri bilir.

Daha dava yayınlanır yayınlanmaz Cumhurbaşkanımızı, partiyi suçlamaya başladılar. Hukukçular görüşlerini söylesinler. Nerede yargı kararı çıksa Cumhurbaşkanımızı, AK Parti'yi, kabinemizi, Cumhur İttifakı’nı hedef gösterecek bir durum ortaya çıkıyor" diye konuştu.

Yeni pasaportun sayfalarında Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin bulunmasının Yunan basınında geniş yer bulmasına ilişkin de Çelik, "Yunanlıları bizim pasaportumuzda Ayasofya Camii fotoğrafı olması neden ilgilendiriyor.

Ayasofya Kebir Cami’nin pasaportumuza konulmasından Yunanlılara ne. Son derece güzel olmuş. Pasaportumuzda bulunmasına katkısı geçen herkesi tebrik ediyorum. Yunanlıları ilgilendiren hiçbir tarafı yoktur. Nitekim Ayasofya açılınca da aynısını yaptılar" dedi.