MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, FETÖ/PDY davasından ceza alan ve dosyası halen Yargıtay’da bekleyen Mümtaz’er Türköne’nin yeniden yargılanmasını neden istediğine açıklık getirdi.
Bahçeli, “Bizimle yolu çok önce ayrıldı ama ülkücü şehidimizin kardeşi. Biz suçsuz demedik, beraatini istemedik. Dikkatlice yeniden yargılansın dedik” dedi.
Bahçeli, Yassıada Demokrasi Adası’nın açılışı ve yassıada teklifinin yasalaşmasıyla MHP’nin üzerinden büyük bir yük kalktığını belirterek, bu nedenle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özellikle teşekkür ettiğini kaydetti.
‘Neden anmıyorlar?’
MHP lideri Bahçeli, milletvekilleriyle önceki gün basına kapalı olarak gerçekleştirdiği toplantıda gündeme ilişkin kritik değerlendirmelerde bulundu. Edinilen bilgilere göre, Bahçeli, Türköne çıkışının ardından bazı kesimlerden yükselen tepkilere yanıt vererek, şunları kaydetti:
“Kılıçdaroğlu Adana’da meydanda Altan kardeşler, Ilıcak ve diğer isimleri tek tek söyleyerek ‘burada’ dedirtirken, Türköne’nin ismi bile anılmıyor. Neden anmıyorlar, sahip çıkanı yok ama Demirtaş’ın ismi dillerden düşmüyor. Türköne ile bizim yollarımız ayrılmış, bize yönelik ağır eleştirilerde bulunmuştur. Abant toplantılarına katılan bir isimdir. Ancak bizim şehidimizin kardeşidir. Biz, ‘suçsuzdur, FETÖ ile teması olmamıştır’ demedik, beraatini istemedik ki. Suçu neyse bir an önce adilane şekilde yargılanıp dosyası dikkatlice karara bağlansın istiyoruz.”
‘Yediveren gülü gibi’
MHP lideri Bahçeli, ülkücü hareketin içinden önemli isimlerin çıkıp başka fikir oluşumlarının içinde yer aldığını belirtirken, AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, eski AK Parti Milletvekili Vedat Bilgin gibi birçok ismi sıraladı. MHP’deki yetişmiş insan kaynağına dikkati çeken Bahçeli, “MHP yediveren gülü gibidir” değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli, Yassıada’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’la gerçekleştirdikleri ‘Demokrasi Adası’ açılışı ile 27 Mayıs yargılama kararlarının yok hükmünde sayılması yasasının MHP’yi rahatlattığını kaydetti. Muzaffer Özdağ’ın genel başkan olduğu dönemde, 27 Mayıs darbesi sonrasındaki idamlar ve sarı zarf olayı olmak üzere iki konunun hep sorgulandığını ve MHP’nin önüne getirildiğini dile getiren Bahçeli, darbe sürecinin içinde yer alan milliyetçi isim Acar Okan’ın da ismini andı. Bahçeli, “Oysa Başbuğ Türkeş idamlara karşı çıkmıştı. Sayın Cumhurbaşkanı, Yassıada açılışında Türkeş’in mektubunu okudu. 60 yıldır gündeme getiriliyordu, Demokrasi Adası’nın açılışıyla artık bu konu netlik kazandı. MHP bu yükten kurtuldu, bu nedenle Cumhurbaşkanımıza özellikle teşekkür ettim” dedi.
Türkeş anısıyla vekilleri uyardı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, milletvekillerini kendilerine uzatılan her mikrofona konuşmamaları konusunda Türkeş’le yaşadığı bir anıyı anlatarak uyardı. Türkeş’le İstanbul’dan Ankara dönerken, Bolu’da bir teşkilat binasına davet üzerine uğradıklarını, o binada büyük bir gazetenin bürosunun alt katta bulunduğunu anlatan Bahçeli, şöyle devam etti:
“Dediler ki, ‘gazeteciler soru sormak istiyor’. Rahmetli Türkeş de, ‘gelsinler’ dedi. Gazeteciler bir soru sordu ‘yorum yok’, ikinci soruyu sordu ‘yorum yok’, üçüncü derken, gazeteciler gitti. Sonrasında MHP’ye basının ilgisinin az olduğu bir dönemde neden böyle davrandığının anlaşılamadığı sorduk. Dedi ki, ‘Saat kaç gecenin onbiri. Gazeteler zaten baskılarını yaptılar. Bunlar gazetede yayınlamak için değil, bizim fikrimizi öğrenmek için soruyorlar. Her soru yanıtlanmaz’. O nedenle her soruyu yanıtlamak zorunda değilsiniz. Genel merkez yönetiminin açıklamaları izleyin. Ona göre hareket edin.”