AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla; Elazığ, depremden etkilenmesi bakımından 11'inci il olarak afet bölgesi olarak değerlendirilecektir. Bundan sonrasında 11 il olarak zikredeceğiz" dedi.
Oğuzhan SARI-Muhammet BAYRAM/ANKARA, (DHA)
AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MKYK) toplantısı, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, genel merkez binasında gerçekleştirildi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, toplantı sonrası açıklamalarda bulundu. Çelik, açıklamalarına depremde hayatını kaybeden vatandaşlara rahmet dileyerek başladı. Yaşanan depremin, bölgede son yüz yılda yaşanan en büyük doğal afet olduğunu söyleyen Çelik, deprem sonrası 200 binden fazla vatandaşın deprem bölgelerinden başka yerlere tahliye edildiğini bildirdi. Afet bölgesi olan il sayısını 11 olarak açıklayan Çelik, "Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Elazığ, depremden etkilenmesi bakımından 11'inci il olarak afet bölgesi olarak değerlendirilecektir. Bundan sonrasında 11 il olarak zikredeceğiz" ifadelerini kullandı.
Pek çok propagandaya rağmen sahada kardeşliğin ve dayanışmanın hakim olduğunu bildiren Çelik, "Bu kadar büyük afet karşısında ki uluslararası yardım faaliyetinde bulunduğumuz afettir. Yaklaşık 100 ülkeden yardım talebimize cevap verilmiştir. 10 bin kişiye yakın uluslararası yardım ekibi buraya gelmiştir. Maddi ve ayni yardımları saymıyorum bile. Devletlerin gücünü kapasitesini aşan bir afet olduğu konusunda herkes mutabık. Burada tabii ki ulaşılamayan yerler, sıkıntılar, aksaklıklar elbette olmuştur. Ama sahaya hakim olan asli şey kardeşlik, dayanışma, koordinasyondur. İçerideki kahramanlarımızın gayretlerini, adanmışlıklarını, milletimizin yaralarını sarmak için nasıl çırpındıklarını görerek içimizden şükran duygusuyla onları andık. Buradan onlara bir kere daha teşekkürlerimizi iletmek isteriz" diye konuştu.
‘DESTEKLER ARTARAK DEVAM EDECEK’
Deprem yardımları konusunda 10 bin liralık yardımların hesaplara yatırılmaya başlandığını söyleyen Çelik, "Hesabı olanların direkt hesabına, hesabı olmayanların ise bizzat devlet nüfus cüzdanı üzerinden hesap açarak bu yardımlar aktarılmaya başlandı ve artarak devam edecek. Hiçbir vatandaşımız sahipsiz bırakılmayacak" açıklamasında bulundu.
Sosyal medyada yer alan dezenformasyonla ilgili hukuki sürecin işletileceğine de dikkat çeken Çelik, "Depremin yıkıcı etkilerinin üzerine birtakım yıkıcı etkiler de yalan haberlerle eklenmeye çalışıldı. 'Hatay'da baraj yıkıldı' haberi en büyük yalanlardan, en yıkıcı tavırlardan birisiydi. Afgan biri varmış, ölen bir vatandaşın kolunu keserek bileziğini almaya çalışıyormuş gibisinden; iç çatışma çıkarmaya çalışan vahşi yaklaşımlar da görüldü. Bu konularla ilgili hukuki süreçlere de devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Vatandaşlardan depremde yaralanmış ve sahipsiz kalmış çocukların durumuyla ilgili sorular geldiğini de söyleyen Çelik, bu çocukların devletin koruması altında olduğunu ve hiçbirinin sahipsiz olmadığını söyledi.
'YAĞMA VE HIRSIZLIK OLAYARI MÜNFERİT'
Hırsızlık ve yağma gibi olayların münferit olduğunu ifade eden Çelik, "Sanki sahadaki bütün gerçeklik bu gibisinden bir algı üretilmeye çalışılıyor, bu doğru değil. Sahada görülen şey, herkesin biraz daha yaraları hızlı sarmak için gösterdiği gayret. Yağma söz konusu olduğunda da vatandaşlarımızdan istirhamımız şudur; hiç kimse kendisi müdahale etmesin. Muhakkak güvenlik güçlerimize haber versinler. Türkiye'de bir hukuksuzluk varmış gibi bir tablonun oluşması söz konusu değildir" dedi.
Çelik, depremin ardından Hatay'a daha çok Suriyeli geldiğine dair iddialara ise "Yine büyük yalanlardan bir tanesi eski bir siyasetçi tarafından ortaya atıldı. 'Sınır kapıları açılmış, Hatay'a daha çok Suriyeli geliyormuş. Bu kadar vahşi, sorumsuz ve gayriahlaki bir açıklama yapılabilir mi? Böyle bir şey söz konusu değil" diye konuştu.
Çelik, vatandaşların çeşitli bölgelerde kiralara, yiyeceklere, birtakım ihtiyaç malzemelerine fahiş zamlar yapıldığını ifade ettiğini ve bunların hiçbirine müsaade edilmeyeceğini söyledi.
'CUMHURBAŞKANIMIZ AFET BÖLGELERİNE GİDECEK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ilerleyen günlerde yeniden deprem bölgesini ziyaret edeceğini bildiren Çelik, "Bütün teşkilat üyelerimiz sahalarda oldular. Bugün bu toplantıyı yaptıktan sonra arkadaşlarımız afet bölgelerine dönecek. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ilerleyen günlerde afet bölgelerine ikinci bir ziyareti olacak. Milletimizin hiçbir ferdi yalnız kalmayacak" ifadesini kullandı.
'YARDIMLARIN DENETLENMESİ SÖZ KONUSU OLACAKTIR'
Çelik, vatandaşların sivil toplum kuruluşları aracılığıyla yardım yapmalarına ilişkin soruya, "Vatandaşımız sivil toplum örgütüne yardım yapmak arzusundalarsa buna söyleyecek bir şey yoktur. Ama burada en kilit kavram koordinasyondur. Yardımların denetlenmesi söz konusu olacaktır. Bazen belli bölgeye geçmişte yardımlarda, krizlerden gördük, çok sayıda yardım giderken başka bölge ihmal edilebiliyor. Bu sadece oturup belli alanda yapılacak değerlendirme değil, belli alanda AFAD gibi kurumlar vasıtasıyla bu koordinasyon sağlanır. Sivil toplum örgütlerinin bu çabaları takdire şayandır. Ama bunların da devlet birimlerinin koordinasyonu içinde hareket etmesi son derece kıymetlidir. Bir propaganda ile herkes karşı karşıya. Hiçbir yerde sanki devlet yok ya da devlet kurumlarının olduğu yerde başarısızlık var, onun yerine sivil toplum örgütü devletten daha büyükmüş gibisinden bir ikame faaliyet yürütüldüğüne dair çok sayıda söylem üretiliyor. Doğru olan yaklaşım afetle mücadelede uzman kurumlar var, başta AFAD olmak üzere. Tüm sivil toplum kurumlarının bu koordinasyona katkı sağlaması kıymetlidir" cevabını verdi
Çelik, 'Cumhur İttifakı olarak sahadayız' sözlerine gelen eleştirilere de cevap olarak şöyle konuştu:
"Birincisi, her bir siyasi partinin deprem olduğu andan itibaren sahada olduğuna dair bir beyanı oldu. Ben de MHP'li milletvekili arkadaşlarımızla beraber belli ziyaretlerde karşılaştığımızda Cumhur İttifakı olarak sahada olacağını ifade ettim. İttifak adına yapılan ilk açıklama bizden önce Millet İttifakı'ndan geldi. Bizim sözlerimizi eleştirenler kendileri bizden önce ittifak adına açıklama yaptı. İkincisi, 'bu ayrımcılık değil mi' deniliyor. Bu neden ayrımcılık olsun. Bütün siyasi partiler, ittifaklar 'Biz sahadayız, parti olarak şuralarda bulunuyoruz' diye açıklama yapıyor. Burada Sayın Akşener'e bir uyarıda bulunmak isterim. Kendisi benim söylediğim cümlenin içerisinde olmayan bir şeyi ekleyerek bana gönderme yapıyor. Ben 'Millet İttifakı nerede' demişim. Benim böyle bir eleştirim yok."
‘ŞU ANDA TEK ODAĞIMIZ AFETLE MÜCADELEDİR’
Seçim tarihiyle ilgili tartışmalara ilişkin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve eski Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın ifadelerine yönelik soruya Çelik, "Dün yaptığım açıklamada da söyledim, canlarımızı kurtarmaya çalışıyoruz, enkazları kaldırmaya çalışıyoruz, yaraları sarmaya çalışıyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu afet bölgesine her gittiğinde afetle uğraşmaktan çok Sayın Cumhurbaşkanımıza yıkıcı söylemler gündeme getiriyor, seçimler için konuşuyor. Sayın Arınç da seçimle ilgili birtakım görüşler paylaşmış. Muhalefettekiler, bunun bizim adımıza ortamı yoklamaya dair bir davranış olduğunu söylüyorlar. Sayın Arınç'ın açıklamaları kişisel açıklamalarıdır, partimizi bağlamamaktadır, AK Parti ile bir ilgisi yoktur. Sayın Kılıçdaroğlu ise neredeyse bütün bu acıları siyasi motivasyon için altık yapmaktadır. Şu anda tek odağımız afetle mücadeledir" cevabını verdi.
Yunanistan ve Ermenistan'dan gelen yardımların uluslararası ilişkilere ne tür etkisi olabileceği sorusuna ise Çelik, "Bu büyük afet içimizdeki duyarsızlara rağmen dünya tarafından büyük bir duyarlılıkla karşılandı. Dünyanın her tarafından milletimizle dayanışma konusunda ne kadar büyük bir içtenlik olduğunu hep beraber görmüş olduk. Bütün bu çerçeveyi değerlendirdiğimizde görmemiz gereken şey; bu milletlerin gösterdikleri desteğe şükranlarımızı sunuyoruz. Umarız ki dayanışma ile birlikte hareket etme duygusu afetlere kalmaz" dedi.
Afet bölgelerindeki her işlemin hukuka uygun olarak yapıldığını ifade eden Çelik, "Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığımız net açıklamalar yaptı. Enkaza dönüşmüş binalarda bütün deliller toplanmaktadır. Gereken örnekler savcıların denetiminde olan uzman ekipler tarafından alınmaktadır. Bütün defin işlemleri hem savcıların gözetiminde hem dini usule uygun olarak yapılmaktadır" dedi.
'ALLAHU EKBER DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Çelik, bazı arama-kurtarma ekiplerinin çalışmaları sırasında tekbir getirmesiyle ilgili yaşanan tartışmalara yönelik ise "Çeşitli arama kurtarma ekiplerinin tekbir getirmesiyle ilgili eleştiriler yapılıyor. Enkazdan her can kurtulduğunda yüce Allah'ın ismini zikretmeye devam edeceğiz. Allahu ekber demeye devam edeceğiz. Bu konudaki kara propagandaları kınadığımı da ifade etmek isterim" açıklamasında bulundu.